16.🌃 Stalker 🌃

2.6K 475 267
                                    

     "Kırıldıkça kulaklarımda yankılanıyor çığlıkların..."

    Arabamı köşeye park etmiş Çin'lilerin ahtop yeyişini izlerken noodle yiyordum. Evet, bu günümü de böyle değerlendiriyorum...

    Noodle suyundan da bir fırt çektiğim sıra Lina sonunda evden çıkmıştı. Biraz telaşlı çıkmıştı ama anlamadım.

      Maskemi ve gözlüğümü takip arabayı çalıştırdığım sıra köşede bekleyen yer almamız da hareketlenmişti.

       Yani anlamıyorum, ben niye Lina'yı takip edenleri takip ediyorum?

   
     Bunlar ajan değil mi?

    Beni niye farket emiyorlar!?

     Deli olacağım ya. Ben görünmezim de benim mi haberim yom ***** *******!

      Arabayı marketin önünde bırakıp cüzdanımı aldım ve normal biriymiş gibi içeri girdim.

     Reyonların arasında Asır'ın tesadüfmüş gibi Lina'ya yalanlar atışını bir beyzbol sopasıyla karşılıyordum. Vay çakal...

    
     Ne güzel yalan söylüyor.

   Lina'nın dört erkekle aynı evde yaşadığını öğrenince düşer gibi oldu. Gözlerimi kaçırdım, nedensizce bu sahne beni hatırlatmıştı.

     "Alacak mısınız?"

 
     Birinin bana seslenmesiyle olduğum yerde sıçrayıp yan tarafıma döndüm.

      "Ne?"

      Eliyle elimi koyduğum bebek bezlerini gösterdi.

     "Alacak mısınız?" dedi tekrardan.

     Kocaman olmuş gözlerle ellerimi havaya kaldırdım.

      "Hayır! Hayır!"

    Gülerek başını sallarken kendisi bir bebek bezi almış ve alışveriş arabasına koyup ilerlemişti. O sırada yere düşen Asır'ı görüp burun kemerimi sıkmıştım.

      Biraz daha Lina'ya sulanırsa onu öldürüp, ölüsüyle ormanda dans edip, gömmeden önce üzerine işemem gerekecekti ...

   
.
.
.

      "Selamun aleyküm!" diye bağırdığımda biri de dönüp bana bağırdı.

     "Ya! Ya! Ya! Ve aleygüüm, esseeeelam!" dedi gırtlaktan.

     "Ya Habibi Arabic Teyyare?"

     "Türk var mı lan?"
  

     "Arabic! Arabic, ya Habibi!?"

  
    "Lan susun Araplar!"

      Açılan kapıyla pubg'yi kapatıp hızla kontağı çevirdim. Ne güzel, artık can sıkıntısında oyunlara da başlamıştım.

     Lina'nın bindiği otobüsün peşinden giderken derince bir nefes aldım. Asır **nesi de komik bir şekilde kılık değiştirmişti.

  
      Okula gelince arabamı güzelce park ettim ve Lina'nın nereye gittiğini takip etmeye başladım. Sınıfa gitmiyordu...

      Sessiz sessiz peşinden gidip nereye girdiğine baktım. Karanlık bir köşeye geçtiği sıra ağaçtaki bir hareketlilik dikkatimi çekti.

   
      Üniversitenin ağacına kartal tünemiş anasını satayım?

     Bu deli fişek ne yapıyor bu ağacın tepesinde?

StalkerWhere stories live. Discover now