20. Mesaj

2.3K 321 414
                                    

Seni Beklerim Öptüğüm Yerde/Nilüfer


"İyi misin ?"

Çiğdem nefes almak için dışarı çıktığında, serin havayı teninde hissedince istem dışı ürperdi.

"İyim abi."

Çınar, Çiğdem'e yaklaşıp kızın gözlerinin içine baktı. 

"Mutsuz ve boynu bükük durduğunu görmek,  beni ve Bilge ablanı çok üzüyor.  Seni mutlu etmek için ne yapabiliriz?" 

Gökyüzüne doğru bakan Çiğdem "Bizim oralarda geceleri gökyüzüne bakınca yıldızları görebiliyorduk. Burada en çok hasret kaldığım şeylerden biri de yıldızlar," dedikten sonra derin bir nefes alıp Çınar'ı yanıtladı.

"Bilmiyorum abi. Çok tuhaf bir dönemden geçiyorum. Bugün çocuklara ve Bilge ablaya bakınca bir ailem olmasını istediğimi fark ettim. Eve gittiğimde beni karşılayan sessizlik artık beni boğuyor."

"Başka bir şey olmadığına emin misin?"

Acı bir gülümseme ile başını eğen Çiğdem "Sanırım bir kez daha Urfa'ya döneceğim. Eski defterleri sonsuza kadar kapatmak istiyorum. Bunu yapmadığım sürece huzur bulamayacağımı fark ettim. Babamın ve annenim karşısına geçip neden diye sormak en büyük arzum oldu. O insanları sonsuza kadar arkamda bırakmak ve yeni bir hayata adım atabilmek için bunu yapmam gerekiyor," dedikten sonra sustu.

"O zaman git ve ruhunu huzura erdir. Her ihtimale karşın Devrim abine söyleyelim. Ne yazık ki o topraklarda hâlâ kan davası, namus davası gibi saçmalıklar hüküm sürüyor. Devrim'in eli üstünde olursa sıkıntısız bir şekilde gider gelirsin."

Bu kez içten gelen bir gülümse ile yüzü aydınlanan Çiğdem fısıldayarak " Sana bir sır vereyim mi abi?" diye sordu. Hemen Çiğdem'e ayak uyduran Çınar "Ver bakalım," dedikten sonra başını kıza doğru eğdi. 

"En çok senin ve Hüseyin abinin yanında rahatım. Devrim abinin yanında kendimi çok tedirgin hissediyorum. Sanki her an üstümüze atlayıp nefesimizi kesecek gibi ürkütücü bir yanı var."

Çınar, Çiğdem'in analizine uzun uzun güldü.

"Başkaları hakkında da analizin var mı peki?"

"Selim abi ile Deniz abinin yanında da çok rahatım özellikle de Deniz abinin. Bir de... bir de..."

Sözlerinin devamını getiremeyen Çiğdem, dilinin ucuna gelen isimle yutkundu. Sözlerinin devamını getirmekte zorlanan kız, sessizce yanında duran Çınar'a göz ucuyla baktı.

"Eskiden Aydın abi ile de kendimi çok rahat hissediyordum."

"Artık rahat değilsin."

"Değilim. Ne zaman onunla karşılaşsam sanki günah işliyormuşum gibi hissediyorum. Şimdi senin gözlerine baktığım gibi  gözlerine bakmayı bırak, yüzüne bile rahatça bakamıyorum. Çok tedirgin oluyorum. Sadece onun yanında bu hislere kapılıyorum."

İyice saçmaladığını düşünen Çiğdem, daha fazla batmamak adına susmaya karar verdi.

"Başkalarının ne düşündüğü umursama. Yanlış bir şey yapmadığın bir olayda da sakın suçlu gibi kendi kendine içlenme."

"Desteğin için sağ ol abi. Yola çıkmak için biletlere baksam iyi olacak. İyi geceler."

İki gün sonra Urfa'ya ayak basan Çiğdem, adına tahsis edilmiş araba ile mezarlığa yaklaşınca  gözyaşlarına hâkim olamadı. Mezarlıkta ablası için dua ettikten sonra  vakit kaybetmemek için tekrar arabaya bindi. Doğduğu eve doğru yol alırken neler söyleyeceğinin provasını defalarca kez yaptı. Fakirlik kokan sokaklardan geçtikten sonra,  büyüdüğü evin önüne geldiklerinde derin bir nefes alıp arabadan indi. Evlerinin derme çatma bahçe kapısını aralarken gökyüzünü terk etmekte olan güneş ışıklarına son bir kez baktı. Avluya adım attığında kısa bir an ablasına ve kendisine cehennem olan evi izledi.

Çiğdem (Tamamlandı)Where stories live. Discover now