YASAK (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 2-

4.Bölüm

BİR SÜRPRİZ YAPAYIM DEDİM :) SUSPUS KİTABIMDA BÖLÜMLERİ ART ARDA ATMAMA ALIŞMIŞSINIZDIR (SON BÖLÜMLER HARİÇ) BEN DE BİR KERELİK BÖYLE BİR ŞEY YAPAYIM DEDİM. AMA BOL YORUM İSTİYORUM ❤😘😍 OYLARI DA UNUTMAYALIMM :)

Otelden çıktıktan sonra sinirle arabaya binen Giray, genç kızın iki günde Altan'a nasıl güvendiğine hayret ediyordu. Adamın ne mal olduğunu kaç defa söylemesine rağmen hala görüşerek inat mı ediyordu, yoksa ona bir şeyler mi hissetmeye başlamıştı? İkinci seçeneğin aklına daha fazla yatıyor olması daha korkunçtu. Altan'ın Bilge'ye dokunuşları, onu koklaması veya öpmesi aklında canlanınca yumruklarını sıkmaya başladı. Böyle bir şeyin olmasına izin veremezdi. 

Altan'ı arayarak telefonu kulağına götürdü. Uzun uzun çalan telefon sonunda açıldığında karşıdan Altan'ın neşeli sesi geldi. Bu neşesi dün gece Giray'ı kudurtmaktan kaynaklanıyordu. 

"Geç bile kaldın aramak için Giraycığım. Ben gece mekanı basmanı beklemiştim." 

"Sana mesaj atacağım yere geliyorsun Altan. Hesaplaşma vakti geldi artık." duyduğu şeyle karşı tarafın bir süreliğine sesi kesilmişti. Fakat hemen geri konuşmaya başladı.Bu sefer daha ciddi geliyordu sesi. 

"Ben seninle her zaman hesaplaşma içerisindeyim zaten Giray. Ama illa güç kullanacağım diyorsan hodri meydan. Hesaplaşalım!" telefonu Giray'ın yüzüne kapattıktan sonra Giray adresi mesaj atıp telefonu yan koltuğa fırlattı.

"Orospu çocuğu!" 

Adresini attığı deniz kenarındaki boş depoya geldiğinde Altan hala gelmemişti. Belki de her zamanki gibi kaçak oynamak işine gelecekti. Deponun içindeki eski sandalyelerden birisine oturdu. Bilge Altan'ın anlattığı hikayeye inanmış gibi görünüyordu. Kendisine tiksinen bakışlara bakıyordu. Eliyle sakallarını düzelttikten sonra derin bir of çekti. Bundan 1 ay önce Bilge yanından geçse onun Bilge olduğunu fark etmezdi bile. Şimdi ise geceleri uyumasına engel olan kişi Bilge'ydi. 

"Ne oluyor bana ya?" diye kendi kendine söylendi.

"Ohoo senin bu kadar etkileneceğini bilsem, daha müstehcen şeyler atardım!" deponun kapısından içeri girmiş olan Altan'ı görmesiyle hızla ayağa kalktı Giray. Hala pişkin pişkin konuşuyordu. Adamın yanına ilerleyip yakalarından tutarak arkasındaki duvara sertçe vurdu. 

"Bana bak Bozlak! Derdini benimle çözeceksin, Bilge'yi karıştırmayacaksın anladın mı beni?" onun bu hareketine histerik bir biçimde gülen Altan onu iterek kendinden uzaklaştırdıktan sonra Giray'ı sinir eden konuşmasıyla konuşmaya devam etti. 

"Bilge seni neden bu kadar ilgilendiriyor Giray?" burnundan soluyan Giray sorduğu soruya cevap vermekten kaçındı. "Yoksa 'kardeşim dediğim adamın kız kardeşine bakacak kadar şerefsiz değilim' sözün milat mı oldu?" Altan'ın kardeşi Zeynep için Giray aynı cümleyi kurmuştu. 

"Sana Bilge'den uzak durmandan başka bir şey demiyorum. Şimdiye kadar yaptığın hiçbir şeye karşılık vermedim ama ona dokunursan bedelini çok kötü ödersin." genç adamın tehditkar cümleleri karşısında gülmeye başlayan Altan, onun yanına geldikten sonra bir anda ciddileşerek "Nasıl ödetirsin anlatsana biraz!" diyerek onun kendisine saldırmasını bekledi. "Sen hiçbir şey yapamazsın bana Giray Fazıl! İstersem Bilge'yi sikerim ama -" bir anda aldığı yumrukla dengesini kaybederek sendeledi. Söylediği cümle karşısında adeta deliye dönen Giray, bir yumruk daha atarak yere düşmesini sağladıktan sonra üzerine çıkarak ardı ardına yumruklamaya devam etti.

"O kızın tek bir saç teline zarar gelsin, seni yakarım Bozlak. Duydun mu beni? Seni yakarım!" Altan'ın toparlanarak Giray'ı alta almasıyla çenesine yumruk yiyen Giray, birkaç yumruğa daha maruz kalarak onun üstünden kalmasıyla derin bir nefes aldı. Ayağa kalkan Altan burnundaki kanı elinin tersiyle silerek yere tükürdü. Fakat hala akıllanmamış gibi gülerek konuşmaya devam etti. Bu sırada yerden kalan Giray'ın daha da delirmesine neden oluyordu.