8. Çiğdem

3.7K 376 215
                                    

Aşık Veysel - Çiğdem Der ki

İthaf kısmından Oya'nın güçlü kadınlarına bir göz atın lütfen 🌺😘💜

İyi okumalar🥰

😘yeni bölümde  görüşmek dileğiyle 


Komiser Selim, odaya girdiğinde oldukça ufak tefek olan kıza bakıp içinden kızı bu hale getirenlere küfür etti. Bir an önce Diyarbakır'a dönüp sevdiği kadını görme isteğiyle yanıp tutuşurken Münevver'e yardım etmeden yola çıkamayacağını biliyordu. Olayların bir kez de Komiser Selim'e anlatılmasıyla birlikte genç adam odada bulunanlardan telefonla konuşmak için izin istedi. Telefonundan aradığı ismi bulunca keyifle güldü.

"İnsan insana lazım oluyormuş gerçekten de. Sana yardım edecek kişiyi kısa bir süre önce tanıdım. Sen gerçekten çok şanslı bir kızsın Münevver."

Sözlerini bitiren Selim, Münevver'e yardım edecek kişiyi aradı. Gülümseyerek Komiser Semra'ya bakarken, karşıdan duyduğu sesle hemen duruşunu düzeltti.

"Merhaba Bilge Hanım. Ben Komiser Selim hatırladınız mı?"

Selim karşı taraftan aldığı cevaptan memnun bir şekilde konuşmaya devam etti.

"Toplumsal konulara ne kadar duyarlı olduğunuzu bildiğim için Münevver'e de eşiniz ve arkadaşınız Devrim Bey ile birlikte yardım edeceğinizi düşündüm. Biz olayın hukuki boyutunu hallederiz halletmesine de aile meclisi olayına Münevver'i bulaştırmadan kurtarmamızda belki kocanızla konuşursunuz diye düşündüm."

Komiser Selim, bir ay kadar önce Bilge ve Devrim tarafından işlenen cinayete dair delilleri hiç düşünmeden İstanbul İl Emniyet Müdürü Adil Yılmaz'ın talimatıyla karartmıştı. Normalde her olayı kanunlara bağlı olarak çözmeye kendine ilke edinen genç adam öldürülen kişinin kirli geçmişini öğrenince hiç düşünmeden olayın üstünü kapatmıştı. Şimdi Bilge ile olayın detaylarını konuşurken bir taraftan da bir ay öncesini düşünen adam aldığı cevaplardan memnun olarak telefonu kapattı. Bilge Nazlı Güven'in Münevver'i yarı yolda bırakmayacağı konusundaki tahminlerinde yanılmayan adam, boğazını temizleyip müjdeli haberi verdi. 

"Bu olay da böylece çözülmüş oldu. Artık sana kimse hiçbir şey yapamaz Münevver. Bundan sonra tek derdin okulun olsun."

"Bizi de aydınlatsana Selim."

Selim, Komiser Semra'ya imalı bakışlar atıp "Amirim sizin tanıdıklarınız varsa, çok şükür benim de kendime göre tanıdıklarım var. Gerçi Bilge'nin bazıları gibi süpürgesinin olduğunu sanmıyorum," dedikten sonra güldü. 

"Sen, Münevver'i buradan kurtarmaya bak. Geride kalan pislikleri temizleyecek ekip hazır. Bilge dediğin kişinin Münevver'e nasıl bir faydası dokunacak peki?"

"Bilge'nin eşi buralarda sözü geçen Mehmet Ali Güven'in torunu ve bildiğim kadarıyla adam, karısına çok düşkün. Diyarbakır'ın en güçlü ailelerden biri de Güven ailesi ile kimse karşı karşıya gelmek istemez. Bilge az önce Güven ailesi ile oldukça yakın olan Kara ailesinin de Münevver'e destek olacağını belirtti. Ayrıca Urfa'da sözü geçen Bekçi ailesinin de Bilge'nin arkadaşı Devrim ile henüz çözmediğim bir bağı var. Bu üç aile Münevver'i korumasına alırsa o saatten sonra Münevver'in sırtı yere gelmez. Münevver'e bunu sağlayacak kişi de Bilge Güven az önce bu iş bende dedi. O yüzden herkes rahat bir nefes alabilir."

Aydın, yaşanan olaylara inanmakta o kadar çok zorlanıyordu ki konuşmalara hiç katılmadı. Zihni tamamıyla ablası ile doluydu ve ne yapması gerektiğini tam olarak bilemiyordu. Yaşadığı bocalama yüzünden genç adamın kafası iyice karışmıştı. Zerrin'in annesi ile babası evlendiğinde Zerrin, on beş yaşındaydı ve bugüne kadar aralarında hiç sorun olmamıştı. Aydın, abla dediği kadının eskiden zaman zaman yaptığı ufak tefek taşkınlıkları görmezden geliyordu. Bugün geldiği noktada ise yaşanan son olayı halının altına süpürmesinin mümkün olmadığının farkındaydı. 

"Aydın Bey, yardımlarınız için teşekkür ederiz. Münevver ile ilgili ne gerekiyorsa yapacağımızdan emin olabilirisiniz."

"Sanırım kibarca bana yol gösteriliyor komiserim."

Komiser Semra, dik durmaya çalışan adamın içten içe verdiği savaşın farkında olarak anlayışlı bir şekilde "Ablanız da şiddet görmüş. Belki onun yanında olmak ve yanlışından dönmesinde destek olmak istersiniz diye düşündüm," dedi.

"Bir genç kızın hayatını karartacak kadar gözü dönen birine nasıl abla diyebilirim ki? Kafam karmakarışık halde, hata yapan kişi üvey de olsa ablam. Dışarıdan biri olsa anında görüşmeyi kesersin, işin içine akrabalık ilişkileri girince ne yapmam gerektiğini hiç bilmiyorum. Oldukça genç olmasına rağmen Münevver bile anında kararını verdi. Kendine yanlış yapan ailesi yerine okumayı seçti. Keşke benim için de işler bu kadar net olsa."

Karakoldan çıkan Aydın, üzgün bir halde otele gitti. Birkaç düşünerek en doğru kararı vermek niyetiyle ablasını aramadı. Bu arada çoktan harekete geçen Güven ailesi tereyağından kıl çeker gibi olayı çözdü. Artık hayatı hakkında kararlarını özgürce verme hakkına kavuşan Münevver, kendini oldukça hafiflemiş hissediyordu.

"Söyle bakalım Münevver, bundan sonra ne yapmak istiyorsun? Hayatında neleri değiştirmek istediğini bana söyle gerisini düşünme. Senin önceliğin okulun olsun. Geri kalan her şeyi ben hallederim. Artık yalnız değilsin."

Münevver, kendine gülümseyerek bakan sarışın kadına aynı şekilde karşılık verdi.

"Bilge abla, Semra abla sizin çok güçlü olduğunuzu söyledi. Benim bir isteğim daha var. Bana yardım eder misin lütfen?"

Münevver'e sarılan Bilge "Söyle canım," dedi.

"Ablamı da hiç istemediği bir adamla evlendirmişlerdi. Daha sonra ablamın intihar ettiğini söylediler, ama ben hiç inanmadım. Ablamın Allah korkusu çok fazlaydı. İntihar edecek bir değildi ablam."

Bilge, kızın yutkunduğunu görünce "Anlatmak zorunda değilsin," diyerek Münevver'in saçlarını okşadı. 

"Anlatmak istiyorum, ama aklıma ablam gelince aniden boğazıma bir şeyler düğümleniyor."

"Ne demek istediğini çok iyi anladım. Ben de ne zaman kendi ailemi düşünsem acıdan çıldıracak gibi hissediyorum. Hayatımıza güzel dokunuşlarla anlam katan insanları unutamıyoruz. Sevdiklerimizin kaybının acısı hiç geçmiyor. Geçecek diyerek seni rahatlatmak isterdim, ancak tam unuttuğunu düşündüğün anda hatıralar ben buradayım diyor."

Münevver bir süre ağladıktan sonra gözyaşlarını silip, tekrar konuşmaya başladı.

"Ablam evlenmeden önce biz onunla birlikte yatardık. Uyumadan önce hayal kurardık. Okumayı çok istiyordu ki her gece okuyunca beni de yanına alacağını anlatırdı hep, ancak izin vermediler. On altı yaşında zorla evlendirdiler onu. Ablam en çok çiğdem çiçeklerini severdi. Beni de hep çiğdemim diye severdi. Ablamın hayalleri hep yarım kaldı. O yüzden eğer mümkünse ablamın çiğdemi olarak hayatıma devam etmek istiyorum. Hani Hüseyin abi soyadını değiştirmiş ya siz kendi aranızda konuşurken duydum. Benim de adımı değiştirmem mümkün mü Bilge abla?"

Bilge hâlâ masumiyetini koruyan kıza baktı. Sol eliyle kızın saçlarını bir kez daha  okşadı. Daha sonra da Münevver'in hayata dört elle sarılmasını sağlayacak cümleyi söyledi.

"Sen iste yeter ki Çiğdem."

Çiğdem (Tamamlandı)Where stories live. Discover now