34 bölüm

651 25 8
                                    

Atlas

Sabah Miraçın mesaj sesi ile uyandığımda yüzümde güller açıyordu. Bana gelicekti sevgilim. Hemen banyoya girip mutfağa inip sevgilime kahvaltı hazırlamaya başladım.

Kapının çalma sesi ile hemen kapıya koştum.

Miraç ellerinde çiçekle kapıda gördüğümde ilk şaşırsam da sonra içeri çekip sarildim. PAPATIYA kokulum yine ne güzel kokuyordu öyle kalbim kokusuyla mayışmıştı.

Hala sarılıyordum ki, koluma yediğim elle biraz arslandım. "Sevgilim beni öldürmeye niyetiysen birazcık bekliyceksin sıranı çünkü daha canımı almak isteyen tanrı var" dediğinde  çok sıkı sarıldığımi nefessiz kalmasından anladım. "Özür dilerim Sevgilim seni çok özledim" dediğimde MİRAÇ gülümseyip sarıldı. "Önemli deyil sevgilim. Sarıl ama okada sıkı sarılma" dedi gülümseyerek, birdaha sarılıp kokusunda ölmeyi istedim. Miraç "ha doğru ya bu çiçekleri sana aldım. Papatyaları seviyorsun ama ölmelerini istemediğin için sana bende bu çiçeklerden aldım"dediğinde bir insan ta ne kadar tatlı ola bilir bilmiyordum.

Çiçekleri hemen bir vazoya şu doldurup içine koydum. Masanın üstüne ayrı hava katıyordu.

"Atlas bu kadar şeyi benim içinmi hazirladin?"

"Evet sevgilim herşey senin için, bu gun bize özel olsun istedim"

"Seni sevdiğimi demismiydim"

"Evet demistin ama yine söylesen sorun olmayacağına inanıyorum" dediğim de  gülümsedim "Seni çok fazla seviyorum" dedi.

Kalbime birşeyler oluyordu. Sevmek böyle birseydirse ben bu çocuğu çok seviyorum be. Yemeyi yemeye başladığında kapının çalınma sesi ile gözleri gözlerimi buldu. " Bana böyle bakmak yerine kapıya bakmaya ne dersin sevgilim" deyip göz kırptı. "Bu kim ya" dedim kendi kendime

Kapıyı açtığımda karşımda Betülü görmeyi hiç beklemiyordum. "Selam canım" deyip ben içeri davet etmeden kendi içeri girdi. "Başlıyoruz yine" dedim.

Miraç ayağa kalkmış bir Betüle bir bana bakıyordu. "Atlas bunun burda ne işi vardiye cırladı Betül.
"Aynı soruyu bende soracaktım şimdi. Bu kızın burda ne işi var ve sen hala bununla görüşüyormusun" dediğin de gözlerinin içine baktı.

Sonuncu görüşmemizdi hatırladığımda kalbim sıkışmıştı ve Betüle olan sinirim ikiye katlandı.

"Hayır ben görüşmüyorum ve buraya neden geldiğini bile bilmiyorum" dedim Miraça daha fazla yaklaşıp gözlerine baktım. Miraç da anladığını yüzüne gülümseme getirip "anladım sevgilim" dedi fısıltıyla.

Bu çocuğun benim yanımda çocuk ama bazen bu kadar olgun olduğuna inanamıyordum ve ben bu hallerine her dakika daha çok aşık oluyordum.

Gözlerimi Miraçdan ayırıp Betüle baktım "söyle bakanı ne  işin var burda?"

"Ben buraya seni görmeye geldim nerdeyse 2 ay oldu ama beni aramadın. Belki arayıp hastanede olanlar için özür dilersin sandım. Nede olsa arkadaşını bir ibneye göre kovdun" dediğinde öne atlayıp boğazını sıkmak istedim. Ama koluma yapışan elle yerimden kıpırdayamadım. "Sinirlenme boş ver" dedi arkamdan Miraç.

"1) senden özür dileyecek birşey yapmadım.2) sen benim sevgilime inine diyemezsin.3) seni kovmakla az bile yaptım. Şimdi cevaplarını aldıysan defol evimden" dedim. Betül yüzüme hala bakıyordu sonunda konuşmaya başladı. "Sevgilin mi? Yani bunun yüzünden mi benimle sevgili olmadın? Peki senin böyle olduğunu hastane öğrense ne tepki verir orda kalmana izin verirler mi?" Söylemekten çok bağırıyordu. "Evet sevgilim ve yine evet Miraç icin sana evet demedim onu ilk gördüğüm andan beri seviyorum. Inan ki, onun orda laflarinla akitdigin yaşta seni boğmak istiyordum ama ben iyi insanım ki seni kovmakla yetindim. Öğrensinler zaten çoğunluk biliyor." Dedim ve daha fazla dayanamayıp kolundan tutup kapı dışarı etdim. Arkamı döndüğüm de Miraçın üzülmüş yüzünü görmek istemiyordum.

BİRAZCIK  SUMUT (istemeyen okumasın)😍

Ben arkamı dönmeden belime sarıldığında  kalbim ağzımda atmaya başladı. Ona doğru döndüm. Gülümsüyordu ve bir anda dudaklarima yapıştı. Çok güzel öpüyordu, ama böyle yavaş öpüşü beni daha çok bastan çıkarıyordu. Birden çekildiğinde elinden şekeri alınmış çocuk gibi üzgün baktım suratına ama o gülümsüyordu sanki beni böyle deli etmek istiyordu. Bu sefer ben yapıştım dudaklarına ama benimkisi hiçte masum değildi. Mira6ci arkaya doğru haraket ettirip duvarla aramda sıkışırdım. Onu çok fazla istiyordum. Dudağını aralayıp dilimi kabul etdi.

Nefessiz kaldığımızda dudaklarında ayrıldım. "Demek ilk gördüğünden aşıksın ha bana" sonra " benim için herşeyi yaparsın demek" boynuma doğru nefesini vererek konuşuyordu. Birden boynuma gömdü dudaklarını hem kokmuyor hemde öpüyordu. Başını kaldırıp gözlerine baktım "Miraçım yapma kendimi tutamam ateşle oynuyorsun" dedim. Kollarını boynuma dolayıp bacaklarında belime doladı. Ben ne olduğunu anlamadan "ama ben bu ateşte yanmaya raziyim" deyip birdaha dudaklarima kapandı. Bu seferki masumlukdan çıkmış daha çok tutkuluydu. 

Kucağımda kendini bana daha çok bastirdiğinda ağzımdan hırıltılı inleme çıktı. Ve hemen duvardan ayrılıp ikinci kata yatak odasına götürdüm.

MIRAÇ

Yatak odasında beni yatağa bıraktığında sırtımda souk yatağı hiss etsemde şuanda bedenimdeki ateş yatağı bile yakmaya yeterdi.

Atlas geri çekilip bana baktı. Gözlerinde sevgi, tutku,şehvet herşey kendini gösteriyordu. Gömleğinin düğmelerini açmaya başladığında heyecanda az kalsın bayılacaktım. Gömleğimi çıkartıp fırladığında büyülü gözlerle süzdü beni "çok güzelsin sevgilim o kadar güzelsin ki sana bakmaya kıyamıyorum" dediğin de gülümsedim. Sonra kokumu içine çekip "şu kokun için kaç tane insan, ne kadar papatya harcarım haberin varmı" dedi. Her kelimesi beni daha çok yakıyordu.

"Seni seviyorum" dedim sadece bu sözü söyleye bildim ama bu bile söylediği her şeyle aynı derecede olduğunu gösteriyordu gözleri ile. Sonra sol kolumun hizasında karnımın üzerinde olan dövmemi gördü. "Dövmen olduğunu bilmiyordum" dedi ama hala oraya bakıyordu. Dövmem bacaklarını kendine çekip ağlayan çocuktu. "Bazen bende unutuyorum var olduğunu uzun zaman oldu" dedim " ne zaman yaptirdin?"

"15 yaşındaydım yaptırdığımda" dediğin de gözlerini dövmeden ayırıp bana baktı "o yaşta nasıl yaptırdın, canın çok yanmış olmalı" dediğinde gözlerinin dolduğunu fark etdim. Hemen dudaklarına opucuk kondurup "hiç acımadı sevgilim üzülme" dedim.

SUMUT  BITTI (GERI KALANI SIZIN HAYAL DUNYANIZA BRAKIYORUM)🌝

Gözlerimi açtığımda uçağa 4 saatim kaldığını gördüm. Başımı kaldırıp yanımda mışıl mışıl uyuyan Atlasa baktım. Ayrılma zamanı gelmişti artık telefonu götürüp birkaç fotoğrafını yine çektim. Her fotonun altınada bir açıklama yazdım.

Yeniden saate baktığımda yarim saatin geçtiğini görüp elimdeki kağıdı yanına bırakıp dudağından öpüp evden çıktım.

Psikoloğuma Aşık Oldum (B&B) (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now