HASTANE.

24.1K 775 72
                                    

-DOĞU-

Nefes alamıyormuş gibi hissediyorum. Annemden sonra çok sevdiğim ikinci kadın ellerimden kayıp gidiyor. Onun verdiği değeri hep görmezden geldim. Oysa ki onu çok seviyorum. Tek sorun bunu ona hissettiremiyor oluşumdu. Eğer ona sahip çıksaydım, gerçek bir kardeş gibi davransaydım belki şu an yanımda olurdu, sarılırdı bana. Sarılırdı yani değil mi?Tabi ki sarılırdı.

Hala ameliyathanede idi. "Of! Ne yapıyorlar bunlar kaç saattir? Neden hala çıkmadılar?" diye bağırınca Ege yanıma gelip "Sakin ol kardeşim. Doğa iyi olacak. Atlatacak. Güçlü kızdır o." dedi. Gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum. Kardeşim ulan o benim. Canım o canım! Özür dilerim Doğa, her şey için özür dilerim. 

"Kızım nasıl Doğu? İyi mi o?"  diye yanıma gelen babamı yeni farkettim. 

"Bilmiyorum baba. Hala ameliyatta." dedim. O sırada ameliyathane'den çıkan hemşireyi görüp hızlıca yanına koştum. "Doğa.. kardeşim nasıl iyi mi o? Lütfen bir şey söyleyin."

"Önce bir sakin olun beyefendi. Doğa hanım gayet iyi. Çabuk atlattı. Şimdi normal odaya alacağız. Yarım saat sonra uyanır. O zaman görebilirsiniz." dediğinde rahatladım. Hemen babama sarıldım. O sıra da Berkay'da elinde ki kahvelerle gelmişti. Yüzümüzün güldüğünü görünce "Çıktı mı? İyi miymiş?" diye atıldı hemen. Elinde ki kahveleri Masal'a verip sarıldı bana. İyi ki böyle arkadaşlarım var dedim içimden. O arada konuşa konuşa yarım saati geçirmiştik. Hemşire hanım yanımıza gelip ;

"Doğa hanım uyandı.Yanına tek tek girerseniz iyi olur." dediğinde babama dönüp "İlk ben girebilir miyim?" dedim. O da anlayışla kafasını salladı. Hemen odaya gittim. Doğa bana baktı. Gözlerinden bana beslediği duyguyu anlayamıyordum. İyice ona yaklaşıp "İyi misin?" diye sordum. 

"Daha iyiyim." diye cevap verdi. 

"Doğa sırası mı bilmiyorum ama sana bir şey anlatacağım, dinle. Sen, seni sevmediğimi düşünüyorsun. Daha doğrusu ben böyle düşünmeni sağlıyorum ya. Bilerek yaptığım bir şey değil. Yemin ederim elimde olan bir şey değil. Sen her ağladığında görmüyorum sanıyorsun, görüyorum. Yanına gelmek istiyorum ama gelemiyorum neden bilmiyorum. Belkide annem yüzünden. Sana da o kadar çok sevgimi gösterirsem sende gidersin diye korkuyorum belki. Ama artık bu korkuyla devam etmek istemiyorum sanırım. Yan yana olduğumuz her anı değerlendirmek istiyorum." Ağlamaya başladı bir anda. "Şşht ağlama tamam." diyerek dudaklarımı alnına bastırdım. Ellerimle gözyaşlarını silip sarıldım. Babamların da onu görmek isteyeceğini düşünerek ; "Ben şimdi gidiyorum, geleceğim yine." dedim. Dışarı çıkıp babama içeri gelmesini söyledim. Babam içeri de biraz durduktan sonra çıktı ve sırayla bizim çocuklar da içeriye girip çıktılar. Şimdi hastane yemeklerini Doğa'ya yedirmek için yemeklerin gelmesini bekliyorum. İşte geldi. 

"Artık yemekleri yedirebilirsiniz." diyen hemşireye gülümseyip teşekkür ettikten sonra odaya girdim. Yemekleri görünce hemen yüzünü astı tabi. 

"Hiç yüzünü asma Doğa. Bu yemeklerin hepsi bitecek." diyerek sırıttım. 

"Ya Doğu saçmalama ben o yemekleri yemem."

"Kusura bakma hanımefendi iyileşmen için yemek yemen şart." 

"Ya Doğu bana dışarıdan bir şeyler getirsen onları yesem.Bak kimseye söylemem vallahi Ya şu çorbaya bak. Çorbalıktan çıkmış.Hele şu türlüye bak. Ya öldürecekler beni burada Bunları yeyip ölmektense açlıktan ölürüm daha iyi." 

"Birde anlaşma yapıyor benle. Yenilecek dedim o kadar Doğa.Hadi güzelim aç ağzını uçak geliyor."  İyice sinirlenmeye başlıyordu.Gözleriyle 'sakın' diye kükrüyordu resmen. Gülümseyerek kaşığı çorba kasesine geri bıraktım. 

"İyi madem sen aç kalmak istedin. Biraz sonra taburcu olursun.Evde yersin artık."

"Tamam Doğu lütfen şunları önümden çek." dediğinde yeniden gülüp tepsiye aldım. Alnından öpüp, hastane çıkış işlemleri için dışarı çıktım. Babama ve çocuklara "Ben çıkış işlemlerini halledip geliyorum. Doğa'nın yanından ayrılmayın." hepsi kafasını salladı. Çıkış işlemlerini de hallettikten sonra tekrar Doğa'nın yanına gittim. 

"Hadi artık gidiyoruz." dediğimde sevinerek ayağa kalkmaya çalıştı ama yaraları olduğu için tekrar oturmak zorunda kaldı. Bu haline güldüm.

"Ya gülme bak iyileştiğimde kötü o olacak." dediği için susmak zorunda kaldım. Doğa cılız biri olsa da eli ağır, tekmeleri kötü, cimciklemesi ve ısırması dehşettir. Düşüncelerimden sıyrılıp Masal'ı içeri gönderdim yardım etsin diye. Tüm işler bitince "Eve gidelim" diye yakındım. Hepsi gülerek aşağı indi. Arabaya binip evlerimize dağıldık. Geç olduğu için ve fazla yorucu bir gün olduğundan hepimiz uyuduk.

Umarım beğenmişsinizdir :) Vote ve yorumlarınız eksik etmeyin, görüşmek üzere! 

MULTİMEDİA: DOĞU

• Duygu - İlayda •

İKİZLERWhere stories live. Discover now