Çiğdem (Tamamlandı)

10. Piknik

Bulutsuzluk Özlemi - Sözlerimi Geri Alamam

💜 

Kuma olmak istemediği için 23 yaşında başı taşla ezilerek öldürülen Zeliha Armağan anısına 

Çiğdemlerimizin çoğalması dileğiyle 🌺🤍🌺🤍🌺

Çiğdem,  hayatında ilk kez gördüğü denize hayranlıklauzun uzun baktı. Komiser Selim'in halası Büşra Hanım da bu esnada kızınfotoğraflarını çekti.

"Büşra hala İzmir'de yaşayanlar ne kadar şanslı olduklarının farkında mı sence? Hayatımın sonuna kadar burada kalabilirim."

Çiğdem'in mutlulukla ışıldayan yüzüne bakan kadın birkaç poz daha çekerken bir taraftan da kısık sesle konuştu. 

"Senin kadar masum birine nasıl kıymaya kalktılar aklım almıyor çocuk."

Büşra halanın kendi kendine söylediği sözleri duymayan genç kız, saçlarının uçuşmasını sağlayan meltemin tadını çıkarttı. Daha sonra da elini saçlarına götürüp hiç kıpırdamadı. 

"Biliyor musun Büşra hala, ablamda saçlarını hep açmak istiyordu. Bu konuda bize söz hakkı vermediler hiç. Hep diyorlar ya başımızı kapattığımız için bize baskı yaptılar diye oysa bizim oralarda tam tersi oluyor. Birçok kız çocuğu ailesinin zoruyla saçlarını kapatıyor. Kimse ne ablama ne de bana fikrimizi sormadı."

Çiğdem, geçmişin acı hatıralarını hatırlarken bir kez daha o günleri yaşıyormuş gibi hissetti. Büşra hala ise kızın içini rahatça dökebilmesi için sessiz kaldı. 

"Bir arkadaşım vardı. Onun ailesi ise çok iyiydi. Ekrem amca, kızları ile oğulları arasında ayırım yapmıyordu. Kızlarından biri doktor olmak üzereydi. Kaç kez keşke Ekrem amca bizim babamız olsaydı diye düşündüm. Benim babam neden bizi hiç sevmedi?"

"Anne baba olmak iyi bir insan olmak için yeterli bir şart değildir canım. İzmir'de de kötü insanlar var. O yüzden insanlara karşı temkinli ol her zaman. Bir sorunun olduğunda gece gündüz deme Selim abini ara. O sana mutlaka yardım eder. Şimdi hazırsan seni kalacağın yurda götüreyim. Bu seneyi iyi değerlendirmen lazım ki seneye istediğin üniversiteye gidebilesin."

Neredeyse bir senedir yaşadığı şehirde hayatınıdeğiştirecek olan üniversite sınava girmek için hazırlanan Çiğdem, kapıda kendini bekleyen Bilge'yi görüncemutlulukla çığlık attı.

"Bilge abla hoş geldin."

"Hoş buldum canım. Yetişemeyeceğimden korkmuştum. Neyse ki Çınar abin her şeyi ayarladı. Hazırsan çıkalım mı?"

Bilge ile birlikte yurdun önünde bekleyen arabaya doğru yürüyen Çiğdem "Sevgi nerede abla?" diye sordu. 

"Yeni uyandı. Babası meyve suyu içiriyordu."

"Sevgi, sizin gibi bir ailesi olduğu için çok şanslı abla."

Kıza sarılan Bilge "Sen de çok şanslısın canım. Okumak isteyip deokuyamayan binlerce genç var bu dünyada. Eline geçen bu fırsatı lütfen iyikullan. Belki annen olmak için yaşım tutmuyor, ancak senin ablan olmaktan onurduyarım. Sevgi bağının olduğu yerde kan bağı aranmaz. Seni seven ve iyiliğiniisteyen çok fazla insan var hayatında. İstemediğin kadar çok abin ve ablanoldu. Kan bağına kafayı o kadar takma," dedi.

"Haklısın ablacığım. Yurdu bir hafta Semra abla arıyorsa, bir hafta da Selim abi arıyor. Arkamda abim ve ablam olduğunu herkesin bilmesi için yapıyorlarmış, Büşra hala öyle söyledi."

"Seni seven insanlarla yoluna devam et. Hüseyin abimle, Canan ablama bak. Bizim de kan bağımız yok, ama ne olursa olsun başıma kötü bir şey gelse elimi tutacak ilk insanların onlar olduğunu biliyorum. Geçmişi arkanda bırak artık."

Çiğdem, arabaya bindiğinde Çınar ile de  konuştuktan sonra sınava gireceği okula ulaşana kadar bütün ilgisini Sevgi'ye verdi. Arabandan indiğinde ise gördükleriyle ağlamak istedi.

"Ben, size dedim. Sınav öncesi kız kalpten gidecek. Sınav sonrası karşısına çıkmalıydık."

Çiğdem, kendine gülümseyerek bakan çeşitli yaştaki kadınlara aynı şekilde gülümsedi. Semra Komiser, şaşkın şaşkın bakan Çiğdem'in  omuzuna kolunu atıp, kızı kendine doğru çekti. 

"Kendi ayaklarının üzerinde durmak için attığın bu adımda seni yalnız bırakmak istemedik. Adana, Ankara, Eskişehir, Bursa, Sakarya, Trabzon, İstanbul, Manisa ve İzmir'den  yola çıkıp  senin için gelen, Uçan Süpürge Cemiyeti'nin  üyeleri olarak sana başarılar diliyoruz. Bu cadılar ne iş yapar diye sorarsan da yardıma ihtiyacı olan çocuklarımızın ve kadınlarımızın haklarını korumak için savaşır diyebilirim."

"Üniversiteyi bitirince ben de size katılabilir miyim?"

"Sen zaten bizim bir üyemiz oldun. Başka Çiğdemlere nefes olacağın günler yakındır. Sen yeter ki kendine güven."

Çiğdem, sınava girerken Aydın'ı karşısına çıkardığı için defalarca Allah'a teşekkür etti. Umarım neredeyse çok mutludur diye düşündü. Soru kitapçıkları dağıtıldığında ise bütün dikkatini sınava veren kız, çözdüğü her soru ile birlikte kendini daha iyi hissetti. Sınav sonrası binadan dışarı çıktığında geleceğe dair umutları güçlenen kız, kendini bekleyen Semra Komiserin arabasına bindi.

"Sınav sonrası eğlenceyi hak ettin Çiğdem Hanım. Herkes piknik alanında seni bekliyor."

Sasalı Kent Ormanına yaklaştıklarında Çiğdem "Hayatımda ilk defa piknik yapacağım. Çok heyecanlıyım," dedi.

"U.S.C. için zaman zaman toplanıyoruz. Uygun olduğun anlarda sen de bize katılırsın canım. Genelde açık havada buluşmayı seviyoruz. Bu da demektir ki bundan sonra bol bol piknik yapacaksın."

Günün geri kalanı Çiğdem için rüya gibi geçmişti. Grup üyeleri Sevgi'yi sevmek istedikçe küçük kızın "Baba beni kurtar," diye bağırmasına herkes gülerken Çiğdem hayranlık dolu gözlerle baba kızı izledi. Gruptaki tek erkek olan Çınar'ı Enes ile kıyaslayan Çiğdem anında suratını buruşturdu.

 Genç kızın gözlemlerinden sonra en çok hoşuna giden olaylardan biri de Bilge'nin istemediği bir şey olduğunda kocasına rahatça söyleyebilmesiydi. Kocasına sürekli evet, sen bilirsin demeyen kadına hayran gözlerle bakan Çiğdem'in dilinden hiç beklemediği sözler döküldü.

" Demek ki eşine kıymet veren erkelerde varmış. Bir gün benim de böyle bir ailem olur mu?"

"Doğru insanı bulursan olur elbette. Arada yanlış insanlarla tanışacaksın.  Bunlar gözünü  korkutmasın sakın. İçinden çıkamadığın bir sorunun olduğunda yanında olduğumuzu unutma ve kendine güven."

"Teşekkür ederim Aslı abla."

"Artık Bursa'da da bir ablan var. İllaki bir sorunun olunca değil ne zaman konuşmak istersen beni ziyarete gelebilirsin."

Çiğdem, gün sonunda mutlu ve huzurlu bir şekilde kaldığı yurda geri döndüğünde misafirinin olduğunu öğrenince çok şaşırdı. Bekleme salonuna doğru ilerlediğinde ayakta duran adamın sırtını dönmesiyle birlikte ise Çiğdem'in dilinden "Aydın abi," kelimesi döküldü. 

💜