#11

179 20 2
                                    

𖥸 Bölümleri üst üste atmaya çalışıyorum. Satır arası vote ve yorumlarınızı bekliyor olacağım.

━━━━━━━━━━━━━━━━━

* Jongin *

Eve geleli birkaç saat olmuştu ve ben daha Sehun' a mesaj atıp sahilde buluşacağımız saati haber verememiştim. Sadece oraya gittiğimde ne demem gerekiyor bilmiyordum.

Sevgilisi vardı, aynı evde yaşıyorlardı. Benim söyleyeceğim tersi bir itirafta bulunursam belki sorun olmazdı. Fakat onunla olmak istediğimi dersem olacaklar ikiye ayrılıyordu.

1- Beni kabul edip sevgilisinden ayrılırdı. Onu bırakır benimle çıkardı. Evini değiştirirdi.. Ya ben ne yapardım? Aileme, çevreme ne derdim?

Bunları kenara bırakırsak...

2- Beni kabul etmez üzerine her yerde tersleyip beni sürekli bozardı ve çok daha kötüsü bunu herkese açıklayabilirdi. Ben de kariyerimin son damlalarını yaşar gay damgası yedikten sonra toplumda uzunca linçlendikten sonra unutulur, sikilmiş psikolojime tuz biber olurdu...

Karamsarlıktan ölmek üzerim biliyorum

Bu düşüncelerimi bir kenara bırakırken her şeyi akışına bırakma kararı almamış mıydım? Öyle yapacaktım ki bu zamana kadar hayatım tesadüflerin silsilesinden oluşuyordu.

Ellerimi saçlarımın arasında gezdirip derin bir nefes almış ve telefonumun kilidini açmıştım. Mesajlarımın arasında gezerken sonunda onunla olan son konuşmamızı görmüş ve dudak büzmüştüm.

Evet, konuşmuyorduk.. birkaç konuşmanın dışında hiçbir şey yoktu.

Parmaklarımı klavyenin üzerinde gezdirirken trilyon kez cümlemi silip değiştirdikten sonra sonunda ne yazacağıma karar verip göndermiştim.

Iyi akşamlar Sehun.
Sahilde buluşalım demiştim ya
yarım saat içinde iskelenin yanındaki
kafede olacağım. Gelirsen konuşabiliriz.

Çok mu resmi olmuştum? Neyse umrumda değildi.. Zaten samimi değildik ki neyin kafasını yaşıyordum..

Daha fazla zaman kaybetmeden yerimden kalkıp dolaba yönelmiş ve üzerimdeki kıyafetlerden kurtulup daha spor bir kombin seçmiştim. Giydiğim sweatin kapşonunu başıma geçirmiş ardından kulaklıklarımı da alıp yıllardır bana buz gibi soğuk gelen evden ayrılmıştım.

Kulaklıklarımı takıp yolun kıyısından yürürken üst panelden düşen bildirimle hafifçe tebessüm edip beni rahatlatacak olan müziği dinlemeye koyulmuştum.

( Burada medyayı açıp okursanız çok güzel olur )

Oh Sehun:
Senden haber bekliyordum.
Birazdan evden çıkacağım

* Sehun *

Sonunda bir şey duyacaktım. Eve geldiğim dakikadan beri aklımda binbir türlü senaryo kurmuş tamamını tek tek Chanyeol' e anlatmıştım.

Bugün eve erken geldiğim için onunla zaman geçirme fırsatı bulmuştum. Gelen mesajı birlikte okuyup cevabımızı da ortak vermiştik. Yeol kendi ilişkilerinde pek iyi olmasa da benimkine yardımı dokunuyordu.

" Bak Sehun sana evlenme teklifi ederse ve sen de kabul edersen.. Bak sana yemin ediyorum kendimi Han Nehrine atarım.
Ben senden büyüğüm. Ilk benim evlenmem gerekiyor. "

Üzerime hırkamı giyerken Yeol' ün söylediklerine karşı yalnızca acı bir şekilde gülümsemiştim.
Beni rahatlatmak adına söyledikleri yalnızca hayal olurdu.

Evden tam çıkacağım sırada yeniden girip evde olabildiğince az yere basarak Chan' in yanına kadar gelmiş yanağından şans öpücüğümü almıştım. Ayakkabılarımla bastığım yerlere yeniden basarak evden ayrılmıştım.

Arabayı kullanmayı bir an içimden geçirmiş olsam da temiz havanın bünyeme şimdilik iyi geleceğine emindim. Tek isteğimin sahile bir an önce varmak olduğunu biliyordum.

Kaldırımdan seri adımlarla ilerlerken dakikalar içinde denize sıfır inşa edilmiş olan kafenin önüne gelmiştim. Gözlerimi içeride gezdirdiğimde tek tük masaların dolu olduğunu görmüş sakinlikten dolayı rahat bir nefes almıştım.

Kafenin kapısını tek elimle iterken diğer yanından geçmiş ve masalarda gözlerimi gezdirmeye başlamıştım. Denize bakan pencerenin önünde esmer çocuğu görmemle masaya ilerleyerek selam vermiştim..

" Selam Jongin.. Umarım çok bekletmemişimdir."

Esmer olan gözlerini izliyor olduğu denizden çevirip geniş ve samimi bir gülümseme sunmuştu. Bunun neler getireceğini az çok tahmin eder şekilde karşısındaki sandalyeyi çekip oturmuştum.

" Hoş geldin vee hayır çok bekletmedin. Ben de yeni geldim sayılır. " Gözlerini bu cümlelerden sonra yüzümde ve üzerimde gezdirdiğine emin olmuş bu sebeple başımı pencereye çevirmiştim. Dikkatimi yeniden başladığı sözlerle kazanırken yüzümde aptalca bir tebessüme yol açmıştı. " Sipariş için seni bekledim. Ne istersen söyleyelim sonra konuşmak için zamana ihtiyacımız olacak.."

Başımı hafifçe sallayıp onu onaylamış ve yanımıza yanaşan garsondan sıcak çikolata rica etmiştim. Jongin benim aksime americano ve yanında burada çokça sevilen kurabiyelerden istemişti.

" Kurabiyeleri denemen için istedim.. Her neyse onlar gelene kadar artık bahsetmem gereken mevzuya gireyim. Seni de meraklandırmayayım.

Geçen gün evine geldiğimde set yüzünden erken çıkmak zorunda kaldım.

Fakat odanda asılı olan resimlerin birinde iki çocuk vardı.. onlardan biri sensin onda eminim yanındaki kim, biliyor musun? "

Pür dikkat bana anlattıklarını dinlerken birçok takılmam gereken nokta vardı. Mesela odamdaki eşyalara bakmıştı. Ama bundan önce o fotoğrafı hatırlamalıydım. Neydi o?

Benim çocukluğuma dair elimde olan tek fotoğraf? Çocukluğuma ait tek anım?

Evet... bunların hepsiydi ve yanımdaki o zamanlardan her kimse mutluymuşum...

Birkaç yutkunduktan sonra garsonun getirdiklerini bırakmasını beklemiş ardından söze başlamıştım.

" Hatırlamıyorum.. yani orada küçüktüm. Sadece teyzemlerle beraber kalırken bizim evimizin yanındaki evde kalıyordu. Tatilim onunla geçmiştir muhtemelen. Fotoğrafım da olduğuna göre.. Sen neden sormuştun ki? "

Karışımdaki benim anlattıklarım ile daha da heyecanlanırken benim sorumun ardından hemen söze devam etmişti.

" Nereden ve hangi ayrıntısından başlamam gerekli şu an bilmiyorum ama o benim.. Yanindaki çocuk. "

━━━━━━━━━━━━━━━

𖥸 Heyecanlı son bırakmayı seviyorum ama sizi daha çok seviyorum.❤❤

SeKai ile kalın ~♡

BACKGROUND | SeKai Where stories live. Discover now