2.🌃 Stalker 🌃

4.3K 618 253
                                    

      "Anlatsam dinlemezdi, kendi yaşasa susmazdı..."

      Bisikletin hızının oluşturduğu rüzgar ile dalgalanan saçlarımın yarattığı bir huzur vardı. Ve bir de sanırım, tanımadığım kızın etrafa yaydığı kokusu.

      Bir bankın önüne gelince gıcırdayan fren sesiyle durdu.

       "İyi misin?"

     Durmuştuk, ellerimi çekmem lazımdı. Gözlerimi sıkıca yumdum ve iki üç yutkunup ellerimi çektim. Benim çekmem ile sol omzu üzerinden arkaya bakmasıyla kalbim resmen ağzıma gelmişti. Kitlenip kalmıştım sanki. Yeşil gözleri, tatlı ifadesi... 

    "Beni duyuyor musun?" diyerek kaşlarını havaya kaldırışıyla iki üç kez öksürdüm. 

    "İ-iyiyim..." dedim zar zor. 

   Yüzünde oluşan tatlı ifadeyle ellerimin titremeye başlaması...sanırım kafayı yiyordum.

    "Buradan pek öyle gözükmüyor." dedikten sonra elini şapkasına attı ve sonrasında çekip çıkardı. Etrafa dağılan saçlarıyla aptal bir çizgi film izliyormuş gibi hissetmiştim.

    Gözlerimi kaçırdım ve avcı köpeği gibi kızı koklamaya çalışan burnumu tuttum. 

    "Ah!" 

    Bisikletten indiğim sıra o da inmiş ters takmış, olduğu çantasını yere bırakmıştı. Elini elime uzatınca hemen elimi çekip arkama sakladım. Altıncı hislerim bangır bangır. Bana yaklaşmamalısın kızım.

    "Korkma." diyerek güldükten sonra yere tek dizi üzerine çömüp çantasından çiçekli küçük bir şey çıkardı. Bez bir poşet.

      Poşeti açıp içine bakarken banka oturmuştu. Sessizce ne yaptığını anlamaya çalışıyordum ki başını kaldırıp gözlerime baktı.

      "Gel, ailen seni böyle görürse endişelenebilir." dedikten sonra poşetten garip garip şeyler çıkarmaya, sırayla bakın üzerine koymaya başlamıştı. Bir müddet uzaktan izlesem de sanırım bana pansuman yapacaktı. 

     "ıhmm..."

     Bana...pansuman. Dilimi üst dişlerimin üzerinde gezdirirken önce sağa  sonra sola baktım ve istemsizce gülümsedim. Salak mıyım? 

   "Acele et, annem evde olmadığımı anlarsa bacaklarımı kırar." dediğinde derince bir nefes alıp kendimi tepki vermemek için kitledim.

    Heyecanla titreyen ellerimi arkama saklayıp yanına oturduğumda bırak yutkunmayı zorunda kalmadıkça nefes bile almamaya çalışıyordum. 

    "Şerefsizler, gece gece ne işler karıştırıyorlarsa artık." diyerek eline bir parça pamuk aldı ve sonrasında çantasından su çıkarıp döktü. "Bana bakar mısın?" diyerek başını  yana eğince iki üç öksürüp genzimi temizledim. Bir robot gibi önce bedenimi, sonrasında ise kafamı döndürünce hafifçe gülümsediğini gördüm.

     "Sanırım iyi dayak yemişsin." dediğinde içime oturdu. O kadar da kötü değil.

    "Üç kişiydiler." dedim en son dilimi bulup da. Erkeklik meselesine gelince tabii...

    Gülümseyerek başını salladığında gözlerim dudaklarındaki o kıvrıma kaydı. Çok tatlı bir kızdı. Ve ben de kendimi kaybediyormuşum gibiydi.  Gözlerimi kaçırdım. Hayır! 17 yıllık hayatımda hiçbir kıza "çok tatlı" demedim!

     Kendi içimdeki savaşlar son sürat devam ederken birden yeni bir pamuk çıkardı ve elmacık kemiklerimi özenle temizlemeye başladı.

    "Savunduğum bir görüş var. Eğer karşındaki rakip senden  güç olarak üstünse senin tek kurutluşun..." diyerek pamuğu iki kere alnıma vurdu. "...burası." dedikten sonra tekrar yüzümü silmeye başladı. O sırada gözlerim bisikletinin sepetinde duran telefona ve bisiklete bağladığı Bluetoothlu hoparlöre gitti. 

StalkerWhere stories live. Discover now