🌈 G /27⭐

8.5K 364 38
                                    

Keyifli okumalar dilerim...

Gökkuşağı Yıldız

Aralık ayına yaklaştıkça içimde oluşan depremleri bir tek ben hissediyordum, hissederken kimse farketmesin istiyordum.

"Ne düşünüyorsun?" arkamdan uzanıp elimde ki fırçayı alan Martin'e baktım.

"Hiç bir şey." bana tek kaşını kaldırıp baktı ama bunu çok sürdürmeden gülümsedi.

"Yaklaşık beş dakikadır hiç bir şey yapmadan tuvale bakıyorsun."

Onun gözünden bir şey kaçmazken yalan söylemek zor oluyordu. A bir de söylemek istemeyip söyleyince kötü oluyordum.
Oturduğum yerden kalkıp ona döndüm ve boynuna sarıldım.

"Gözünden hiç bir şey kaçmıyor."

"Seninle ilgili olan hiç bir şey kaçmaz benden." bu dediğine güldüm ve geri çekildim.

Kasım ayının sonlarında olduğumuz için havalar buz gibiydi. Ve kafeden çıkar çıkmaz ya Martin'in evinde yada benim evimde görüşüyorduk. Artık Martin tam zamanlı şirkette çalıştığı için görüşme zamanımız kısıtlıydı.

" Mario ile konuştun mu?" Resim yaptığımız için ortaya dağılan boyaları fırçaları toparlarken sormuştum.

"Konuştum öğlen saatlerinde evindeymiş."

"Oh iyi, sağsalim gitmiş."
Mario bir aylık İstanbul serüveninden sonra İtalya'ya gitme kararı almıştı.Ve kafede bana yardımcı olduğu günden sonra hep kafeye gelip yardım etmişti.
Onun yardım edişi ile tam gün çalışan birine ihtiyaç duyduğumu farketmiştim. Bu yüzden kafeye  bir garson arıyordum.

Boyalarıda yerlerine koyup fırçaları temizlediğim sudan çıkarttım ve kuruladım. Bu sırada Martin elinde dosya ile koltukta oturuyordu. Ne zaman fırsat bulsa o dosyaları eline alıyordu.
İşim bittiğinde yanına gidip hafif dizine oturdum.

"Şu dosyalar beni unutturuyor." dizine otırduğum andan itibaren dosyayı yere bırakmıştı. Elini belime sarıp gülümsedi.

"İki dakika da boyaları dizdin ayrıca lacivert ile mavinin yerini karıştırdın... Fırçaları suyun içine bırakıp o sırada tuvali kaldırdın daha sonra fırçaları tek tek silip çantasına koydun ve bu süreç esnasında önüne gelen saçını yedi kez falan üflemişsindir. "

Anlattıkları ile gözlerim daha da büyüdü. Bu kadar da değil ama.

" Bu özel yeteneğin falan mı? "

"Hayır, dediğim gibi seninle olan bir şeyi asla gözden kaçırmam."

Doğrulduğun da yanağından öpmüştüm.

"Çok sevmek bu olsa gerek." diye mırıldandım.

"Hm öyle mi dersin?" başımı aşağı yukarı salladığımda gülümsemişti. Benimle birlikte ayağa kalktığında boynuna sarıldım.

"Haber verseydin keşke."benim dediğimi takmadan yatak odasına girdiğinde kaşlarımı kaldırıp ona döndüm.

" Seninle yatabilceğimi söylemedim. "

" İlk defa yatmayacağız ya. "dediğinde hak verdim ama yinede bu durum sıklaşınca kendimi kötü hissediyordum.

" Ben yinede eve mi gitsem. "dediğimde beni yatağa bırakmıştı bile.

" Eğer rahatsız oluyorsan. "çekileceği sıra kolundan tutup kendime döndürdüm.

"Hayır hayır rahatsız değilim tabi de."

GÖKKUŞAĞIWhere stories live. Discover now