İKİZLER

SENİ SEVEBİLİR MİYİM?

"Bilmem ki Doğu birşey demesin. Yanlış anlar felan.."

"Ne yanlış anlıyacak yahu? Korkuyorum ve yanımda yatmanı istiyorum. Doğu bey almıştır kollarına şimdi Yağmur'unu. Ne yapayım?"

"Ben senin için dedim Doğa.Zor duruma düşme diye. Hem kampta belini sıkmıştım sanırım. Bir an da benim yüzümden hastanelik oldun."

"Ne ? Saçmalama. Evet sıktın canım yandı biraz ama o kafede karnıma gelen top ile bayıldım. Kendini suçlama.

"Ama.."

"Aması yok Buğra bey. Bu konu kapandı. Ha sen benimle uyumak istemiyorsan o ayrı tabi canım."

"Ah hayır saçmalama. Sadece biraz tuhafıma gidiyor. Henüz tanışalı birkaç gün oldu ve bu denli yakın olmak.."

"Sadece arkadaşız ve korkuyorum bu yüzden yanımda güvendiğim birini istiyorum. Doğu yağmur ile olmasa çağırıcağım ama neşesini bozmak da istemiyorum. Her neyse gel sen şu yan odaya orada rahatça uyursun.Ben de uyurum bir şekilde ya. Hadii." birşey söylemesine fırsat vermeden yatağını hazırlayıp odama geçtim.

Çok mu ısrar ettim?

Sürtük gibi mi davrandım?

Acaba çocuk yanlış mı anladı?

Belki sevgilisi vardır?

Babam neden pasta yapmayı bilmiyor?

Ben böylesine saçmalarken ne zaman uyuduğumu farkına varamamıştım bile..

*

Sabah gözlerimi açtığımda belime dolanan elleri hissettim.Kafamı çevirdiğimde Buğra'nın o mükemmel suratı ile göz göze geldim. Gece gelmişti büyük ihtimalle yanıma. Ah ne de tatlı uyuyor ama değil mi? Ellerim istemsizce saçlarına gitti. Yumuşacaktı. Ellerim ile saçlarını oynadıkça kokusu dışarı vuruyordu ve tek kelime ile müthiş bir koku.Uyanmasından korkuyordum açıkcası. Dünden sonra özellikle, yanlış anlıyabilirdi.Tam kalkmak için hazırlanıyordum ki ellerini belimde sıklaştırıp yanına çekti.

"Dün için özür dilerim Doğa. Beni yanlış anladın,üzgünüm."

"Önemli değil. Zaten düşününce seni fazla sıktım. Böyle daha iki-üç günde tanıdığın birine hemen ısınmanı beklemem aptallıktı evet. Ama ne biliyim sanki biraz da Yağmur'u kıskandım ya.Doğu ilk defa benden başka bir kız ile uyuyor ve ikisi de birbirine fazlasıyla değer veriyor. Seni de çok seviyor Yağmur belli yani. Ya iştee of boşver ya iyice saçmalıyorum ben. Kapatlım konuyu." dedim.

"Kahvaltı hazırlayalım mı onlara? Henüz uyanmamışlar belli ki?"

"Yani öyle çokta iyi değilim mutfakta ama elimden geleni yaparım."

"Tamam o zaman önce yüzümüzü bir yıkayalım." demesiyle kapıdan fırlamam bir olmuştu.Hemen lavobaya gidip yüzümü yıkadım.Kapıyı açmamla bir adet sinirli Buğra'yla karşılaştım.

Yapmacık sinirle "Senin yüzüne yere yapıştım.O ne biçim koşuş yahu." dedi. Ben ise sadece muzipçe gülümseme ile karşılık verdim. Şakasına yavaşça totama burdu. Utandım ama burda.!

"Buğra.!"

"Doğa.!"

"Ahh hadi gel kahvaltıyı hazırlayalım."

Bir on dakika sonra mutfakta hazırdık.Ben patatesleri soyarken Buğra masayı hazırlıyordu. Daha sonrasında ince ince patatesleri doğradı bende kızarttım. Sosisleri de doğrayıp kızarttıktan sonra üzerine hafif ketçap döktük. Ben ekmekleri keserken o da meyve suyunu bardaklara koyuyordu.