24.Bölüm

25.5K 1.1K 336
                                    

Uçaktan indikten sonra Giray'ın bir şey demeden bavulunu alarak arabasına taşımasıyla sinirlenen Bilge, ne kadar "Abimlerle gideceğim." dese de laf dinletememişti. Şimdi de suratını asmış, kafasını cama yaslamış bir şekilde yan koltukta oturuyordu.

"Ya bebeğim niye inat ediyorsun? Öyle demek istemedim. Asu salak bir insan değil. Altan'ın oyunlarına gelmez. Bunu demeye çalıştım." sabahtan beri dil dökse de genç kızın sinirli bakışlarını geçiremeyen Giray son bir defa daha konuşmuş fakat yine cevap alamamıştı.

"Cevap vermiyor musun?" diye son kez sorduğunda aldığı cevap omuz silkmek olunca daha fazla zorlamayarak sıkıntıula nefes verdi. Zorlamanın anlamı yoktu.

Yolun geri kalanını ikisi de susarak geçirdikten sonra sert bir frenle evin önünde durdu Giray. Sabahtan beri dil döküyordu ve artık bıkmıştı. Öne doğru savrulan Bilge'ye yandan bir bakış atıp iyi olduğuna emin olarak kafasını camdan dışarıya çevirdi. İkisi de konuşmama yemini etmiş gibiydi.

Önce kapıyı sertçe kapatıp, bavulunu aldıktan sonra da bagajın kapağını sertçe kapatan Bilge, arkasına bakmadan hızlı adımlarla eve yürüyüp zili çaldı.

"Hoş geldin kızım." Evin yardımcısı Billur Hanım'ın güler yüzü bile onu güldürmeye yetmemişti. "Hoş buldum." diye söylenerek içeri girip adımlarını odasına yönlendirdi.

Bilge'nin içeri girmesi üzerine kapının önündeki kadının şaşkın bakışlarının kendisine dönmesiyle gazı kökledi Giray. "Akşama kadar özür dileyeceğiz herhalde hanımefendiden." diye söylenerek eve doğru sürmeye başladı.

Ertesi gün şirketten içeri giren Giray, tanıdığı çalışanlara başıyla selam vererek tebessüm ettikten sonra adımlarını asansöre yöneltti. Şirketin yeni ve çok önemli müşterileri hakkında Enver Bey ile konuşması gerekiyordu.

Kapı açıldığı an yanında beliren kişi ile yandan bir bakış attı. Her zamanki bakımlı hâli ile Asu yanında dikiliyordu. Zoraki bir tebessümle ona da baş selamı verdikten sonra asansöre binip düğmeye bastı.

"Günaydın." Asu'nun sakin sesi ile gözlerini ona çevirip genç kadını baştan aşağı süzdü Giray. Biraz çekingen davransa da iyi niyetli gibi gözüküyordu.

"Günaydın." diye normal bir şekilde cevap verdi. Altan'la ne işler karıştırdığını bilmiyordu ama konuşmasına izin verirse öğrenmesi zaman almazdı.

"Enver Bey'in odasına mı?" Tam da tahmin ettiği gibi konu açmaya çalışıyordu. Dudaklarını birbirine bastırarak kafasını aşağı yukarı sallayarak onu onayladı. Altan'la takıldığına göre Bilge ile olan ilişkisini biliyor olmalıydı. Hala hiçbir şey olmamış gibi davranması tuhaftı. 

"Giray.." koluna dokunan elle kaşlarının çatılmasına engel olamayarak önce koluna dokunan ele sonra genç kadının mavi gözlerine baktı. Mesajı almış olacak ki yavaşça elini çeken Asu, aynı eliyle saçlarını düzelttikten sonra boğazını temizleyerek "Pardon." diye mırıldandı. Daha sonra asansörün içerisinde gezdirdiği bakışlarını Giray'ın gözlerinde sabitleyerek "İlişkimizi yürütememiş olabiliriz ama arkadaş kalmamızda bir sakınca yok diye düşünüyorum." diye düşüncelerini açıkça belli etti. Giray'ın hala ikna olmamış bakışları üzerine biraz daha konuşma cesareti göstererek "Aynı şirkette çalışıyoruz sonuçta. Birbirimizden köşe bucak kaçmanın anlamı yok. Hem eski dosttan düşman olmazmış." diyerek masum bir gülümseme gönderdi. 

Son cümlesi Giray'ın alayla gülmesine neden olmuştu. Bu cümleyi neden hep eski dosttan düşman olan insanlar kurardı ki? Vücudunu Asu'ya döndükten sonra küçük bir adım atarak ona yaklaştı. Genç kadının sertçe yutkunmasına ve korkuyla bakmasına neden olurken "Üç gün önce, gece vakti evine gelen Altan'dan mı öğrendin bu cümleyi? Tam da eski dosttan oluşmuş bir düşmandan.." cümleleriyle de afallamasına neden olmuştu. Sanki nereden öğrendiğini anlamaya çalışır gibi bakıyordu. 

YASAK (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 2-Where stories live. Discover now