13.🌃 Stalker 🌃

2.9K 496 243
                                    

    "Ruhumu teslim ediyorum, sen bedenime ağıt yak..."

    "Daha sert!"

     Kollarımı kaldırdım.

    "Daha sert!"

      Ardı ardına indirdiği yumruklar ile başımı salladım.

      "Güzel evlat! Şimdi daha sert vurmanı istiyorum!" dediğimde hırsla yüzüme baktı.

     "Tamam."

      İki üç yumruk sonra da diz attığında gülümseyerek doğruldum.

   
      "Çok iyi gidiyorsun Emrah." diyerek saçlarını karıştırdığımda gülümseyerek gözlerime baktı.

      "Senin gibi olmak istiyorum." dedi.

  
      "Benim gibi mi?"

      Küçük bir çocuğun hayali gerçekten benim gibi olmak mıydı?

       "Evet!" dedi bağıra bağıra. "Senin gibi yakışıklı, güzel bir işi olan, güçlü biri olmak istiyorum. " derken boks eldivenlerini kaslı kollarıma koydu. "Baksana şuna, sen bunlarla neler yaparsın. " dediğinde gülerek omzuna vurdum.

      "Git elini yüzünü yıka, bücürük." dediğimde gülerek ringten aşağı indi. Onun inişiyle çalan telefonuma döndü gözlerim.

      "Ergün K."

    
       Hızlıca ringten aşağı atlamış ve terden alnıma yapışmış saçlarımı geriye atmıştım.

       "Alo." dedim aynanın karşısına geçerken.

      "Dora." diyen adamın sesi yankılandı beynimde.

    
       "Efendim."

      Altımdaki şorta bakarken derince bir nefes aldım. 3 sene de çok şey değişmişti. Ben çok değişmiştim, ülke değişmişti. Darbe bile olmuştu. Trump ise başkanlığı kazanmıştı. Tonlarca şey olmuştu.

      "Adapazarı'na geliyor. " dediğinde değişmeyen tek şey deli gibi atan kalbim olmuştu. İstemsizce sağ elim, sol göğsümün üstüne gitti.

      "Sana saati ve adresi mesaj atacağım."

     Aynadaki aksimle göz göze gelirken görmeyeceğini bile bile başımı salladım.

      "Unutma, yakalanamazsın."

      Derince bir nefes aldım.

      "Böyle bir şansın yok."

        "Anladım." dediğimde telefon suratıma kapanmıştı.

       "Hocam, Dilara düştü. Bir bakar mısınız?" diyen müşterim ile başımı çevirdim ve kaşlarımı çattım.

       "Nerede?"

  
       Hızlı birkaç adım ile spor salonunun soluna döndüğümde Duygu bana ne olduğunu anlatıyordu.

       "Koşu bandından düştü. " dediğinde kaşlarımı çattım. Zaten en çok orada düşüyordu düşenler.

      Bu koşu bandı sadece koşmak içindi. Fantazili dans sahnesi değil.

      Köşeyi dönmeden duvara astığım sağlık çantasını aldım ve Duygu'nun peşi sıra içeri girdim. Yerde oturan kızın ayak bileğini tuttuğunu görerek derince bir nefes aldım.

      "İyi misin?" diyerek yanına diz çöktüğümde dağılmış saçlarını geriye ittirdi ve mavi gözlerini gözlerimde gezdirdi.

   
      "Sadece burkuldu sanırım." dediğinde ayak bileğini tutup kendime çektim.

StalkerWhere stories live. Discover now