Bölüm 10

32 6 0
                                    


Masada hiçbir şey kalmadığında çok yemekten ötürü zafiyet geçirdiğimi düşünmeye, elimle midemi tutmaya başlamışken önümde bulduğum pasta ile gözlerim kocaman açıldı. Kafamı iki yana sallayarak bunu yapamayacağımı ona anlatmaya çalışırken Melih'in itirazıma karşı reddi ile yemek yiyerek ölen ilk insan olacağımdan kuşkulanmaktan öte bunun çok yakında yaşanacağını biliyordum. O, pastanın üstündeki mumu yakarken dilek tutmam gerektiği konusunda nutuk çekmeye başlamıştı. Ne dilemem gerektiği konusunda uzunca bir düşünme zamanım olmadığından ötürü gözlerimi kapatıp evimi bulabilmeyi istedim. Kendimi ait hissedebileceğim bir yeri, bir amacı bulup hayatıma tamamen kendi ayaklarım üzerinde devam etmek istiyordum. Bir parça bile olsa huzurla, gelecek günlerimi karşılamalıydım. Bunun dışında ne sahip olmak istediğim bir eşya ne de çıkmak istediğim bir tatil vardı. Sadece evimi istiyordum.

Gözlerimi açtığımda onun mavi gözlerini merakla bana bakarken gördüm. Ne dilediğim konusunda soru sorsa da bu sefer onu reddeden kişi bendim. Dileğin söylenirse gerçek olmayacağı inancını doğum günlerimi kutlamasam da diğer milyonlarca insanla paylaşıyordum. Üstelik bu dileğin gerçekleşmemesini kaldırabileceğimi sanmazken tek batıl inancıma ters bir şey yapamazdım. O öğrenme konusunda biraz daha ısrar ettiğinde pastanın üstündeki kremadan parmağımla biraz alıp onun yüzüne sürüp bunu dilediğimi söyledim. Bu yaptığım şeye karşılık vermemesi gibi bir ihtimal olmadığından aynısını bana yaptığında yüzümü buruşturup birbirimizin kafasına pasta atmaya kadar ilerlemeden oyunu durdurdum. Yoksa en sonunda pastayı kafasına yiyen kişi olmama hiçbir şey engel olamazdı.

Küçük bir parçayı ilk doğum günü pastamdan yiyebildikten sonra eşitlik ilkesi gereğince bulaşıkları yıkama görevini üstüme aldığımda Melih arkasına bile bakmadan mutfaktan çıktı. Ben tamamen işimle meşgul olurken onun ne yaptığını bilmesem de salonda bir şeylerle uğraştığını anlayabiliyordum. İki kişilik dev bulaşığımızı bitirdiğimde bunun tamamen ikimize ait olduğunu fark ettim. Evde tek başına yaşamasına ve bir erkek olmasına rağmen dağınık ya da düzensiz olmaktan çok uzaktı. Dağınıklığı ve düzensizliği erkeklere mal etmek istemesem de onların ne yaparlarsa yapsınlar bir kadın kadar kurallı olacağını sanmıyordum. Melih bir istisna olduğu gibi erkekleri aratacak kadar düzensiz kadınlar olduğu konusunda örneklere birebir şahit olmuştum. Yine de bu konuda kadınların yanında yer alarak ayrımcılık yapmaktan hoşnuttum.

Salona döndüğümde Melih'i önünde filmlerle bulduğumda ben içeride bulaşık yıkarken ne yaptığını anlamış oldum. Evden beni yavaş yavaş kovalamasını beklerken film teklifi ile geleceğini düşünemezdim. Gitmem gerektiğini bilsem de henüz buna hazır olmamam yüzünden teklifi seve seve kabul etmiştim. Ama öncesinde öğrenmek istediğim bir şey vardı ve ben o aklımda olduğu sürece asla rahat olamayacağımı biliyordum. Sorumu sormak için beklerken biraz korkuyla baksa da öğrenmek istediğim şeyin ilk tanıştığımız gün ara sokakta o adamlarla ne yaptığı olduğunu duyunca güldü. Tabii ben de onun cevabını duyunca güldüğümde keşke biraz daha geç gitseydim diye kendime kızdım. Çünkü aşırı düşünceli ve sevimli olsa da tam bir çapkın olan Melih adamların patronunun sevgilisiyle yatmıştı. O gün benim böldüğüm şeyde sevgilisiyle yattığı adamın selamı ve gözdağıydı. Bunun onun için ders olmasını dilerdim fakat onun gibi çapkın tiplerin durulmasının birkaç asır sürebildiği konusunda kesin deliller vardı. Lakin bu gerçek onları kendine âşık edeceğini ve değiştireceğini sanan kızlarımızı hayallere sürükleme konusunda engelleyici olmuyordu.

Belki yüzlerce kez izlediğim ve asla bıkmadığım Sevmek Zamanı'nı izlemeye onu ikna ettiğimde bunu tamamen doğum günüme borçlu olduğumu bilmemi istedi. Filmle bir sorunu olmasa da izlememiş olduğumuz bir filmi izlemekten yanaydı. Yine de kazanan kişi ben olmuştum. Fakat izlemeye başladıktan sonra uyuyakalmıştım. Ne zaman uyuduğumu düşündüğümde ise en son gördüğüm sahnenin üstünden kimsenin görünmediği bir tekne olduğunu anımsıyordum. Filmin sonuna kadar gidebilmiş olmamdan memnun olsam da telefonumun çalışı ile uyandığımda Melih'in bacağı üzerinde olan başım yüzünden büyük bir şaşkınlık yaşamıştım. O şekilde nasıl yatmayı başardığım konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Aynı şekilde telefonum sustuğunda ekranda ablama ait bir cevapsız arama olması konusu da tuhaftı.

AŞEKAWhere stories live. Discover now