•Sixteen•

1.4K 95 89
                                    

Steve bir koltukta oturan Eddie'ye bir de eşine bakıyordu. Tony bu durumu Avengers'a bildirmek için ayrılmıştı evden. Bucky yalandan boğazını temizlediğinde Steve gözlerini Peter ve Eddie'den çekip eşine baktı.

Bucky tek kaşı ile yukarıyı göstermişti. Steve kafasını sallayıp eliyle dizine vurdu ve Peter ile Eddie'ye gülümsedi.

"Siz konusun, bizim Bucky ile ufak bir işimiz var."

Peter kafasını onaylarca salladığında Bucky ve Steve peş peşe ayaklanıp yukarı kata çıktılar. Bucky kapıyı kapattıktan sonra eşinin yanına gidip ellerini beline koydu ki bu haraket de Steve'den buluşmuştu zaten.

"Peter'ı ondan uzak tutmak istiyorum." dedi net bir şekilde. "Hem benim oğlumu kaçırdı hem de bizden yardım istiyor."

"Bak." dedi Steve daha sakin bir ses tonuyla. Eşini yatıştırmak istediği her halinden belliydi. "Ben de kaçırma konusunda sinirliyim ve eğer kendimi tutmazsam onun kafasında kalkanı parçalamak istiyorum fakat bunu yapamayız. Karşımızda bizden yardım isteyen biri var Bucky. Geri çeviremeyiz."

Bucky sıkıntılı bir nefes verirken Steve dudakların bir tebessüm koyup kollarını Bucky'e doladı.

"Şu sinirli ve sert hallerin o kadar ateşli oluyor ki."

Bucky yavaş yavaş yumuşurken gülerek kollarını Steve'in boynuna doladı ve yakın olan bedenlerini iyice yakınlaştırdı.

"Beni sakinleştirmenin kısa yolunu bulmuşsun sarışın."

"Sonuçta çocukluğumuzdan beri yan yanayız. Bırak da seni iyi tanıyayım."

Steve gözlerini kapatıp dudaklarını Bucky'nin dudaklarına doğru götürürken bir anda açılan kapı ile Steve ve Bucky ayrılmak zorunda kalmışlardı.

"Baba, üzgünüm. Odanıza dalmayı hiç sevmiyorum ama izniniz olursa Eddie ile bahçede dolaşabilir miyim?"

Bucky net bir şekilde "Hayır" derken Steve "Evet" demişti ve ikisinin arasında kısa bir sessizlik olmuştu. Daha sonra Steve çaktırmadan elini eşinin bacağına koydu ve yavaş yavaş okşadı.

"Tamam, çıkın fakat bahçeden ayrılmayacaksınız." dedi Bucky büyülenmiş bir şekilde Steve'e bakarken. Peter ikisinin bu haline gülüp odadan çıkarken Bucky hızla eşinin yakasını tutup yatağa yatırdı ve dudaklarını Steve'in dudaklarına kapattı.

×

"Ne zamandan beri seninle?" diye sordu Peter ayağının altındaki yaprak ile oynarken.

"3 ay önce üstümde bir deney yapılı ve Venom'u benim vücudumu verdiler."

"Çok ilginç."

"En başlarda anlaşamıyorduk ama şimdi birbirimizden ayrılmaz duruma geldik."

Peter tebessüm ederek Eddie'ye baktı. "Bu çok güzel. En azından onunla barışıksın ve birbirinizi dinliyorsunuz."

"Evet çünkü eğer Venom kötü biri olsaydı ne yapacağımı bilemezdim."

"Bunun için şanslıyız o zaman."

"Evet, öyleyiz."

Peter kafasını salladıktan sonra adım atmaya tekrar başlamıştı ve bu sefer daha farklı bir konu açıldı.

×

Smut Uyarısı

"Kaldır kıçını."

Steve eşinin dediğini yapıp kalçasını hafifçe yukarıya kaldırırken Bucky hızla onun baksırını ve pantolonunu çıkartmıştı. Daha sonra kendi kıyafetlerini de çıkartıp Steve'in girişine doğru gitti.

Dilini sarışının girişinde gezdirirken parmaklarını Steve'in bacaklarında hafifçe gezdiriyordu. 

Bir elini çekip iki parmağını yavaş yavaş Steve'in girişine sokmaya başladı. Parmakları iyice içine girdiğinde gel gitler yapmaya başlamıştı. Kısa süre sonra parmaklarını çıkartıp şişmiş olan aletini hıza eşinin içine soktu. Steve'in sırtı bir yay gibi gerilirken Bucky parmaklarını bu sefer Steve'in yüzünde gezdirdi. Pürüzsüz beyaz ten kendisini tahrik ediyordu. Geçmişte de böyleydi.

Parmaklarını yavaş yavaş kırmızı dolgun dudaklara getirip sürtmeye başladı. Steve ise Bucky'nin parmağını ağzına alıp emmeye başladı.

Kumral adam Steve'in içine iyice girip hassas noktayı buldu ve oraya iyice baskı yaptı.

"Ahh... Evet...B-bucky tam orası...
D-daha sert lütfen..."

Bucky, Steve'in omuzlarından tutup daha sertçe girip çıkmaya başladı. Altındaki adamın inlemeleri ve zevk dolu çığlıkları içinde bir şeyin akmasıma sebep oluyordu. Bu nasıl mümkün oluyor bilmiyordu ama Steve'e olan aşkı şarap gibiydi. Yıllar geçse bile bozulmuyor, bozulmadığı gibi daha da güzelleşiyordu.

Dudaklarını Steve'in saçlarına bastırıp büyük bir öpücük bıraktı. Bu yumuşaklık, bu koku her zaman hoşuna gidiyordu.

Daha fazla dayanamayınca Steve'in içine boşalıp başını kaslı göğse koydu. İkisi de derin derin nefesler alırken Steve kollarını Bucky'e sarıp  iyice kendisine bastırdı ve kahverengi saçlara bir öpücük bıraktı. 

Bucky yattığı yerden elini Steve'in erkekliğine koyup ileri geri çektikten sonra Steve eline boşalmıştı. Bucky gülümseyerek kafasını kaldırdı ve Steve'e baktı.

Smut bitti

"Bu iki oldu." dedi fısıltı ile.

"Sorun değil. Seni içimde hissetmeyi o kadar çok özlemişim ki."

Bucky içine derin bir nefes çektikten sonra kafasını tekrardan Steve'in göğsüne koyup ellerini eşinin karnına koydu ve ovalamaya başladı.

"Steve, ben seni çok seviyorum." dedi sanki ilk defa itiraf eder gibi.

Steve, Bucky'nin sesine tebessüm edip diğer kolunu da eşine doladı ve ona sımsıkı sarıldı.

"Ben de seni çok seviyorum Çavuş."

"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


мy тwo dαdѕ » ѕυpeтғαмι̇ly•StuckyWhere stories live. Discover now