48

63 3 0
                                    

İTİRAF

Aynı anda Mösyö de Villefort'un çalışma odasından "Ne oluyor?" diye bağıran sesi duyuldu.

Morrel, Noirtier'ye bakarak düşüncesini sordu, hemen soğukkanlılığım toplamış olan Noirtier, gözüyle ona yine böyle bir durumda daha önce gizlendiği odayı işaret etti.

Morrel'in ancak şapkasını alıp kendini soluk soluğa oraya atacak zamanı oldu. Koridorda krallık savcısının ayak sesleri duyuluyordu.

Villefort hızla odaya girdi, Valentine'e koştu ve onu kollarına aldı.

"Bir doktor! Bir doktor!... Mösyö d'Avrigny!" diye haykırdı Villefort, "ya da ben kendim giderim."

Ve daireden dışarı fırladı.

Öbür kapıdan da Morrel hızla çıkıyordu.

Tüyler ürpertici bir anıyla yüreğinden vurulmuştu genç adam: Madam de Saint-Me-ran'ın öldüğü gece duyduğu Villefort ile doktor arasındaki konuşma aklına geliyordu; daha az ürkütücü olan bu belirtiler Barrois'nın ölümünden önce görülenlerle aynıydı.

Aynı anda kulaklarında Monte Kristo'nun daha iki saat önce söylediği sözlerin uğuldadığını duyar gibi oluyordu:

"Neye ihtiyacınız olursa olsun, bana gelin Morrel, elimden çok şey gelir." Düşünceden daha hızlı, Faubourg Saint-Honore'den Matignon sokağına, Matignon sokağından Champs-Elysees caddesine koştu.

Bu sırada Villefort, kiralık bir araba ile Mösyö d'Avrigny'nin kapısına gelmişti; kapıyı o kadar şiddetle çalmıştı ki, kapıcı korku içinde gelip açtı. Villefort kendinde bir şey söyleyecek gücü bulamadan merdivenlere atıldı. Kapıcı onu tanıyordu, geçmesine izin verdi ve arkasından bağırdı:

"Çalışma odasında, sayın krallık savcısı, çalışma odasında!"

Villefort odanın kapısını itiyordu bile, ya da daha çok kapıyı zorluyordu.

"Ah!" dedi doktor, "siz misiniz?"

"Evet," dedi Villefort kapıyı arkasından kapayarak; "evet, doktor, şimdi ben size yalnız olup olmadığımızı sormaya geldim. Doktor, benim evim lanetli bir ev!"

"Ya!" dedi doktor görünüşte soğuk bir biçimde, ama içinden derin bir heyecan duyarak, "evinizde yine hasta mı var?"

"Evet, doktor!" diye haykırdı Villefort kasılan eliyle bir tutam saçını çekiştirerek, "evet."

D'Avrigny'nin bakışı şu anlama geliyordu:

"Ben size bunu önceden söylemiştim."

Sonra dudaklarından yavaşça hece hece şu sözler döküldü:

"Şimdi evinizde kim ölüyor ve hangi yeni kurban Tanrının önünde bizi zayıflıkla suçlayacak?"

Villefort'un yüreğinden acı bir hıçkırık çıktı; doktora yaklaştı ve onun kolunu tutarak: "Valentine!" dedi, "sıra Valentine'de."

"Kızınız!" diye haykırdı d'Avrigny acı ve şaşkınlıkla.

"Yanılmış olduğunuzu görüyorsunuz," diye mırıldandı yargıç, "onu görmeye gelin ve onun acılı yatağına oturup, ondan kuşkulanmış olduğunuz için sizi bağışlamasını isteyin."

"Bana her haber verdiğinizde hep iş işten geçmişti," dedi Mösyö d'Avrigny, "önemi yok, geliyorum, ama acele edelim mösyö, evinizde öldüren düşmanlar olduğuna göre, hiç zaman yitirmemeliyiz."

"Ah! Doktor, bu kez beni zayıflığım nedeniyle kınamayacaksınız. Bu kez katili bulacağım ve cezalandıracağım."

"Biz intikam almadan önce kurbanı kurtarmaya çalışalım," dedi d'Avrigny, "haydi gelin!" Villefort'u getiren araba onu, yanında d'Avrigny olduğu halde son hızla geri getirdi, öte yandan tam o sırada Morrel, Monte Kristo'nun kapısını çalıyordu.

Monte Kristo KontuDonde viven las historias. Descúbrelo ahora