🌈7/G ⭐

16.2K 737 24
                                    

Şuraya en güzelinden, en eğlencelisinden bir bölüm bırakıyorum. Umarım severek okuduğunuz bir bölüm olur. Keyifli okumalar...

~~~~

Gökkuşağı Yıldız

Bahçenin süslemesi bittiğin de saat altıya geliyordu. Bu zaman diliminde genellikle ben yardımcı olmuştum. Mars ise Ata Martin'le kafenin içerisinde oturmuşlardı.
Leyla'nın arkadaşlarının bir çoğunluğu gelmişti ve sadece doğum günü çocuğu kalmıştı.

"Arkadaşlar 2 dakikaya buradalarmış herkes yerini alsın." diyen kıza baktım ve bahçeden dışarıya adımladım. Şuanlık burada işim yoktu.

Bir süre sonra partinin olduğu alana pastayı götürmüştüm ve geri kafeye girmiştim. Şimdi ise bir masa da  oturmuş Martin ve Mars'ı izliyordum. Birlikte resim yapmaya çalışıyorlardı. Mars kalemi tam tutamadığından Martin ona yardımcı oluyordu. Kağıda baktığımda bir çöp adamla, ağaç çizdiklerini gördüm.

"Aferin prenses bence biraz daha çalışsan olucak bu iş."

"Hala resimimiz nasıl olmuş?"

"Çok güzel olmuş canım."dediğimde gülümsedi bende burnunu sıktım.

" Güzellik biz yaparız da olmaz mı? Çak bakalım. "deyip elini kaldırdı Martin ve Mars küçük elleriyle çaktı.

" Mavi abla alışverişe gidecektik. "

" Aa evet. Ben giderim de.. "deyip duraksadım ve Mars'a döndüm.

" Abla yani ben giderim diyeceğim ama sen istemediğin için. "malesef böyle bir sorunum vardı. Mutfak alışverişi hep kendim yapmalıydım yoksa içim rahat etmezdi.

" Bende geleyim hem yanında Mars'a da bakmış olurum. "dediğinde Ata Martin çok sevinmiştim.

" Çok iyi olur.. Ama ben bir mutfağa gireyim eksiklerin notunu alayım. "

" Peki bekliyoruz seni. "dediğinde mutfağa yöneldim.

Mutfakta işlerimi bitirdiğim de ceketimi ve çantamı aldım. Mars'ın da montunu aldığımda mutfaktan çıktığım da Martin'in oturduğu masada Leyla'yı gördüm ve istemsizce kaşlarım çatıldı.

Ata Martin Aras

" Aferin güzelliğime." dediğim sırada karşımda ki sandalye çekildi.

"Hızlısın Gök-.." cümlemi tamamlamadan başımı kaldırdım ve karşımda ki kıza baktım.

"Ne işin var burada."

"Asıl senin ne işin var? Ne zaman döndün Türkiye'ye? Hem de evlenip bir çocukla."

Sanırım Gökkuşağı eşim, Mars'ı da çocuğum sanmıştı. Hiç bozuntuya vermeden onu dinledim.

"Bu konuyu konuşmak istemiyorum."

"Tabi konuşmassın. Açıkcası hayret  ettim beni tanımana."

"Ben seni hiç unutmadım. Sadece buraya gelmemen gerekiyordu."

"7 yıl boyunca mı? Beni yalnız bıraktın sen? Ama ben ne yaptım? Seni bekledim her şeye rağmen."

"O kadının olduğu evde benim bir işim olmazdı."

"Sen o kadının olduğu ev de kız kardeşini unuttun. Abi!" dedi 'abi' kelimesini vurgulayarak.

"Üzgünüm tamam mı? Ama o zamanlar çok küçüktün, hala küçüksün. Ama bilmediğin, hatırlamadığın çok olay oldu."

"Keşke bir kere olsun beni arasaydın. Bir kere olsun Türkiye'ye dönüp kız kardeşin olduğunu unutmasaydın."

GÖKKUŞAĞIWhere stories live. Discover now