•There•

2.4K 142 229
                                    

"Bekle! Hayır, lütfen tahmin ettiğim şey olmasın..." diye mırıldandı sarışın adam uzaylı robotların üzerine ağ fırlatan, kırmızı elbiseli çocuğa bakarken. "Peter, lütfen bu sen olma oğlum."

"Baba, bunu daha sonra açıklayacağım." diye ses geldi kulaklığından sarışın adamın. Steve bir süre sessiz kaldiktan sonra bir şey demeden kalkanının robotlardan bir tanesine atıp parçalamıştı.

"Steve, yanıma gelebilir misin bebeğim?" sarışın adam eşinin sesini duyduğunda hızla kalkanını yerden aldı ve binanın arkasına koşmaya başladı. Eşi arkası dönük bir şekilde ileriye doğru bakıyordu.

"Bucky! Ne oldu!?" diye sordu Steve büyük bir telaşla. Kumral adam eşine dönüp gerisindeki portalı gösterdi.

"Sence bu ne?" diye sordu iki kaşını da havaya kaldırırken. Steve birkaç saniye turuncu portala baktıktan sonra elini kulaklığına götürdü.

"Tony ya da Thor. Binanın arkasına gelebilir misiniz?"

"Geliyorum, civciv."

Steve buna göz devirme işini sonraya bırakıp eşinin karnına eline koydu ve birkaç adım geriye iteledi. Aradan çok geçmeden Tony önlerine zırhı ile inmişti.

"Ne oldu?"

"Arkanı dön."

Tony arkasını dönüp portala baktıktan sonra umursamaz bir şekilde omuzunu silkti.

"Birini çağırdım."

"Arkadaşın mı?"

"Hayır, sadece mesleki tanışıklılık. Ama anlaşılan en başta portalı açıp heyecan yaratmış. Birazdan kendisini de görürüz. Gizemli çıkışları seviyor."

"Buradayım zaten Stark. Sadece bu robotların nereden geldiğini öğrenmeye çalışıyordum."

Steve ve Bucky sesin geldiği yere yani arkalarına bakıp pelerinli adamı baştan sona incelediler. Boynunda sonsuzluk taşlarından biri olan yeşil taş --Steve bunun zaman taşı olduğunu biliyordu-- vardı.

"Robotlar uzaydan açılmış bir portal ile geliyorlar. Portalı kapattım. Şimdilik gelemeyecekler. Geride kalan robotlarla siz ilgilenen. Ben de bunları kimin gönderdiğine bakacağım." Adam başka bir şey demeden portalın içine girip gözden kaybolduğunda Steve zırhlı adama bir bakış attı.

"Peter'ın üzerindeki kıyafet ...-"

"Ah, robot mu onlar? Ben şunlara bir bakayım."

"Daha 17 yaşında o, Tony! 17 yaşında bir çocuk..." Tony gözden kaybolmuştu bile. "Kime ne anlatıyorum ki?"

"Bekle! Peter burada mı?"

Steve yavaşça kafasını salladığında Bucky hızla koşarak ön tarafa doğru gidiyordu. Steve gözlerini kapatıp içine derin bir nefes çektikten sonra o da eşinin peşinden ön tarafa doğru koşmaya başladı. Gelen başka robot olmadığından sayılarında büyük bir düşüş vardı.

"Romanoff, Hulk nerede?" diye sordu Steve kaşlarını çatarken. Hemen ardından kızıl kadının sesi duyuldu.

"O burada değil, Yüzbaşı. Clint ile başka bir göreve gittiler."

"Pekâlâ." diyerek robotların arasına girdi Steve. Arada bir de hem eşine hem oğluna bakıp içini rahat tutmaya çalışıyordu.

"Bunu eve gidince uzun uzun konuşacağız evlat." dedi Bucky, Tony'nin kendisine vermiş olduğu garip silah ile öndeki robotları parçalarına ayırırken.

"Baba, zaten Steve babam yeterince konuşacak. Bir de sen yapma bari."

"Sana 18 yaşına girene kadar güçlerini böyle büyük yerlerde kullanmanı yasakladık, Peter."

мy тwo dαdѕ » ѕυpeтғαмι̇ly•StuckyWhere stories live. Discover now