8- Pişmanlığın Ağırlığı

41.3K 2.1K 1.1K
                                    

Multi: Çağan Şengül& Yasir Miy
             - Seni Kaybettim
(Belki fazla melankolik ama ilhamımdı)

Benim güzel yanak çiçeklerim ben geldiiimm, bence çok mutlu oldunuz ehehehe (❁´◡'❁)*✲゚*

Ve lütfen oy ve yorumlarınızla mutlu edddinnnn❤❤❤ 1000 yorum ve oy İstiyorum.. Bölümü yarın akşama yollayabilirim inşAllah...

İyi okumalar çiçeklerim

(Bir narçiçeği alalım ↙)

🌺

Cehennemin lavları şeytanın kibirli emriyle alevledi. Yer göğün şafağına küstü, hareleri harlandı. İçinde minik bir serçenin narin kalbini kıracak bir öfke elde etti; kanatlarının elzem varlığın da.

Genç adamın damarları bu hislerle kabarmış, gözleri kızarmış,sanki iri biri değilmiş gibi sinirinden daha bir heybetli hale gelmişti. Aklı, kalbi, her bir zerresi gözünün önüne perde gibi çekilen öfke ve kıskançlık hissine kapılmıştı. Zihni; fırtınaya yakalanmış, azgın dalgalarla alabora olmuş bir gemi gibiydi.

Kimdi o herif? Narçiçeğine dokunmaya nasıl cüret etmişti? Kendisinin dokunurken ellerinin titrediği o tene dokunan elleri kırmaz mıydı şimdi Ömer Asaf? Kırardı... Öyle bir kırardı ki. Yedi ceddi gelse bir araya getiremezdi.

Peki kendi kulaklarına bayram ettiren, duyunca dünyanın en güzel melodisini çağrıştıran o billur sesini duymasına ne demeliydi?

Kahretsin! O bakışlara ne demeliydi o zaman? Görmüştü. Kızına nasıl baktığını görmüştü! Kızını tutarken nefes alan göğsünü de görmüştü. Hepsini saniye saniye izlemişti. Gözlerini bile kırpmadan.

Ciğeri çürüyesice ibne!

O gözleri oymak;
O kulakları kesmek;
O ciğerleri çürütmek farzdı artık.

Bu adi herife dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek, hayal aleminden çıkarmak farzdı Ömer Asaf için.

Düşüncelerinin siniryle, miniğinin kokusunu alamadığı her âna, dilinin vardığı küfürleri sıralayarak soluklanmaya çalıştı. Aldığı hırıltılı nefeslerle göğsü şişiyor, yüzünde ki yara bir kalp gibi atıyordu. Kol damarları yumruklarını sıkmaktan dolayı belirginleşmiş, mavi ve yeşil teninde sevişir hale gelmişti. Gözlerinin bebeği büyümüş tamamını ele geçirmiş, kendi renginden bir pay bırakmamıştı.

"Sikerler!" Fısıltısı ölüm vaat ediyordu.

Telefonda duyduğu her lanet kelimeyle kendisine duyduğu öfkesi içten içe eziyet etmişti. Hemen okulun güvenlik kameralarından o anı izlemiş, ağza alınmayacak hakaretler, küfürler yağdırıp ortalığı tozu dumana katmıştı.

Kıskançlığın gölgesinde yüzüyordu genç adam.

"İbnenin evladı!" vücudu sıtma
tutmuş bir hasta gibi titriyordu. Daha fazla tutmadı kendini. Tutamazdı da zaten. Uzun bacaklarıyla fırladı. Dar koridordan gözlerinin önüne gelen görüntüler, normal bir insan için kan dondurucu olsa da, Ömer Asaf normal bir insan değildi. Daha 5 yaşında  dili peltek bir veletken eline tutuşturulmuştu ölüm imzası taşıyan silahlar. Oyunu, uğraşı, yaşamı herşeyi bir kurşunun mabedin de saklıydı.

Oysa şimdiler de minik bir çiçeği mabedi bellemişti.

Pişman mıydı?

Asla...

NARE (Aşık Mafya SERİSİ) Where stories live. Discover now