🌈43/G⭐

6.2K 528 64
                                    

Keyifli okumalar dilerim.

Gökkuşağı Yıldız

Feride ile tartışmam bütün günümü negatif sürdürmüştü, her elime aldığım işte bir şeyler çıkmıştı. Zaten yeni yıl yaklaşırken kafe oldukça yoğun geçiyordu.

Eve geldiğimde odama geçip herşeye mi sinirle fırlattım. Saçımda ki tokayı açarken çekiştiriyordum.

"Neymiş uzak duracakmışım,ayağımı denk alacakmışım ne sanıyor bu kadın beni."

Saçımda ki tokadan kurtulur kurtulmaz banyoya ilerledim, bu sinirim uzun bir süre geçmezdi sanırım. Banyoda rahatlayıp çıktığımda tekrar odama girdim. Yumuşak pijamalarımı giyip mutfağa geçecekken salonda oturan Martin ile karşılaştım.

" Sen mi geldin?"

"Evet."

"Hoşgeldin, birşeyler hazırlayacağım."

"Aldım ben gel, canım pide çekmişti."

Yüzüm güldüğünde yanına ilerledim, yanağından öpüp önümde ki pide paketlerine baktım.

"Hemen yiyelim mi çok acıktım."

Başını sallayıp masayı önüne çekti, bende yanında yerimi aldığımda gerçekten aç bir şekilde yemeğe odaklandım.

Paketleri kaldırıp mutfağa götürürken ikimizde de bir çekingenlik vardı. Eminim ki Martin'in düşündüğü bu belanın kendi sarmış olmasıydı. Çay suyu koyup bir şeyler hazırlarken Martin gelmişti.

"Konuşalım mı?"

"Konuşmak yerine ses kaydını dinle."

Telefonumu içerden alıp geldim ve ses kaydını açıp masanın üzerine koydum. O da sandalyeye oturduğunda karşısına geçtim.
Bir kez daha ses kayıtlarını dinleyen ben tekrardan sinirlenmiştim, Martin ise arada sırada elini masaya vuruyordu. Ağzının içinde ettiği küfürler ile elimle onu durdurdum.

"Sakin ol."

"Nasıl sakin olayım, neden beni aramadın."

Bana karşı bağırdığında elinin üstünde ki elimi çektim.

"Zaten bunu beklemiyormuyduk Martin. O an seni aramayı düşünmedim çünkü gelmeni istemedim."

"Ne demek istemedim ya, kadınla orada tartışırken..."

Konuşmasını elim ile durdurdum.

"Martin bana ne yapmam gerektiğini söyleme kadınla konuştum işte, şuan bir tartışma çıkararak bir şeye ulaşamazsın."

Oturduğum yerden kalkıp evin bahçesine çıktım. Soğuk içime işlerken umursamıyordum. Sinirlerim son raddesine gelmişken Martin ile tartışma gibi bir niyetim yoktu. Sinirle onun kalbini kırmak istemiyordum,bunun için bu soğuya mağruz kaldım. Bahçe içerisinde ileri geri yürürken bir anda kolumdan tutulup Martin'in göğsüne yapıştığımda arkamdan omuzuma sarılan bir şalla içim ısındı.

"Özür dilerim, özür dilerim. Seni kırmak istemedim."

Hiçbir şey söylemeden başımı yaslamıştım. Elim kalbinin üstüne düştüğünde başımdan öpmüştü.

"Seni seviyorum."

Sevmek kelimesi bana hiç bu kadar özel gelmemişti, Martin'den duyana kadar.

~~~
Kafede yoğun bir şekilde çalışırken vakit artık akşama geliyordu. Bugünün yoğunluğunu diğer günlerde hiç görmemiştim. Bir yandan bütün etrafta parıl parıl parlayan led ışıklar, çam ağacının üzerinde ki süsler ve insanların bugüne özel güzel kıyafetleri ile kafe o kadar güzel gözüküyordu gelenler gözlerini etraftan çekemiyordu.

GÖKKUŞAĞIWhere stories live. Discover now