6.BÖLÜM

9.2K 848 115
                                    

BÖLÜM VARKEN BEKLEMEK HOŞ OLMUYOR BENCE :) ZEYNEP'İ BİRAZ DEĞİŞTİRELİM Mİ?

***
“Size inanamıyorum. Doruk hele sen! Nasıl bir yere geldik? Şuraya bak. Sen günlerce bu köyde mi kaldın?”
“Anne tamam konuyu kapat artık,” diye çıkıştı Uğur. “Oğlun aşık ve evlenecek.”
“Ne demek kapat. Buradan kız alacağız. Hem de çiçekçi ve görgüsüz bir kız.”

“Anne!” bu sefer sert çıkışan Doruk’tu. “Dün gece konuştuk. Ayrıca görgüsüz de değil.”
“Evet, ama ben hala böyle bir kıza aşık olduğuna inanamıyorum.”
Doruk abisine baktı ters ters. Uğur da gözlerini kaçırmadı ondan ve bakışları ile meydan okudu kardeşine.

“Oldum işte,” diyerek kravatını sıktı.
Evin önüne geldiklerinde arabalardan indiler. Babaları pek konuşmasa da babaanneleri halinden memnundu. “Kendi oğullarıma istediğim gelinleri alamadım ama Allah’a şükür iki torunum da gönlüme göre gelin aldı.”

“Daha gelini görmedin anne, istersen hemen konuşma,” dedi kadın hoşnutsuz bir şekilde.
“Valla sen sevmedin ya, ben kesin severim. Üstelik evlerinin bahçelerinden belli, sevgi dolu bir aile. Senin gibi bahçenin dört bir yanını seramiklerle doldurmamışlar. Baksana çiçeklere ne kadar güzel.”

Doruk gülümsedi, “Zeynep ekmiş hepsini.”
Babaannesi onun omzuna dokundu, “Kırk yılda bir doğru bir iş becerdin. Aferin.”
Ve Uğur zile bastı.

*

Zeynep aynadaki yansımasına baktı. Gülşen ona tebessüm ediyordu, “Çok güzel oldun Zeze. Bayılacak sana.”
“Öyle mi dersin? Ben neden kendimi dünyanın en iğrenç kızı gibi hissediyorum.”
Gülşen olanları bilse de kardeşi gibi sevdiği arkadaşına bir şey belli etmedi. “Abimi duymadın mı, Doruk öğrendiği an ikiletmemiş bile. Zaten sana aşıkmış, ama gitmek zorunda kalmış. Annesi rahatsız-”

“Gülşen! İstemediğini biliyorum. İsteseydi arardı, nasıl olduğumu sorardı. İki gündür bekledim, aramadı. Ben karnımda onun bebeğini taşıyorum ya, bir insan hiç mi merak etmez?”
“İşleri vardır. Onları halletmiştir belki.”

“Gülşen... Hem duymadın mı Kenan’ı annesi istememiş beni. Kenan abi yumuşatmaya çalışıyor ama ben anladım,” dedi dudaklarını büzerek.
“Tamam da annesi seni tanımıyor. Bu normal. Hadi gülümse, neredeyse gelirler.” Sözünü bitirmesi ile zilin sesini duydular.

“Gülşen, Zeynep! Kızlar gelin artık. Misafirler geldi.”
Gülşen gülümsedi, “Geldik anne.”
Fatma hanım, kapıyı açtı ve oğlu gibi gördüğü Doruk’a tüm içtenliği ile gülümsedi. Kenan’ın onlara anlattığı masalla Doruk bir masal kahramanı olmuştu. İlk görüşte Zeynep’e aşık olmuş ve hemen İstanbul’a gidip, ailesini ikna etmiş ve onunla evlenmek istemişti. Bu kadar gecikmesinin nedeni ise, annesinin biraz tereddütlerinin olmasıydı.

“Hoşgeldiniz.”
“Hoşbulduk Fatma teyze,” deyip, elini öptü Doruk. Arkasından annesi yapmacık bir gülümseme ile yarım ağız cevap verdi.

Kapıdaki karşılama faslı bitince içeri girdiler. Doruk ve Uğur kapıda Kenan ile konuşuyorlardı. Doruk bir an Kenan ile bakıştı ve Kenan onu sardı. “Sana yakışanı yapıyorsun Doruk. O benim kardeşim ve seni çok seviyor. Sen de benim dostumsun. Mutlu olacağınıza eminim.”
Doruk başını salladı. Peki Zeynep, onu sevmeyen bir adamla ne kadar mutlu olacaktı? Orası muammaydı.

Babaanne eve girdiği an gülümsedi, “Ay evinize bayıldım. Ee nerede benim güzel gelinim.”
Zeynep’in annesi Feride hanımın o an içi rahatlamıştı, en azından bu kadının kızını şimdiden benimsediğini belliydi.

TUTKULU AŞK * AŞK SERİSİ II  - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin