İKİZLER

TATİL.

Öncelikle herkese merhaba. Geçen yazdığımız notu okumuşsunuzdur. Lütfen sorularınızı sorun. Açıkçası ben sorularınızı merak ediyorum ve öğrenmek istiyorum. Umarım anlayışla karşılarsınız. Ne kadar merak ettiğiniz soru varsa sorun cevaplayalım.

Ve bir de bişey diyeceğim. Ece ve Ege hemen evlenmeyecek sadece babası Ege'yi öğrenecek ve bizce bunda anormal bir şey yok. 1 sene sonra falan nişan olur. Üniversite de bitince evlenirler diye düşündük. Biz böyle düşündük sanırım siz biraz anormal karşılacaksınız gibi geldi. İçime doğdu diyelim. Herneyse sizi çok seviyoruz.

Keyifli okumalar *,*

Multimedia : Ege ve Ece çifti :))

-EGE-

Doğa çıktıktan hemen sonra Buğra gelmişti. Ama Doğa'nın ağladığını görmüş olacak ki hemen arkasından gitti. Doğa'yı çok seviyordum. Her ne kadar en ufak şeye ağlasada seviyorum meleğimi. Hoş çoğu zaman ağlamasına hak veriyorum. Sonuçta 13 yaşında annesini kaybeden ve ikiz kardeşiyle arası hiç iyi olmayan biri neden gülsün ki ? Gerçi o Doğa'ydı. Ota boka gülerdi ve aynı zamanda ota bokada ağlardı. Allahtan Doğu'yla arası düzeldi. Şuan mutlu önemli olan da bu. Grupta en sevdiğim kişiyi düşünürsek. Sanırım benim için grupta en değerli Doğa diyebilirim. Küçüklükten beri hep beraberdik. Erkek erkeğe takılmak yerine Doğa'yla takılmayı daha çok seviyordum. Masal'ı da çok seviyordum ama Doğa benim için gerçekten çok farklıydı. Tarif edilemez bir şeydi. Yani her insanın çocukluk arkadaşı olmalı.

Ece'yi isteyeceğimizi düşündükçe yanağımın genişlemekten kopacağı bir şekilde gülümseme yayıldı yüzüme. Ece'yi isteyeceğimizi anneme haber vermiştim ve olumlu karşılamıştı. Zaten en az benim kadar seviyordu Ece'yi. O yüzden pek sıkıntı çıkmamıştı. Artık her düşündüğüme güler olmuştum. Yanağımın kopma ihtimali varmıydı ? Olabilir yani sonuçta o kadar ki yanağımızı gülerken kopabilir. Saçma sapan düşündüğümü anlayıp hemen Ece'nin yanına gittim.

-DOĞA-

''Annem.. Ne kadar da özlemişim seni. Yanımda olmanı çok isterdim be anne. Beni kollarının arasına alıp sıkıca sarılmanı, dizlerine yatıp senin söylediğin ninni eşliğinde uyumayı çok isterdim be.Çok özlüyorum seni. Biliyorum babamda çok özlüyor seni. Gece bazen uyanıyorum, odasının kapısı açıp oluyor. Bakıyorum kapıdan yine o sandık elinde senin fotoğraflarına bakıyor. Gülüşünü seviyor senin. Ara sıra mırıldandığında duydum. 'Gülüşünü sevdiğim neden erken gittin' deyip duruyor. Ben ileride evleneceğim adamın babam gibi olmasını istedim o günden sonra. Babamın seni sevdiği gibi sevmeli beni. Babamın senden vazgeçmediği gibi vazgeçmemeli benden. Öyle seviyorki seni anlatamam. İlk yokluğunda ağzımdan 'anne' kelimesi kaçıyordu. Odama çıkıp Doğu'yla ağlıyorduk. Bu yaşa geldik hala ara sıra çıkıp odaya ağlıyoruz. Kızmıyorsundur umarım bize. Sahi anne babamın da dediği gibi neden erkenden bırakıp gittin bizi ? Ben bir kızdım, Doğu erkekti ve yanında babam vardı. Benim dertlerimi ya da ilk reglimi anlatacağım kişinin Masal'ın annesi veya Ege'nin annesi değil de senin olmanı isterdim anne. Seni suçlamıyorum sadece.. sence de çok erken değilmiydi ? 13 yaşında bir kız, 13 yaşında bir erkek ve bir adam. Çok zordu. Halada zorlanıyorum. Nefesim kesiliyor mesela. Babam ara sıra iş seyahatleri için yurt dışına gidiyor. Bende o olmadığı zamanlarda gidip senin ve babamın yatağında uyuyorum. Yatağın hala sen kokuyor. Yastık kılıfını değiştirmelerine izin vermedim. Senin ki aynı. O en sevdiğin mavi yastık kılıfı. O günden sonra en sevdiğin renk mavi oldu biliyor musun ? Sırf sen seviyorsun diye bende sevdim o rengi. Babamdan ara sıra laf almaya çalışıyorum senin hakkında. 13 yaşını normalde hatırlayabılecek bir yaştayım. 4 sene öncesini hatırlayabilirim ama senin olduğun kısımlar sadece karanlık be anne. Hiçbir şey hatırlayamıyorum. Bomboş, karanlık, yapayalnız o günler. Hoşçakal annecim, seni çok seviyorum.''