KAMP.

16.2K 619 42
                                    

Gün geçtikçe bakıyorum da daha çok artış oluyor okumalarda. Bu da inanın bizi çok mutlu ediyor. Bildiğiniz gibi iki kişi yazıyoruz bu hikayeyi. Duygu ve İlayda olarak hikayemizin okunması bizi fazla neşelendiriyor ve tek istediğimiz bölüm sonunda eğer beğendiysen yorum atmanız.

Arkadaşımız olan Berkay bizim için bir çalışma yapmız bu sefer medya da o var. Kendisine çokcana teşekkür ediyoruuz. Böyle çalışmalar yapan bize özelden mesaj atmaları yeterli. İlgileniriz. Çok konuştum sanırım haydii okuyunuz :d

Okulun bahçesine girer girmez kollarımı Masal'ın boynuna dolayı kocaman öptüm. Özlemişim gerizeklaıyı ya.

" Sizi böyle görmek güzel valla küsken başımın etini yedi resmen Masal. Tişörtlerim de hala ıslak ve sümüklüü." diye dalga geçti Berkay.

"Şikayetçi olduğunu bilmiyordum. Birdaha ki sefere başkasının omzunda ağlarım artık napalım?" dedi Masal. Berkay ağzını açmış konuşucakken Ece araya girdi.

"Yeter bir de siz kavga etmeyin. Bu kamp sorunsuz geçicek. Haydii şimdi herkes binsiiin." diye bağırdı. Bu kızın neşesine hayranım doğrusu. Hep bi mutlu hep bi neşe dolu.

Doğu ve Yağmur yan yana oturmuştu. Ece ve Ege desen zaten ayrılmaz ikili onlar. Onlarda birlikte oturmuşlardı. Biz de en arkayı dörtlemiştik. Ben cam kenarında benim yanımda Buğra ve onun yanında da Masal ile Berkay. Hala ufaktan atışıyorlardı onlar da. Berkay sadece dalgasına demişti. Yoksa fazlası ile memnundu bence üzgün olduğunda ilk olarak onun yanına gelmesine. Zaten hepimizin bildiği gibi iki şaşkoloz birbirini seviyor gibi. Mallar işte atışmaktan bir araya gelemiyorlar doğru düzgün ve konuşamıyorlar tabi ki. Ama ben de Doğa'ysam ki öyleyim yapıcam bunların arasını birleştircem bunları. Gelsin sevap pointler heheeyyt.

Doğu ve Yağmur konuşuyor ve gülüşüyorlardı. Doğu'nun gözleri parlıyordu resmen. Uzun zaman sonra böylesine mutluydu. Öykü denen şıllıktan sonra kızlara karşı mesafe koyar sanmıştım ama fazla hızlı çıktı beyfendi. Ama ne yalan söyliyim mutluyum onu böyle görmekten. Umarım Yağmur onu üzücek birşey yapmaz.

- BUĞRA -

Kafasını cama yaslamış masumca uyuyordu Doğa. Uyurken ne kadar masum olsa da uyanınca içinde ki mahalle karısı ortaya çıkıyordu. Çok değişik bir kızdı kabul ama ne biliyim tuhaf hissetmeye başlamıştım. Kafası cam da olduğu için sürekli oynuyordu ve her zıplayışta yüzünü komik bir hal alıyordu. Her ne kadar bu hoşuma gitse de belki canı acıyordu diye düşünüp kafasını yavaşça alıp omzuma yasladım bende kafamı kafasının üstüne koydum ve uyumak için gözlerimi kapattım. Saçları mis gibi kokuyordu. Doğa'nın kokusunu çeke çeke ne zaman uyuduğumun farkına bile varmamıştım doğrusu.

Omzumda ki dürtüyle uyandım. Yavaş yavaş gözlerimi açtım ve iki tane mavi göz ile karşılaştım. Ah ne güzel bakıyorsun sen öyle.

"Sonunda bee. Hadi kalk uykucu geldik çoktan. Herkes indi bizi bekliyorlar." dedi Doğa. Hala uyuyor gibiydim resmen. Yavaşça kalktım ve ilk onun geçmesini bekledim. Bende arkasından ağır adımlarla yürüdüm. Dışarı çıktığımızda mis kokuyu içime çektim. Kamp'lar eğlenceli denilecek kadar mükemmel ötesi birşeydi. Hem kafa dağıtmaya fazlasıyla ihtiyacım vardı. Herkes çadırları kurmaya başlamıştı bile. Biz Yağmur ile kalıcağımızdan dolayı o tarafa doğru gittim. Yanında Doğu vardı.

" Doğu tamamdır kardeşim ben yardım ederim Yağmura. Sende kardeşine bak istersen ha?" Ağzını açıp birşey söyliycekken Doğa'nın sesi duyuldu.

"Doğuuu yardım eder misin? Kuramıyorum şu lanet olası şeyi been." dedi ve Doğu Yağmur'un yüzüne baktı ve 'görüşürüz' anlamında elini sallayıp gitti.

İKİZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin