7.🌃 Stalker 🌃

3K 518 175
                                    

     "Bana ahlâktan bahsetme, görüyorum ben ayakkabılarınızın altına sakladığınız ahlâksızlığınızı..."

     Bisikletime atladığım sıra Mertcan abi bağırdı arkamdan.

  
   "Bora! Dikkatli sür! Bilekler önemli."

     Onun bu lafına gülümsedikten sonra aceleyle sahile sürmeye başladım.

     "Şimdi çoktan kaykayını almıştır."

     Yüzümde tatlı bir gülüş ile sahil parka geldiğimde onu tam da takla atarken görmüştüm. Her zamanki markete girdim.

     "Sayende para kazanıyoruz." diye Ayten ablaya gülümsedim.

      "Her zamankinden abla."

      Ayten abla gülümseyerek yüzüme baktı ve sonrasında eğilip bir poşet çıkardı.

     "Artık senin için hazırlayıp kenara bırakıyorum."

      Gülerek poşeti elime alıp parasını uzattım.

     "Teşekkür ederim abla."

      Elimdeki iki poğaça bir ayran ve çikolata ile her zamanki banka oturdum. Yine buradaydı. Yine kaykayıylaydı ve yine kendini zorluyordu.

      Sahilin dalga seslerine karışan gülüş seslerini dinlerken poğaçamı yemeye devam etti.

     Tam bir ay geçmişti. Bir aydır onu her gün takip etmiştim. Aslında tam olarak takip etmek sayılmazdı, yolumun üstündeydi...

     Üstelik benim kick boks kursunun yakınındaydı. Kaderdi bence bu. Başka açıklaması olamaz.

      Eskisine göre bayağı bir gelişmişti, artık kaykayı ile artistik hareketler yapabiliyordu. Düşmese her şey güzeldi aslında. Düşünce ellerini tutamıyor oluşum canımı yakıyordu.

     Yediğim yemek boğazımda, nefes soluk borumda kalıyordu sanki. Bir de hani karşısına geçip de "kızım ben ilk geceden beri sana aşığım!" diyememek çok koyuyordu.

    Üstelik kick boksa da başlamam ile platoniklerimin bir hayli artması ve hiçbirine yüz vermemenden dolayı doğan eşcinsel olma ihtimalimin dedikodusu.

     Hayır, yani ne var kimseye yüz vermiyorsam. Onlar beni seviyor diye onları sevmek zorunda mıyım?

      Keşke öyle olsaydı, diyen bir yanım vardı. Herkesin platoniği olan ben , asosyal bir kıza platoniktim...

     "Ah bu ben kendimi..." ayranımı başıma diktikten sonra akşam ezanı okunmaya başlayınca kalkıp poşeti çöpe attım. Bisikletimi almış, onun sahilden yürüyüşünü izlerken ben de yürümeye başlamıştım.

     Karşısına geçemeyecek kadar korkak olabilirdim ama onu gizlice koruyan bir melek olabilirim...

   
 

.
.
.

      "Bora..."

    Başımı sıraya iyice bastırdım.

       "Bir kere yemek yesek?"

      Sinirle kafamı kaldırıp yüzüne baktım.

  
     "Kızım sen kıt mısın?  İlk günden beri bir yapıştın, iyi yapıştın yani." dedim kontrolsüzce.

      "Ya ne var, ne var?" diyerek çirkefleşti Rabia da.

       "Sen varsın, çok varsın, gereksiz varsın. "

StalkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin