16|

426 43 40
                                    

16| Korkuyor musun? "Evlat."

••••••••••••~♪

Pencereden, havada birbirlerini takip ederek daireler çizen kuşları seyrediyordum. Onların eğlencesini izlerken sanki bana gösteri yapıyorlarmış gibiydi. Arada bir dönüp göz kırpıyorlardı. Pencerenin dış kısmına gelip oturan minik serçe bana baktığında gülümsedim.

"Bandajını değiştirelim."

Ellerini havlu ile kurularken bana yaklaşan Zhan söylemişti. Bunu duyunca kafamı sallayarak yaralanmış bacağıma baktım. Bir yandan kaşındığı için ufak ufak okşuyordum.

Hastaneden taburcu olalı bir kaç saat geçmişti ve biz eve geldiğimizden beri tek kelime konuşmamıştık. O benimle ilgilenmişti ve ben ise sadece camdan dışarıdaki kuşları seyretmiştim. Pencerenin önündeki kuşun kanat çırpma sesini duyduğumda tekrar bakışlarım oraya döndü.

"Görüşürüz minik."

Zhan, yeni bandajın içinde olduğu poşeti masanın üzerinden alırken gülümsedi ve,
"Bu kadar mı seviyorsun?"

Yanıma otururken,
"Kuşları yani"
"Onları çok mu seviyorsun?"

Başımı yere eğerek,
"Aslında bana gülümsemelerini seviyorum."
"Ben çocuk ikende bana gülümseyen tek şeydi onlar."

Zhan bandajı kabından çıkartırken söylediğim şey ile duraksadı. Kabı yatağın üstüne bırakıp, ardından tek parmağını çenemin alt kısmına götürdü ve kafamı kaldırarak, ona bakmamı sağladı. Bakışlarım onun suratı ile buluştuğunda, baş parmağı çenemde kalmaya devam ederken diğer parmakları yanağıma ilerlemişti. Hafif olan tebessümü, tüm parmaklarını yanağım ile buluşturup okşamaya başladığında, kırışan gözleri ile beraber büyük bir gülümsemeye dönmüştü.

Yaptığı bu ince hareketin sebebi besbelliydi; Artık sana gülümseyen bir çift göz var.

Evet.. Bu beni fazlasıyla mutlu etmiş olmalı ki ona, gözlerimin içi parlarken, karşılık verdim. Elini suratımdan çekerek, başımın üst kısmına götürüp, saçlarımı okşadı. Tekrar bandaj kutusuna yöneldiğinde bana, bu dediklerimden ötürü ailem hakkında soru sormasını bekledim. Fakat onun tüm dikkati bacağımdaydı. Yaranın üstündeki rengi solmuş bandajı çıkartırken, ona kendim hakkında bilgiler vermek istedim.

"Babam ben 12 yaşlarındayken öldürüldü."
Zhan bana bakmadan dinlerken devam ettim,

"Annem, babamın ölümünden sonra beni
terk etti."
"Bunun üzerine bende bir aile dostumuz ile beraber yaşamaya başlamıştım."
"Yang ile de o zaman tanıştık."
"Onun annesi bana annelik yaparken o da bana abilik yapmıştı bir nevi."

Zhan çıkarttığı eski bandajın yerine yenisi takarken,
"Annenin yaptığı... Çok gaddarcaymış."

"Başlarda bende öyle düşünüyordum ama..."
Boğazımda oluşan tokluk hissi ile
devam ettim,
"Babamı öldürenlerin bana da zarar vermemesi için bunu yaptığını, onun kendini küçük bir kulübede astığında öğrendim."

Ona annemin kendini öldürdüğünü söylediğimde bana baktı. Onun bakışları ile yanaklarıma düşen damlayı fark ettim ve hızla temizleyerek,
"Ah.."
"Bu anlattıklarım eskisi kadar beni üzmüyor."
"Alışalı yıllar oldu."

Düşmüş suratını sallarken, bandajın uç kısmını birbirine geçirdi. Eskisini ters çevirip poşetin içine koydu ve poşeti bağladı.
"Bitti."

"Teşekkür ederim."

Tebessüm etti. Ayağa kalkıp, kapının oradaki çöpe yaklaşırken,
"Peki sen?"
"Senin ailen, onlar nasıllar?"

Violinist | YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin