"Ben yandıkça kararıyor etraf..."
Şaşkın ifadesine karşı tepkisizce yola baksam da kalbim arabamın motorundan daha aktifti.
"Ne?"
Şaşkınca bana baksa da elimi oturduğu koltuğun arkasına koydum ve otoparktan çıkmaya odanklandım.
Evet, Dora bu şansı bir daha yakalayamazsın. Bu fırsatı kullandın kullandın. Derince bir nefes aldım ve aynı hissiyat ile geri bıraktı .
"Kazanın hastanelik bir durumu yok ama bir yemek ısmarlatır." dedim en mantıklı gelen seçenek ile.
Önüme dönmüş otoparktan çıkarken derin bir nefes çekmişti.
"Gerek yok, ben ineyim."
O otobüs yıllar önce frenlerini kopardı kızım. Biz de artık durmak yok. Son durağa kadar devam.
Dilimi üst dişlerimin üzerinde gezdirdim ve heyecanımı bastırmak adına direksiyonu sıkıca tuttum.
"Madem sen seçmiyorsun, ben hallederim." dedim kendi kendime.
Elbette aklıma takılı kalmış şeyler vardı. Deli gibi kıskandığım, yapmak için çıldırdığım. Mesela Ayaz'ı çok kıskanmıştım. Onunla oturup saatlerce muhabbet ediyor, bir şeyler yiyor ve en önemlisi onunla diğerlerine göre çok daha samimi oluyordu.
Oturup da Sapanca Gölü'nü izlerken attıkları kahkahaların çınlamaları var kulaklarımda.
Kıskançlığın verdiği garip sinirle derin bir nefes aldım. Göle götürecektim onu. Evet, çok mantıklıydı. O adamla uzaktan izlemekten çok daha iyiydi. Ben o adamdan çok daha iyiydim.
O sırada üstüme sinen garip bakışların ağırlığı ile kalbim artık kulaklarımda atmaya başlayınca istemsizce heyecanlandım.
Eee, tabii o da her kız gibi en sonunda fark etmişti yakışıklılığımı.
İstemesizce yüzüme yayılan gülüşüm ile dilimi üst dudaklarımın üzerinde gezdirdim ve kendimi sakinleştirmeye çalıştım.
"Sanırım sonunda fark ettin." dedim imalı imalı.
Yüzünü asıp da gözlerini başka tarafa çevirince alt dudağımı ısırdım.
"Aslında dışarıdan bakınca çok anlayışlı ve düşünceli bir beyefendiye benziyorsun. " dediğinde anlamıştım neyi kastettiğini.
Sinirlerim bozuldu. Kızım ben yakışıklıyım! Tamam mı? Yakışıklıyım ben, gör artık beni!
"Merak etme..." dedim sinirden kelimeleri uzatarak. Sinirlerimin bozuluşuyla başımı sağ omzuma düşürdüm ve sinirle zoraki zoraki güldüm. "...kimseye söylemeyeceğim." sen bu konuları unut ve benim yakışıklılığıma odaklan.
Gözlerinin yeşiline yayılan rahatlamayla gözlerimi çevirip yola baktım. Kıza karşı iki dakika sinirli de kalamıyordum ki.
"Beni nasıl tanıdın?" dediğinde hafifçe yutkundum.
Gözümden hiç ayırmadım ki seni.
En mantıklı sebebi bul Dora. Yoksa Ergün seni param pinçik eder. Etlerini de yaban köpeklerine atıp ayin yapar.
"Lenslerini görmüştüm, yüzünü yıkarken de peruğun yerinden oynamıştı." dedim en son. Sonuçta bunlar yalan değildi.
Yüzüne biber gazı sıktığı zaman görmüştüm.
YOU ARE READING
Stalker
Humor[TAMAMLANDI.] MİT'de Bir Gece'nin 2. Kitabıdır. Garip bir gecede, garip bir kıza , bir bankın üzerinde, kalpli yarabantlarıyla aşık oldum... Mecazen değil, o gece sırılsıklam aşık olmuştum. 17 yaşımda, her şeyin dolu dolu yaşandığı zamanlard...
