3.BÖLÜM

9.2K 805 90
                                    

Azıcık kısa oldu. Ama çok eğlendiğim bir bölüm oldu. Bakalım huysuz Sadık dedemizi sevecek misiniz?

***

Genç kız duştan çıktığında adam onu banyonun kapısında elinde keçi ile bekliyordu. Kız bir keçiye bir adama baktı.
"Ne yapıyorsun be sapık?" diye bağırdı çıplak omuzlarını eli ile kapatarak.

"Asıl sen ne yapıyorsun?" derken adam elindeki yavru keçi ile omzunu duvara yaslayıp kızı süzdü.

"Bak zaten banyo iğrenç kokuyordu, bir de sen asabımı bozma. Elinde keçi ile bekliyor bir de burada."

Adam güldü. "Birincisi, inan şu haline bakınca keçiye baktığımdan daha farklı bir şey hissetmiyorum. İkincisi, buradaki banyoda deden bir tek hayvanları yıkar, kesim falan yapıldığında burada temizlenir her şey. Sen neden yukarıda yıkanmadın ki?"

Kız duyduğu şeyle bir içeri bir adama baktı, "Ne?" diye bağırıp, adama vurmaya başladı, "Manyak, bu şimdi mi söylenir?"
"Hey hey hey keçi yeni doğdu korkutacaksın. Sonra seni gördüğü her yerde tepiği basar valla."

"Yukarıda sular akmadı!" dedi inleyerek.
"Hımm, fişi takman lazımdı."
"Gerizekalı!" diye bağırıp, tam yukarı çıkacakken, tekrar geri döndü. "Öküz!"

"Kendisi sanki bana kuğu da, bu keçiden farkın yok!" başını sağa sola sallayıp, keçiyi banyoya geçirdi. Elbette şaka yapmıştı. Burada hayvan yıkadıkları ya da temizledikleri yoktu. O kokuda camdan geliyordu.

İçeriden ahırı yıkamak için kova alıp, çıkarken keçi yine kıpırdandı. "Hayır ufaklık. Bir daha bırakamam seni. Sonra üç saat koşturuyorsun beni peşinden. Ben nereye sen oraya. İğneni vuracağım şimdi, bir şeyin kalmayacak. Sonra özgürsün."

*

Kız odasında üzerinde havluyla delirirken, adam da kızın internette çıkan haber ve fotoğraflarıyla deliriyordu.

"Bok var çıplak çıkacak! Şuna bak!" elindeki Sadık amcasından aldığı tableti samanlığa attı. "Herif aldatmış! Demek neymiş, sevmiyormuş. Seven adam bir kere başkasıyla bırak olmayı, saçının teline bakmaz. Hayır adam seni hakketmemiş diye sokaklarda çıplak mı dolaşman lazımdı? Hay ben seni çıplak sokağa çıkmana neden olan o adamı bir elime geçireyim varya!"

"Hayırdır Aren?"
Adam birden durup gelen adama döndü, "Hiç Sadık amca, öyle konuşuyordum kendi kendime. Keçi azıcık sinirlerimi bozdu da."
"Yine mi kaçtı?"

"Yok. Çamura batmış," diye homurdandı. "Aynen aynen. Çırılçıplak kaçmış işte. Neyse sen keçiyi boşver. Senin torunun gelmiş."
Adam suratını buruşturdu, "Geldi mi o süslü babaannesinin minyatürü?"
"Pardon da Sadık amca, onun babaannesi senin hanım olmuyor mu?"

"Höst! Hadisin oradan, kaç sene önce ben boşadım onu!"
"Bize de hep 'ben boşadım' diyor. Sahi dede hanginiz boşadınız diğerinizi?" Arkadan gelen sesle ikisi oraya döndüler.
"Ben tabiki!" sonra kızı süzdü, "Aynı babaannesi."

"O yüzden de beni çok seviyorsun," deyip koşup adama sarıldı.
"Hiç de bile. O yüzden en sevimsiz torunum sensin."

"Zaten üç torunun var dede."
Adam huysuzca omuz silkti. "Evet. Üç hayırsız torunum var. Ama Aren gibi hayırlı bir oğlum var."

Kız ona bakarken yüzünü buruşturdu. "Dede yanlış anlamada kapadın kendini bu köyden bozma çiftliğe, şehirden uzak. Nasıl gelelim?"

"Adam ineklerde sizden daha çok huzur buluyorsa demek ki..." diye kendi kendine homurdandı adam.
"Sen sussana keçi bekçisi."
"Seni gelirsem o keçiye yem ederim. Samandan farkın yok zaten."

TUTKULU AŞK * AŞK SERİSİ II  - FİNALWhere stories live. Discover now