ÇOKLU OLASILIK
  • Reads 18,805
  • Votes 1,932
  • Parts 50
  • Reads 18,805
  • Votes 1,932
  • Parts 50
Complete, First published May 05, 2023
Diğer insanlar tarafından hissedilmeyen artçı depremlerin açtığı kapılardan geçen insanlar. Ve birbirlerinde habersizlerdir yaşadıkları boyutlarda.  Çünkü herkes düşünüyor ki dünya bir tane. Halbuki onunki bir çok tane. 

∞

Nereye gittiğini bilmeyen bir kız bir gece uyumak için gözlerini kapattıktan sonra hiç bilmediği daha önce görmemiş olduğu bir evren uyanacak. Hayat onun için çok daha karmaşık ve anlamsız olmalı. Etrafındaki insanlar onu tanıyıp paralel evreninde yaşamasına alışkınken o başka bir varyasyonun olabileceğini düşünemez bile. Üstelik bu onun için  imkânsızdan öte bir olaydır.  Paralel evren teoremleri bile ilgisi çekmemiş ki hiç bugüne kadar. Hem zaten kimsenin de çekmez. 

Şşş! Bu bir sır. Çünkü benim ilgimi çekiyor. 

Ve evet bu yüzden bir rehabilitasyon merkezinde tedavi görüyorsun. 

∞

 Çünkü insanlar doğar... Büyümez... Belki büyümez. İnsan doğar ve ölür. Zamansız ve amansız. Engel olunamayacak bir şekilde. Belki daha beşinde belki elli beşinde. 

Herkesin ellerinin üzerindeki damarlarını eskitecek kadar çok zamanı olmuyordu. Kimisinin mezarının boyundan bile kısa geliyordu. 

Onun içinde bu vardı. Belki zamanı hiç yoktu ama ölmek için doğmuş olduğunun bilincindeydi. Bundan  korkmuyordu çünkü ölmek için yeterince zamanı vardı.
All Rights Reserved
Sign up to add ÇOKLU OLASILIK to your library and receive updates
or
#676hayat
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 7
Karma cover
dreams untold  || 𝘁𝗮𝗲𝗴𝗴𝘂𝗸 cover
Karanlığın Aç Çocukları Serisi cover
LAL cover
KARANLIĞIN ŞEHRİ cover
Sultanların Yükselişi -Kam Savaşları- cover
MEDUSA "Son Halka" cover

Karma

31 parts Ongoing Mature

BxB-Fantastik "Tanrı insanı topraktan yarattı. Ona bir şekil verdi, sistemledi ve ardından ona bir ruh üfledi. Ona bir kalp, hissetmesi için duyular verdi. Tanrı insanı tamamladı ve onu altın kafesinde saklamaya başladı. İnsanoğlu doyumsuzdu. Aklı çabucak çelinen, ruhu merakla dolu, iradesi gür olmayan bir canlıydı. Ancak tanrı adil değildi. Kimse tanrının adil olması gerektiğini söylemedi. Ve insanoğlu dilenirdi tanrıya son damlasına dek. Ta ki göklerden birinin inmeyeceğini, Ona yardım etmeyeceğini anlayana dek. Umudu kaybolana dek. Ardından inkar ederdi soyut gerçekliği. Aradığı yardımı bulamayıncaya dek. İsyanı önce duyularında, sonra kalbinde, ruhunun en derininde ve son olarak toprağında, özünde hissederdi."