🌈 G /25⭐

8.8K 399 31
                                    

Keyifli okumalar dilerim...

.....

05.02.2011~Bolu

Gökkuşağı ellerini birbirine sürte sürte okula girdi. Bugün önce ki zamana göre erken gelmişti. Nedeni ise her zaman erken gelen Oğuz ile konuşmaktı. Oğuz'un evi okula biraz uzak olunca erken saatte evden çıkıyordu.
Okula girince elindeki eldivenleri, başında ki bereyi çıkardı ve en üst kata çıktı. Heyecanlı bir şekilde sınıfa girdiğinde arka sırada kafası sıraya yaslanmış Oğuz'u gördü.
Oğuz dışında sınıftan bir kaç kişi daha vardı, karanlık hava olmasının yanı sıra sınıfın ışıkları da yanmıyordu. Koridordan gelen loş ışık ile duruyorlardı.

"Günaydın." herkese hitaben konuşan Gökkuşağı montunuda çıkarıp astı ve kendi sırasına geçti.

"Hey sana da günaydın." diyerek Oğuz'un başını dürtükledi... Oğuz homurdanarak başını kaldırdı.

"Gün aymadı daha, bak havaya, bence hala gece ama sabah oldu diye bizi kandırıyorlar."başını pencereye çeviren Gökkuşağı güldü. Kış ayından dolayı sabahları bile hava karanlık oluyordu.

"Seni bilmiyorum ama benim saatler ile oynamışlar." dediğinde Oğuz şaşkınca bakmıştı.Gökkuşağı gülerek cevap verdi.

"Oğuz saate bak sence ben bu saatte burada olur muyum?"

Cıkladı Oğuz kolunda ki saate bakarken.

"Yok en fazla on dakika kala gelirsin."

"Ha işte onu diyorum, gel kantine bir çay içelim, seninle konuşucaklarım var." oflayarak ayağa kalkarken telefonunu cebine koydu.

"Çaylar senden." diyere kapıya yöneldi.

"Hadi yine iyisin bugün iyi günümdeyim." diyerek Oğuz'un koluna girdi. Oğuz gülerek yanında küçük kalmış kızın başını okşadı.

Kantine indiklerinde daha boş olan ve hala masaların üstünden inmemiş sandalyeler ile karşılaştılar.

"Geç bir yere geliyorum." Oğuz ilerlemeye başladığında söylendi Gökkuşağı.

"Ee ben alacaktım."

Oğuz göz devirdi"Sen buna inandın mı gerçekten? "

Oğuz'un sesini duyan Gökkuşağı hak verdi. Oğuz ne olursa olsun Gökkuşağı ve İkra'ya para ödetmezdi. Bu olay  erkek öder hesabı muhabbeti değildi... Tek düşüncesi bir kızın paraya her zaman ihtiyacı olur, olabilir eğer harcamayacaksa biriktirsin ve yeri gelince kullansın düşüncesi idi.

Gökkuşağı, Oğuz'un her zaman ince düşünceli biri olmasını sevmişti ve takdir etmişti.

Oğuz elinde iki açma ve iki çay ile geldi. Birini Gökkuşağı'nın önüne koyup yerine geçti.Sabahın yeni demlenmiş taze çaylarını içerken içleri ısınmıştı. Çünkü Bolu çok soğuk bir şehirdi ki içlerine kat kat giyinmeseler donarlardı.

"Ben direk söze giriyorum Oğuz."

"Gir bakalım küçük civciv." derken baş sallamıştı.

"On dört şubat geliyor, benim aklıma bir şey gelmedi sence ne almalıyım?"

"Hayda gelen bana soruyor giden bana soruyor ee duran da soruyor.. Ne biliyim ne alasın."

"Ya öyle deme aklıma bir şey gelmiyor... Belki Deniz'in eksik bir şeyi vardır sana söylemiştir." Gökkuşağı hızlı hızlı konuşurken Oğuz kafasını masaya vurmak istiyordu.

GÖKKUŞAĞIWhere stories live. Discover now