İLK İŞ GÜNÜ.

6.7K 277 16
                                    

Multimedia : Asya

-DOĞA-

Bugün ilk iş günümdü. Hemen yataktan kalktım ve karşıdaki aynada kendimi görmemle tuvalete koşmam bir oldu. Bu tip ne böyle? Hemen elimi yüzümü yıkadım. Yapabildiğim kadar sade bir makyaj yaptım. Hemen dolabıma yöneldim. Bir mavi kot ve sade bir t-shirt çıkardıktan sonra giyinmeye başladım. Saçlarım şekil vermeden at kuyruğu yaptım. Hazırdım. Kutay'dan evin adresini almıştım. Çok uzak değildi. Kutay demişken o fotoğraf geldi aklıma. Yağmur ve Buğra'nın Kutay ile ne alakası vardı? Kardeşler miydi? Kuzenler miydi? Veya akrabalar mıydı? Kafamdaki soruların hepsini bugün soracaktım. Düşüncelerimden sıyrılıp hemen odamdan dışarı çıktım. Doğu'nun odasına girip girmemek arasında kararsız kaldım. Uyuduğunu düşünüp merdivenlerden aşağı indim. Hemen spor ayakkabılarımı giyip Kutay'ın verdiği adresi taksiye söyledim. 15 dakika içinde eve varmıştım. Kapıyı çaldıktan birkaç dakika sonra kapıyı Kutay açtı.

"Hoşgeldin. " deyip gülümsedi.

"Hoşbulduk, biraz erken geldim sorun olmaz değil mi ? " dediğimde 'saçmala' der gibi bir surat ifadesi vardı.

"Yok tabii ki hayır. " dediğinde hemen içeri girdim.

"Nerde bakalım o bücür ? " dediğimde gecikmeden cevapladı.

"Şu an uyuyor biraz sonra uyanır. "

"Peki, seninle bir şey konuşabilir miyim ? "

"Dinliyorum. "

" Buğra ? Buğra ile soyadınız aynı. "

"Evet. "

"Neyin oluyor ? "

"Kardeşim. "

"Bana söylememiştin. "

"Söylemem gerektiğini düşünmüyordum. Hem Buğra'yı tanıdığını yeni öğrendim. Ve şu an bana hesap mı soruyorsun ? Bu evdeyken yardımcı, dışarıdayken arkadaşımsın. " beni kırdığını farkında mıydı ? Ağlamak yok Doğa!

"Yok, hayır özür dilerim. Anladım dediğini. " diye mırıldanıp ayağa kalktım. Tuvalete girmem gerekiyordu. Merdivenleri çıktım. Etrafıma bakıyordum, ne kadar da salağım. Tuvalet neredeydi ? Neyse sıra sıra bakayım kapılara. İlk girdiğim kapı Asya'ın kapısıydı. İçeri girip odayı gezmek istedim nedensizce. Benim odama benziyordu. Masmaviydi. Ben pembe olur diye hayal etmiştim. İyi anlaşacağız gibi görünüyor. Asya'yı uyandırmaktan korktuğum için oyalanmadan dışarı çıktım. İkinci kapıyı açtığımda uyuyan Buğra ile karşılaştım. Allahtan uyuyordu. Sonra bütün gün dalga geçebilirdi. Hala Kutay'ın Buğra'nın abisi olduğu gerçeğine inanamıyorum. Herneyse diyerek geçiştirdim. Kutay bana neden öyle davranmıştı. Kırılmıştım. Bunun farkında mıydı ? Gözlerim dolmuştu. Bu arada da tuvaleti bulmuştum. Dolan gözlerimden yaş akmaya başlamıştı. Hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum. Yavaş yavaş hıçkırıyordum zaten. Sesimin dışarı çıktığını bile düşünmeye başladım. Bir anda kapı açıldı, gelen Buğra'ydı. Ah, şimdi neden ağladığımı soracaktı.

"Doğa? Özür dile- Neden ağlıyorsun sen ? " artık bağırarak ve hıçkırarak ağlıyordum.

"Şş gel bakayım buraya. " deyip kollarının arasına aldı beni. Daha sonrasında kolunu omzuma attı ve beni odasına götürdü.

"Söyle bakalım seni ne bu kadar ağlattı ? "

"İlk iş günü stresi galiba. " inanmayacaktı ama gidip abin beni azarladı diyemezdim.

"İnandırıcı gelmiyor. " tam da beklediğim cevap.

"Iıı şey sen beni boşver. Bu arada bi abin olduğunu bilmiyordum. " ha ne güzel konu değiştirdim.

İKİZLERWhere stories live. Discover now