NARE (Aşık Mafya SERİSİ)

6- Köpek gibi seviyorum işte!

Multi: Tuğkan- Civciv

Hadi bakalım toplanın
Multi şarksı her zamanki gibi bence Ömer Asaf'lık

Sizi çok özledim yanak çiçeklerim..
(❁´◡'❁)*✲ﾟ*

Oy ve yorumları esirgemeyin lütfen  1k olsun bi zahmetdjakx 🌺🌺🌺
İki gün sonra görüşmek dileği ile...

İyi okumalar

🌺

Kıyıya vurmuş güneş gibi hüzünlü bir rengim vardı. Gülüşlerimin ardında; gözyaşlarımın vaveylası, kulağı sağır hıçkırıklarımın soluğu.

Kalbim de ise; sonbaharın rüzgarında dalından savrulan bir yaprak gibi solan kırık umutlarım...

Saçlarımın arasına sızan tatlı bir esinti, sırtımda hissettiğim baskıdan yayılan mayhoş bir sıcaklık vardı. Burnuma çalan nefis bir tarçın kokusuyla da iyice bu sıcaklığa biraz daha yanaştım. Karnımın üzerinde bir dokunuş hissettim. Dairesel bir şekilde okşanıyordu. Uykunun verdiği dalgınlıkla başta hoşuma gitse de bunu kimin yaptığnı algılayamadığım bir süre zarfında kaşlarım çatıldı.

Abim abim?

Kaşlarım huzursuzlukla çatıldı. Göz kapaklarımı zorlayarak gün ışığına sızıntı açıp kıpırdamadan durmaya çalıştım. Abimdi değil mi?
Karnımı okşayan mayıştırıcı el duraksadı. Göğsüm telaşla çırpınınca, uykumdan uyandığımdan dolayı su yeşiline yatkınlaştığına emin olduğum gözlerimi o ele çevirdim. Gördüğüm görüntü yutkunmamı sağladı. Bu..Bu abimin eli değildi ki. Onun elleri beyazdı. Güzeldi. Ama bu el yüzümden bile büyüktü. Esmerdi. Kemikleri ve damarları çok belliydi. 

O abim değildi.

Fark ettiğim bu detayla baştan aşağı titredim. Arkam da ki bedenin iriliğide aklımı alınca hissettiğim korku boğazımı düğümledi. Kim olabilirdi? Kim.?

Ürkütücü adam?!

"Hiii!" dudaklarımın arasından firar eden şaşkınlık nidasından sonra bu sefer çığlık atmak için aralanmıştı ki  kalbimi korkuyla yerinden oynatan ses ve hemen ardından dudaklarıma dokunan sıcak parmağın baskısı bunu engelledi. "Sakın." İşaret parmağını dudağıma iyice bastırdı. "Sakın narçiçeğim. Seni üzmek için zorlama beni." Gözlerim irice açılmış odaksız bakışlarla karşıma bakıyordum. Saçlarımı koklad. "Canımı yaktırma bana." O? O beni tehdit mi ediyordu? Ya abime zarar verirse? Verebilirdi.

Dudaklarım titredi. "S-sen? Sen ne arıyorsun burada?" Parmağının tenime sürtüşmesi mideme kramlar girdirdi. Gözlerimi telaşla kırpıştırırken çalar saatim bakış açıma girdiğinde 07:00 olduğunu gördüm. Abimin hastaneye gitmesine daha çok vardı. Ve o uyanmadan bu adamı göndermem lazım. Eğer bu adamı burda görürse kavga edebilirlerdi. Ve bu adam abime, benim tek aileme zarar verirdi.

Derin bir soluk aldığını işittim.

"Sana da günaydın sevgilim."

Telaş ve sinirle soludum.
"Ben senin sevgilin değilim! Git buradan abim seni görmemeli!" Sesimden hissettiğim telaş belliydi. Yüzünü görmek için belime sarılı kollarından kurtulmaya çalıştım. Buna izin vermeyerek beni daha çok sardı. Senin niyetin beni öldürmek mi be adam?! "Ahtapot musun sen? Kaçamıyorum zaten çek kollarını!" Öfkeliydim.

Başını arkadan boyun girintime sokarak, tenime değen burnundan derin bir soluk çekti. Tekrar. Tekrar. Tekrar... "Sen beni mi kokluyorsun?" Birden yumuşak bir dokunuş hissettim. O.. O beni mi öptü?