"Yeni yıla girerken ne yapacağız? Planı olan var mı?" diye sordu Junmyeon elindeki telefonu masaya bırakıp. Junmyeon, Jongin ve Baekhyun, Jongin'in en yakın arkadaşı, yemek masasına kurulmuş sohbet ederken, daha çok Baekhyun konuşurken, ben de yemek hazırlıyordum.
Baekhyun, Jongin'in arkadaşları arasından en sevdiğimdi. Biraz fazla konuşurdu, azıcık da patavatsızdı ama o kadar iyi niyetliydi ki kimse ondan rahatsız olmazdı, olamazdı. Bir de çok iyi şarkı söylerdi, Junmyeon ile sesleri de çok uyumluydu. Bu yüzden çoğu zaman canlı dinlerdik istediğimiz şarkıları.
"Bizim planımız var Sehun'la." diye cevapladı Jongin Junmyeon'u. Çok güzel bir planımız vardı hem de. Gülümsedim hemen.
"Sakın sevişerek yeni yıla gireceğiz demeyin!" diye sitem etti Baekhyun. Baekhyun hakkında bir şey daha, çok mızmızdı ve bağırarak konuşurdu genelde. Son söylediğini tüm mahallenin duyduğuna emindim. "Nasıl her şeyi bilebiliyorsun?" Meraklı bir şekilde Baekhyun'a döndüm ve sordum, cidden merak ediyordum bu sorunun cevabını. "Çok fazla sevgilim oldu, tahmin etmeyeceğiniz şeyleri bile yaptım. Bu yüzden herhalde." dedi Baekhyun kısık bir sesle ve omuz silkerek bitirdi cümlesini.
"Kötü müydü peki?" Jongin sorduğunda Junmyeon büyük bir inilti kopardı. "Benim yanımda konuşmayın böyle şeyleri, sap olduğum aklıma geliyor."
"Sap olmadığın bir zaman yok senin Junmyeon." dedi Baekhyun ciddi bir sesle. Haklıydı, Junmyeon çok sevgili yapan bir tip değildi. "Aday yok, istediğim için mi sapım sanıyorsunuz?"
"Hâlâ Yixing'e bir şans vermelisin diye düşünüyorum. Çocuk senden cidden hoşlanıyor." dedi Jongin bakışlarını bana çevirip onay beklerken.
"Evet, abim diye demiyorum ama harika biridir ve senden cidden hoşlanıyor Jun."
"Yixing çoğu zaman Çin'de. Sevgilimle uzun mesefe ilişkisi yaşamak istemiyorum." dedi Jun ve kafasını masaya eğdi. "Haklısın aslında. Sevişmeden o kadar uzun süre dayanılmaz." dedi Baekhun düşünceli bir ifadeyle. Junmyeon göz devirdi Baekhyun'un söylediklerine.
"Ee Baekhyun, neden itiraz ettin? Kötü müydü?" dedi Jongin tekrar bizim konumuza dönerken. Ben de yemek hazırlamaya kısa bir ara verip Baekhyun'a doğru döndüm. "Hayır, çok güzeldi. Hatta en iyi deneyimlerimden biriydi."
"Neden öyle bir tepki verdin o zaman, manyak mısın?" Jongin Baekhyun'un kafasına vururken söylendi.
"Ya yeni yıla yalnız girmek istemiyorum!" dedi Baekhyun yeniden bağırarak. "Junmyeon var ya."
"Junmyeon alınma ama azıcık sıkıcısın." dediğinde Baekhyun, Junmyeon kaşlarını çatarak ona döndü. "Teşekkürler ya. Artık kendimi daha iyi hissediyorum."
"Bence gayet eğlencelisin Jun." dedim küçük bir öpücük atarak. Junmyeon da aynı şekilde karşılık verdi. "Sen ondan da sıkıcı olduğun için öyle diyorsun. İkiniz de aşırı sıkıcısınız, bir tek Jongin'im eğlenceli." dedi Baekhyun ve kollarını Jongin'e sardı. Kaşlarımı çatarak Baekhyun'a dönüp elimdeki bıçağı salladım. "Uzak dur sevgilimden." Jongin gülerken Baekhyun suratını buruşturdu ve kollarını Jongin'den ayırdı. "Aman yemedik senden daha uzun süredir tanıdığım sevgilini."
"Baekhyun senin konuştuğun bir çocuk yok muydu zaten?" Junmyeon sorduğunda kafamı sallayarak yeniden onlara döndüm. Sürekli yaptığım işi yarım bıraktığımdan, yemeğin olması baya uzun sürecekti. "Kedi gözlü çocuğu mu diyorsun? Aşırı tatlı ama çok sessiz."
"Ne güzel işte, birbirinizi tamamlıyorsunuz." dedim yeniden önüme dönerken. "Doğru aslında, güzel de sevişiyordu. Ben Minseok'u arayayım ya." dedi Baekhyun oturduğu yerden kalkıp salona doğru ilerlerken. "Tek sap ben kaldım yine." dedi Jun kafasını masaya yaslarken. "Ve yılbaşını tek başıma how i met your mother izleyerek geçireceğim. Tam Barney'in Ted'e 'look around Ted, you are all alone' dediği anda yeni yıla gireceğim. Ellerim yediğim cips yüzünden pis olacak ve ben ona rağmen gözyaşlarımı sileceğim. Of!"
Jongin'le beraber güldük dediklerine. "Sehun, Yixing ne yapıyor yılbaşında?" Jun kafasını masadan kaldırıp umutsuz bir şekilde sorunca gülüşüm yok oldu hemen. "Abim yeni yıla hep annemle girer. Yalnız bırakmak istemiyor, başka bir şey yapmaz."
"Abini de anlamıyorum doğrusu, o kadına karşı çok iyi davranıyor." dedi Jongin kaşlarını çatarak. "İyi yapıyor aslında. Annem yalnız kalınca deliriyor biraz, abim onun yanında olmasa daha kötü bir durumda olurduk. Hem ne yaparsa yapsın, anne ya o." dedim cümlemin sonunda tebessüm ederek. "Bu konuyu her konuşmamızda tartışıyoruz, yorum yapmayacağım o yüzden." Gülümseyip yanına adımladım ve yanağına küçük bir öpücük bırakıp tekrar işime döndüm. Artık cidden yemek yapmayı bitirmem gerekiyordu, herkes çok acıkmıştı.
Ben ocaktaki yemeği karıştırırken Jongin arkamdan kollarını belime sardı ve kafasını omzuma yasladı. Yüzümde engelleyemediğim bir gülümseme oluştu. Jongin'in etkisi böyleydi işte, hiçbir şey söylemese bile mutlu ederdi insanı.
"Yanaktan öpüp kaçmak oldu mu ama?" Burnunu boynuma sürtüp boğuk bir sesle söyledi. "Kaçmadım ki." dedim kıkırdayarak. Dudaklarını boynuma bastırdı ve bir süre bekledi. Gözlerimi kapatıp ben de kendimi kollarına bıraktım. "Yemek pişene kadar arka odaya gidelim mi?"
"Lütfen yapmayın."
-
Ben artık bu hikayenin bölümlerinin kısa olacağını kabullendim, siz de kabullenin bence.
Ve aslında o sevişmeyi de yazacaktım ve sonra buna hazır olmadığımı düşündüm MAOXMWOSLWLD BOK GİBİYİM, ASLA YAZAMAM BU ARADA.
Ve yıl geçişlerini daha iyi anlayın diye her şeyi açık açık yazıyorum.
1993'lüler bu hikayede bu arada çünkü öyle olmak zorunda aodöwodöwls.
2012- Tanışma (Üni. 2. Sınıf) 2014- Üni. Mezun (Bu bölümde bu dönemdelerdi.) 2016-Ayrılma 2020-Günümüz (Yaş 27)
Bu arada, Minseok 🥺
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
