31.🌃Stalker 🌃

2.6K 501 189
                                    

     "Okyanus dibi, Gökyüzü tepesi  ile Kalbinin en derini..."

      Gergince nefes aldım. Günleri sayamadım ve aptal bir odada önüme yemek gelip gitti. Gergince nefes aldığım sıra Lina yine yanıma gelmiş ve laptobunu açıp bir şeyler yapmaya başlamıştı.

     Tamam, mutluydum. En azından artık benim farkındaydı ama bir şeyler çok yanlıştı. Mesela Ergün'ün benim her şeyi anlattığını düşünme ihtimali?

       
      "Beni ne zaman serbest bırakacaksınız?" diyerek gergince sağa sola yürümeye, yüzündeki ifadeyi çözmeye çalıştım.

      "İşlerimi halledip seninle bizzat ilgileneceğim."

     Sinirle ayağımı yere vurdum. Olmaz. Gitmem gerek.
     

       "Ya anlatayım işte. Seninle beraber olmak çok hoşuma gidiyor ama spor salonum ne oldu? Müşterilere ne oldu?"

       Koltuğu çevirip önüne geçtim ve göz göze gelmek adına dizlerimi parkeye koydum.

  
      "Duru ve Doruk orayı temizledi ve bir iki tane de yeni eleman aldı ."

     Gözlerimi şaşkınca açtım. Nasıl yeni eleman alabilirler?

      "Ne!? Benden habersiz mi?"

      Sinirle alt dudağımı ısırdım. Patron ben iken, başkalarının benim işim ile ilgili, karar almasından hoşlanmıyordum.

       "Bence sen fazla konuşma, daha ne haltlar karıştırdığını öğrenemedim."

      Kafayı yemek üzereyim. Lina kaç gündür bir kez bile karşıma çıkmamıştı. Konuşamıyor, göremiyordum. Sadece arada bir gelip robot gibi çalışıp gidiyordu.

     Sinirle saçlarımı geriye attım.

       "Allah aşkına daha ne kadar beni burada tutacaksın?" dedim.

      "Gerçekleri öğrenene kadar."

       Anlatırsam Ergün beni mahveder.

      "Gerçekler?"

       Başını sallayınca yutkundum. Hay senin keçi inadını yiyeyim.

      "Hakkımda bir şeyler biliyorsun, nereden ve nasıl?"

    Lafının peşi sıra üzerime adım atınca tek kaşını havaya kaldırdım.

    Sen...

    Bana...

    Adım...

    Attın?

     Gaza gelip iki büyük adım attığımda başını geriye atmış ve o yeşil gözlerini kahverengi gözlerimde gezdirmişti.

     Kahretsin!

     Yine heyecanlandım.

      "Hakkında senden daha çok şey bile biliyor olabilirim?"

      Artık saklamanın bir manası yoktu değil mi? Gözlerine cesurca bakıp her şeyi şuracıkta ortaya döksem ne olabilirdi ki?

     "Beni tanımadığını söylemiştin?"

   Lafı ile geri çekilmek istediğinde gözlerimi kararttım. Elimi beline attığım gibi kendime çekince savrulan saçlarıyla etrafa vanilya kokusu yayılmıştı. Şaşkındı, böyle bir hareket beklemiyordu.

    

     Üstelik benden kısa olsa bile çenesini yukarda tutup bana dik dik bakması... Gerçekten çok tatlıydı.

StalkerWhere stories live. Discover now