16.BÖLÜM

8.3K 789 147
                                    

Bölüm isteyenler burada mı? harika bir bölümle geldim :) bol Gülşen ve Ferhat'lı bir bölüm oldu :)

***

Umudum var senden yana,
Çünkü güvenim sonsuz içindeki aşka...
Belki bugün...
Belki yarın
Elbet birgün tutacaksın elimi,
Çünkü eminim senden de kendimden de...
Küllerimiz kalsa da geriye,
Bir kıvılcım yeter yeniden alevlenmeye...
Güven...
Bana, sevgime, gözlerime güvenmiyorsan
Kendine güven...
Beni yerle bir edecek bir güç var ellerinde...
Sevgi ektim geleceğimize...
Umut açtı çiçeklerimiz...
Bir dilek hakkım vardı senden yana,
Aptallığımı affetmeni diledim...
Ateşim ol...
Sönmesin tenlerimiz.
Yağmurum ol...
Sırılsıklam aşık olsun yüreğimiz.
Baharım ol...
Son bulsun ayazlarımız.
Benim ol...
Bitsin tüm acılarımız.
Şimdi binbir yıldız yağıyor saçlarına,
Hepsini bir bir toplayacağım sevgilim.
Saklayacağım onları yüreğimin üstünde.
Birgün gelirde tek bir anımız kararırsa,
Hepsini yayacağım etrafımıza...

❤❤❤

Zeynep kahvaltıyı hazırlarken arkadan beline dolanan ellerle gözlerini yumdu. Sonra boynuna değen dudakları hissettiğinde gülümsedi.
“Günaydın...” diye mırıldandı, tabi sesi çıktığı kadar.

Doruk ise kadının ses tonu ile derin bir nefes alıp bıraktı, “Günaydın meleğimin annesi ve kalbimin sahibi,” elleri ile Zeynep’in karnını okşadı. “Seni çok özledim,” dedi sonra.
Zeynep ona doğru döndü, “Biri görecek Doruk.”

“Biz evliyiz Zeynep.”
“Biliyorum ama...”
“Bu akşam seni özel bir yere kaçırmamı ister misin?”
“Hımm... Nereye?”

“Başbaşa kalabileceğimiz bir yere,” dedi kadının gözlerinin içine bakarak. Zeynep kızararak bakışlarını kaçırdığında Doruk onu ikna edebileceğini anladı ve biraz daha ısrar etti, “Lütfen Zeynep. Başbaşa olmak bize iyi gelecek. Sürekli etrafımızda birileri varken ilerleyemiyoruz.”

Adam öyle güzel bakıyordu ki, Zeynep büyülenmişti. İçindeki tüm çiçekler tek tek açtı. Karnı resmen gıdıklanıyordu hissettiği his yüzünden ve ağzından “Peki tamam,” kelimeleri çıktı.
Doruk önce kaşlarını çattı, sonra gülümsedi, “Doğru duydum değil mi? Kabul ettin?”

“Evet Doruk, hadi bırak da işimi yapayım,” dedi adamın kollarından kaçmaya çalışarak.
Ama Doruk’un onu bırakmaya niyeti yoktu, “Öpücük alsam önce?”
Zeynep yanağına hızlıca bir öpücük bırakınca Doruk yüzünü buruşturdu, “Bu ne Zeynep? Babaannem gibi.”

Zeynep kahkaha attı ve yeniden yanağını öpeceği anda Doruk hızla başını yana çevirdi ve dudakları birleştiği gibi adam ellerini beline dolayıp, kendine çekti. Bir elini yanağı ile boyun çukuruna yerleştirip, kızı daha da yakınlaştırdı kendine.

“Zeynep... Zeynep delirmek üzereyim.”
“Biri görecek dur!”
“Hayır...” Kafasına gelen terlikle birden “Ah!” diye bağırıp kızdan ayrıldı ve arkasına döndü, “Babaanne!” diyerek sinirle tısladı.

“Edepsiz! Kıstırmış kızı mutfakta neler yapıyor ahlaksız seni.”
Aren ile Deniz kapıya yaslanmış gülerek izliyorlardı ikiliyi.
“Ne kıstıracağım ya, karım o benim. Elin kızı sanki bana!” hala kafasını ovalıyordu.
“Olsun, kıstırmışsın kızı!”

“Allah Allah alan razı veren razı size ne acaba?” dedi gürleyerek.
Zeynep adamın lafı ile ağzını kapattı, “Aaa! Allah kuru iftiradan saklasın! Babaanne senin bu torunun beni kıstırmış köşeye, baştan çıkarmaya çalışıyordu. Yani yoldan çıkarmaya demek istedim.”
Doruk alay ve sinirle güldü, “Valla güzelim sende çok yolda değildin. Çıkmışsın çıkacağın kadar ben eşlik ediyordum sana.”

TUTKULU AŞK * AŞK SERİSİ II  - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin