4.BÖLÜM

9.3K 856 109
                                    

BÖLÜM HAZIR OLUNCA BEKELEYEMİYORUM Kİ BEN :)
KEYİFLİ OKUMALAR... :)

***
“İlk ders, süt sağma teknikleri,” dedi Aren ineklerin ahırında burnunu kapatarak duran kıza.
“Çünkü inek sağmak bir sanat ya!”
“Tabiki bir sanat! Kolay mı sanıyorsun.” Adam elindeki yazmayı kıza fırlattı, son anda yakalamıştı Deniz yazmayı, “Bunu kafana tak da saçın oraya buraya dağılmasın. Malum içi kimyasal dolu. İneklerim zehirlenmesin,” diyerek dalga geçti.

“Çok komik,” sonra adama işaret parmağını salladı, “Bana bak Aren misin Daren misin nesin, ben ihanete uğradım hem de-“
“Düğün günü, biliyorum. Deden anlattı. Zaten maşallah her yerde yarı çıplak fotoğrafların da var. Ee?”
Kız inanamıyormuş gibi baktı, “Ne ee? Ben buraya o psikolojiden kurtulmaya, kafa dinlemeye, acılarımı unutmaya geldim. Süt sağıp, senin çıraklığını yapmaya değil!”

“Ne yani ihanete uğrayan süt sağamaz mı? Öyle bir kural mı var?”
Kızın gözleri doldu, “Sen ne anlarsın be acıdan? İşin gücün dalga geçmek, hayatı oyun sanmak!”

Aren başını sağa sola salladı, “Allah sana gerçek acı yaşatmasın küçük. Bir adamın uçkuruna sahip çıkmamasını acı sanman, ne büyük bir acı. Üstelik kaybeden oyken. Bırak o acı çeksin, sen neden çekiyorsun?”

Kız omuz silkti, “Aslında haklısın. Kaybeden o. Benim gibi kızı kaybetti.”
Adam yüzünü buruşturdu, “Şimdi biran tereddütte kalmadım değil-”
Deniz “Aren!” diye onu uyarınca, “Tamam hadi başlayalım,” dedi.

Etraftaki makineleri gösterdi, “Bunlar süt sağma makineleri, hem zamandan tasarruf ediyorsun, hem de ineklerin canı yanmıyor. Kullanması çok basit,” deyip kıza gösterdi. “Sonra da kümesteki yumurtaları toplayacağız. Hadi başla.”

Kız ineğe yaklaşınca inek sesli bir şekilde mö’ledi, bu da kızı korkutup, geri çekilmesine neden oldu. “Mölüyor,” dedi adama kaşlarını çatarak.
Aren güldü, “Hoşgeldin mi demesini bekliyordun anlamadım yani? İnek bu. Koyunlarda meler mesela. Bunları bil de...”

“Aman ne komik. Sen ahırcı olacağına komedyen olsaydın ya, eminim daha çok para kazanırdın.”
“Çok para işime yaramaz. Çok huzur lazım bana. İnekler insanlardan daha çok huzur veriyor demek ki.”
“Senin gibi bir öküze de ineklerde huzur bulmak yakışırdı zaten.”
“Senin gibisine öküz bile çok.”

Kız ayağını sertçe yere vurdu, bu adam hiçbir sözün altında kalmaz mı? “Korkuyorum! Söyle mölemesin,” diye sinirle çıkıştı.
“Sen söyle. Eminim senin dilini daha çok anlar. Kadınsınız ya ikinizde.” Başını sağa sola salladı.

“İnek miyim ben?” derken resmen cırlamıştı.
“Sende demin bana öküz dedin. Ben böyle çirkinleşmedim ama. Ayrıca sesin bağırınca gerçekten çok çirkin.”
Kız yeniden “Öküz!” dedi ve bir daha yaklaştı ineğe, bu sefer inek sağa sola gidip, möledi.

“Bak rahat dur, valla sağmam seni içinde kalır o süt, şişersin. Memelerin sarkar, çirkin olursun. Sonra da buradaki hiçbir öküz seni beğenmez. Bilmem anlatabildim mi?”
Aren “Aferin, iyi gidiyorsun, bak anlaşmaya başladınız,” dedi.

“Tabiki, çabuk öğrenirim. Hiçbir kadın çirkin, sarkık göğüsleri olsun istemez!”
Adam onun göğüslerine baktı, “Haklısın,” dedi gülerek.
“Sapık! Önüne baksana!” kız yeniden yaklaştı ineğe ve bu sefer inek rahat durmuş, Deniz’in de makineyi yerleştirmesine izin vermişti. “Başardım!” diye bağırdı.

“Alt tarafı makineyi çalıştırdın.”
Deniz elini beline koydu, “Olsun! Başardım!” Sağarken adama bakıp gülümsüyordu, “Nasıl yaptım ama.”
“Aferin,” dedi Aren. O da kıza gülümsemişti. Aslında şu sosyetik cadılığı olmasa güzel, saf bir kızdı. Hatta çok güzeldi. Ama ukalaydı işte.

TUTKULU AŞK * AŞK SERİSİ II  - FİNALWhere stories live. Discover now