"Sessiz bir gecede tek gürültmün kalp atışlarına karışmış nefeslerin olmasını diliyorum..."
O zaman!
Dans dans ve dans!
Spor salonunda sağa sola yürürken beni izleyen Öykü gözlerini devirdi.
"Daha kızla flörtleşmeye bile başladaman kendi kaybettin Dora." dediğinde gözlerimi kısarak yüzüne baktım.
"Ben 17 yaşımdan beri kayıbım..."
Lafımın üzerine çekemeyen bakışlarını başka tarafa çeviren Öykü'ye baktım. Tam kız tavlamak için taktikler soracaktım ki çalan telefonum ile derince bir nefes aldım.
Hay senin gibi komutana!
"Efendim?" diyerek telefonu açtığımda karşıdan derince bir nefes verdi.
"Evlat, Lina ile karşılaşınca bir şeyleri belli etme." dediğinde göz devirdim.
"Etmiyorum." dedim ben de.
"O zaman neden dikkatleri üzerine çektin?"
Sırıtarak tavana baktım.
"Sonuçta sizin işiniz başka...benim işim başka..." dedim inatla.
Ergün beycik(!) çok sinirlenmiş olacak ki telefonu suratıma kapattı. Oh iyi olsun. Sen gel benim biriciğime oyun oyna sonra da bana ahkâm kes.
"Öykü." dedim heyecanla. "Bir iki taktik versene?"
Ters ters yüzüme bakınca alttan alttan sırıttım.
"Böyle ol yeter." deyip arkasını döndü ve telefonuyla oynamaya başladı. Üstüme çeki düzen verdim, elime bir su şişesi aldım ve merdivenlerin olduğu yere geçip beklemeye başladım.
Atölyenin camlarından göründüğü kadar bugün modellik yapıyordu. Yüzümde tatlı bir gülüş, kalbimde minik dalgalanmalar ile onu izlerken birden oturduğu yerden ayağa kalkınca olduğum yerde korkuyla sıçradım.
Yere dökülen suyu ayakkabımın altıyka etrafa dağıtırken gözlerimi etrafta gezdiriyordum. Bir gören yoktu umarım...
Gizli gizli geri dönüp köşeye saklandığım sıra eline telefonunu alarak gelmiş ve arkasını bana dönüp konuşmaya başlamıştı. Şahsen benim duyduğum ve hoşuma giden kısım "bir sevgilim olmayışı" kısmıydı.
Yüzümde aptal bir gülüş ile birkaç adım attım ve sırtımı duvara yasladım.
Ben sana kurban olurum, sen bırak sevgiliyi...
Dönüp de bana bakınca yüzümdeki gülüşü saklamak için gözlerimi kaçırdım. Omzumu yasladım duvardan destek alıp doğruldum ve su şişesinin kapağını sıkıca kapattım.
Birkaç adım atarken kapüşonlunun kapüşonunu kavrayıp kafamı kapattım. Mutlu olduğumu görmesin şimdi, ayıp olur. Abaza falan sanar falan.
Merdivenleri kaçarcasına inerken arkamdan gelen ayak sesleri ve bağırış ile gözlerimi yumdum.
"Dora Bey!"
Ya Kuzey! Kuzey!
Dilimi dışarı çıkarttım, bir köpek gibi, üç kere nefes verip üç kere de geri aldım. Yüzümü göstermek istemediğimden kapüşonlunın altından Duru'ya baktım.
YOU ARE READING
Stalker
Humor[TAMAMLANDI.] MİT'de Bir Gece'nin 2. Kitabıdır. Garip bir gecede, garip bir kıza , bir bankın üzerinde, kalpli yarabantlarıyla aşık oldum... Mecazen değil, o gece sırılsıklam aşık olmuştum. 17 yaşımda, her şeyin dolu dolu yaşandığı zamanlard...
