22.Bölüm

24.9K 1.1K 516
                                    

Yerdeki yataktan ağrımış olan omzunu tutarak kalkan Giray, olduğu yere oturduktan sonra elinin tersiyle gözlerini ovuşturdu. Kesintisiz uyumuştu ama şu an üşüyordu. Dün gece yakılan ama şu anda sönük olan sobaya bakıp sıkıntıyla nefes verdi.

Daha sonra hızla kaşlarını çatarak gözlerini odanın içinde gezdirdi. Ne Kuzey ne de Tufan odada değildi. Sadece sol tarafta uyumakta olan Ekin'in nefes alışverişi duyuluyordu.

"Nereye gitmiş bunlar?" diyerek yerinden kalkarak odanın dışına yürüdü. Ahşap kapıyı aralayıp evin girişindeki geniş alana baktı. Merdivenlerde duyduğu ses ile kafasını o tarafa çevirdi. Aynı kendisi gibi uykulu olan sevgilisinin sarsak adımlarla aşağı indiğini görerek gülümsedi.

"Günaydın." duyduğu ses ile yarı kapalı olan gözlerini araladı Bilge. Son kalan merdiven basamağını da indikten sonra Giray'ın yanına gidip kollarını ona sardı.

"Günaydın." diye mırıldanırken gözleri istemsizce kapanmıştı. Genç adamın elininin sırtına dolanmasıyla "Hiç iyi uyuyamadım." diye söylendi.

"Ben deliksiz uyumuşum. Ama oda buz gibi olduğu için donmuşum." diye kendi durumunu açıklayıp sevgilisinin kendisinden uzaklaşmasına neden oldu.

"Bizim odadaki sobaya Minel odun attı. Gecr boyu sıcaktı." diyen sevgilisine imrenmeden edemedi. En azından birileri rahat uyumuştu. Aklına gelen şeyle kapının kenarındaki askılıklara baktı.

"Hadi gel. Biraz gezinelim seninle." dedikten sonra Bilge'yi elinden tutarak montlarının yanına götürdü. Askılıktan montları aldıktan sonra dışarı çıktılar.

Kapının önüne hızla geldikten sonra bir anda duran araba ile geri çekilen Bilge, kaşlarının çatılmasına engel olamamıştı. Arabanın şoför koltuğundan bir hışımla inen ve yanlarına yürüyen adamın, Süleyman Bey'e benzerliği ile akraba olduklarını anlamışlardı.

" Selamün Aleyküm!" orta yaşlı adamın söylediği şey ile kafasını onaylar anlamda sallayan Giray, "Aleyküm selam." diye mırıldandı.

Şüpheli gözlerle ikiliyi süzen adam, kafasını hafifçe geri yatırarak "Siz kimsiniz bakayım?" diye sorması gereken soruyu yöneltti. Sabahın köründe akrabasının evinden çıkan iki yabancıya sorulması gereken ilk soru da bu olmalıydı. Cevap verme görevini Giray üstlendi.

"Biz Kuzey'in arkadaşlarıyız Dayı. Hani testiyi kıran.." Kuzey'in ismini duymasıyla yavaşça başını sallamaya başlayan adam, devamında gelen cümle ile alınmış gibi çenesini geri çekerek gıdısını çıkardı.

"Biliyorum, biliyorum. Bilmem mi? Topçu çocuk. Bizim kızın müstakbel kocası." 'Müstakbel koca' tabiri ile zoraki bir şekilde gülümseyen Bilge "Aynen öyle." diyebildi. Ne olacağını bilmiyordu. Dün gece Kuzey çok kesin konuşmuştu.

"Hoş geldiniz o zaman." adamın sevecen bir şekilde söylediği şeyden sonra arkadan gelenlere gözleri kaydı Bilge'nin. Muhtemelen adamın ailesiydi. Onların ayak sesleriyle arkasını dönen adam hızla tanıtmaya koyuldu.

"Ha bu benim oğlum Bilal. Yanındaki de kızım Gülnihal." adamın yanına dikilen ikiliyi başlarıyla onaylayan Bilge ve Giray bunun daha sürüp sürmeyeceğini merak ediyordu. Bu konuşma nereye kadar uzayacaktı böyle?

"Bu da benim hanımım Asiye. En önemlisi ben de Ramazan. Süleyman'ın ağabeyiyim." sonunda kendisinin adını da söylemesiyle derin bir nefes veren Giray, daha sonra hızla elini kendisine uzanan ele uzattı.

"Memnun oldum Ramazan Dayı. Ben Giray." Giray'ın kendisini tanıtması üzerine kendisine dönen gözlerle Bilge de ismini söyledi.

"Ben de Bilge." fakat elini uzattığı adam, az önce Giray'ın elini sıkmasına rağmen bu sefer elini geri çekmişti. Eliyle göğsüne "Eyvallah." işareti yaptı. Bu hareket karşısında sinirle soluyan Bilge, elini tam geri çekmek üzereydi ki başkası tarafından kavranmasıyla o tarafa döndü.

YASAK (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 2-Where stories live. Discover now