21. Bölüm

555 53 26
                                    

Oflayarak her birine tek tek bakmaya başladım. Ron, Draco, Harry, Hermione, Lara.. Sahi neden değer verdiğim insanlarla konuşmak bu kadar zordu. Kollarımı birbirine kavuşturarak bedenime giren soğukluğu engellemeye çalıştım.

"Evet çocuklar, anladığınız üzere az önce Harry'nin bir çatalağız olduğunu öğrendik. Ancak ben.. Ben sizinle farklı bir konu hakkında konuşmak istiyorum." Kararlı bir şekilde her birinin gözlerinin içine baktım. Aylar olmuştu o kabusu göreli, neden hala ilk günkü gibiydi acım?

"Ben bu yaz bir kabus gördüm. Evet Harry teyzemlerde kaldığımız zaman görmüştüm ancak sana söylemek için kendimi bir türlü hazır hissedemedim. Şey, ben 31 Ekim gecesini çok net bir şekilde hatırlıyorum." Nefesimi hızlıca verip gözlerimi kapattım.

"Bu yaz defalarca kabus gördüm. Her seferinde kızıl saçlı bir kadın iki çocuk için kendini feda ediyordu ancak bebeklerin görünüşleri her seferinde bulanıktı. Ta ki ben mantıklı düşünüp onların biz olduğunu anlayana kadar." O kabusu tekrar görüyormuş gibi hissettiğim için gözlerim dolmuştu. Gözlerimi yukarı dikip bir süre bekledim. Sonra her birine döndüm.

"Ertesi gece bir kez daha o kabusu gördüm. Ama bu sefer kabusumda herşeyi köşeden izliyordum ve çok daha uzundu. İsterseniz kabusun tamamını size izletebilirim." Gözlerimi sıkıca kapattım ve her birinin zihnini o geceyle doldurdum. Her birinin şaşkınlık nidaları ve ağladıklarını belli eden iç çekişlerini duyarken ben kendime sarılmıştım.

O sırada uzun zamandır konuşmaya gerek duymadığım kişinin sesini duydum. "Ben senin yanındayım, belki öz annen değilim ancak sen benim varisim olduğun kadar kızım da sayılırsın." Zihnimdeki bir kapıda bana sarıldığını hissettiğim kadın ile yüzümde bir tebessüm belirdi. "Pekala o gece ben gerçekten öldüm ancak şuanda neden yaşıyorum bilmiyorum. Ancak yarım bir hayatım olduğunu hissedebiliyorum." Gözlerim her birinin üzerinde gezindikten sonra Harry'de durdu. Kollarımı açarak "Gel kardeşim eğer ağlarsan söz hepsinin zihninden o anı sileceğim." dediğimde burukça bana baktı ve hızla kollarıma atıldı. Onun ardından gözlerimi kapatmama rağmen Draco ve Lara'nın geldiğini hissedebildim. İkisi de bana sarıldıkları sırada Lara sessizce konuştu. "Biz bir aileysek herkesin kucaklaşması gerekiyor. Hey siz ikiniz kalkın ve bu Morgana Çakmasına sarılın." O sırada hiç sırası değildi belki ancak içimde bir yerlerde mutlu olmayı hak eden kız için kıkırdadım. Her biri etrafımdayken asla kendimi yalnız hissetmeyecektim.

《☆》

Hogwarts koridorlarında dersler bittiği için amaçsızca dolaşırken birinin hüznünü hissettiğimde duraksadım. İkinci kattaki kızlar tuvaletinde birisi fazlasıyla üzgün haldeydi ki bu kişi kesinlikle Mızmız Myrtle olmalıydı. Onunla uzun zamandır arkadaştım, neden üzülmüş olabilirdi ki? Kaşlarım çatık halde oraya yöneldiğimde koridoru su bastığını fark ettim. Başımı olumsuz anlamda sallayıp tuvalete girdiğimde Myrtle'ı pencerenin önünde ağlarken buldum. "Myrtle birisi yine sana zarar mı verdi? Kim olduğunu söyle o kişiyi buna pişman edeceğim söz!" Gözleri dolu olan Myrtle bana yaklaştığı zaman ona doğru bir adım attım. "Ben mutlu mutlu borulardan birinin üzerinde otururken birisi.. birisi kafama bir kitap fırlatıp kaçtı!" Arkamdan gelen seslere bakılırsa birileri buraya geliyordu. Gelenleri görmek için arkama döndüğümde gülümsedim. Altın üçlü buradaydı.. "Merhaba Harry." Myrtle'ın ağlamaklı sesi ile gözler ona döndü. Cilveli bir şekilde Harry'e bakıyordu. Kaşlarımı çatarak ona döndüm. "Myrtle kardeşime alıcı gözle bakmaz mısın? Ben kıskanç bir ablayım!" Kollarım yine birbirine bağlandığında ağırlığımı tek ayağıma verdim ve meydan okurcasına baktım. Korkmuş olacak ki hızlıca bir kabindeki tuvaletin içinde kayboldu.

Başımı iki yana sallayarak muslukları kapattım. O sırada yerde dikkatimi çeken deftere doğru bir adım attım. Harry ile aynı anda adım atmamız ile birbirimize baktık. Harry geriye bir adım attığında defteri elime aldım. Siyah deri kaplı bir defterdi ve sanırım sahibini tanıyorduk. Defterin kapağındaki ismi görmeleri için yükseğe çıkardığımda sesli bir şekilde nefesimi verdim. "Tom Marvolo Riddle! Cidden neden her yerde bu isim karşıma çıkıyor? Geçen yıl Tom ile tanışma şerefine erişmişken bu yıl günlüğünü mü bulduk? Ah Merlin'le Morgana'nın savaşı adına! Sinirlerim bozuldu!" Histerik bir kahkaha attığımda deli olduğumu düşünmeselerde düşünürlerdi. Başımı iki yana sallayıp duruşumu düzelttim. "Çocuklar bu defteri ben alıyorum zihin gücü en kuvvetli olanınız benim defterin bir numarası varsa bunu bana göstermeli." Hızla başını olumlu anlamda sallayan Harry ile gülümsedim ve ortak salona doğru ilerlemeye başladım.

Daisy Lily Potter| Harry Potter İkiz Fanfiction [ASKIDA] Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz