AİLE YEMEĞİ

4.1K 197 18
                                    

Yaz ayları bir hayli hızlı geçmişti ve yarın okulların açılacığı düşüncesi beni geriyordu. Son senemizdi ve bizi bekleyen bir üniversite sınavımız vardı ve ben şimdiden stres yapmıştım nedense. Bir yandan da bu sene kısa süreli bir staj göreceğimiz içinde heyecanlaydım. Sonuçta çizim benim için önemliydi ve ileride yapacığım meslekte bu yönde olucağı için staj benim için faydalı olacaktı.

Bugün buğranın ailesinin evine gidecektik. Doğu da bizimle olacaktı fakat heyecanlıydım. Buğra'nın ailesi ile bir akşam yemeği...Kulağa oldukça zor geliyordu çünkü ben baya gergindim. Yaklaşık 2 saattir odamdaydım fakat hâlâ tam hazır sayılmazdım. O kadar çok düşünüyorum ki ve düşünürken aynı anda başka bir iş yapmayı da beceremediğim için zaman çok çabuk geçiyordu.

Hemen gardropun önüne geçerek biraz göz gezdirdim. Elime siyah bir tulum aldım. Bunu giyebilirdim. Hem rahattı hemde çok abartılı değildi. Saçlarımı da güzel bir at kuyruğu yaptım. Fazla abartıya kaçmak istemiyordum. Sade bir makyaj yapıp çantama telefonumu ekledim ve Doğu'nun sesi ile kapıyı açtım.

"Doğaaa hâlâ hazırlanmadın mı?"

"Sabret biraz Doğu,geliyorum" diyerek aşağıya inmiştim.

"Sonunda" diyerek sitem etmiş ve kapısıyı açıp arabasına binmişti bile. Peşinden koşarak bende arabaya bindim.

"Zaten gerginim birde sen geriyosun beni"

"Rahatla Doğa. Gereksiz gerginliğin."

"Ah senin için demesi kolay tabi."

"Altı üstü bir yemek sakin ol ve şu saçma sapan gerginliği bir an önce at üstünden. Tabi eğer sorunsuz bir yemek olsun istiyorsan"

"Elbette ki istiyorum."

"Stresli olursan kötüye gider minik cadı bırak kasma artık kendini"

Kısa süreli yolculuk sonrası Buğra'ların evine gelmiştik. Doğu elimi güven verircesine tutup beni kapıya kadar götürdü. Derin bir nefes alıp zile bastım. Açılan kapı ile nefesim hızlandı. Buğra daha mı yakışıklı olmuştu ne?"

'Hoş geldiniz.'' deyip Doğu ile selamlaşmıştı, o sırada Yağmur da bana sarılıyordu. Daha sonrasında Yağmur, Doğu'nun Buğra ise benim yanıma gelmişti. Sarılma faslı bitince içeri doğru yürüdük. İçeride muhteşem bir sofra vardı ve yanında Buğra'nın annesi, babası, amcası, yengesi, Kutay ve Çağla. Buğra'nın amcası ve yengesi aynı zamanda Yağmur'un annesi ve babası idi.

Hepsi güler yüzel 'hoşgeldiniz' dedikten sonra yarım saat sohbet edip masaya geçtik. En başa Buğra'nın babası Bülent Bey, hemen sağ tarafa Buğra'nın annesi Ahu hanım, Kutay, Çağla, Azra ve ben oturmuştuk sırasıyla, sol tarafa ise Yağmur'un babası Barış bey, Yağmur'un annesi Betül hanım, Yağmur, Buğra ve Doğu oturmuştu. Yanımda Yağmur, Buğra, Kutay veya Doğu'dan birini isterdim. En azından gerginliğim geçebilirdi. Ama Azra ile idare edeceğiz artık.

Yemek, bazen sorular ile stresli bazen Kutay ve Azra sayesinde eğlenceli geçmişti. Kahveler gelirken bir yandan Ahu hanım;

''Bir gün babanla da gelmenizi isterim.'' dedi.

''O da ister eminim. Şu iş seyahatleri bir bitse.''

''Evet öyle Doğacığım. Baya yoruyor insanı. Eh tabi birazda yaşı ilerlemiş insanlarız.'' deyip gerginliği birazda olsa ortadan kaldırmıştı Bülent Bey.

''Biz artık kalkalım belki bir yerlere gideriz.'' deyip müsaade istemişti Buğra.

''Ah tabii, tanıştığımıza çok memnun oldum. Tekrar bekleriz.''

Gülümseyerek karşılık vermiştim. Hepsiyle vedalaştıktan sonra gençler - Kutay, Çağla, Doğu, Yağmur, Buğra, ben - olarak dışarı çıkmıştık.

''Böyle toplanmışken acaba bizimkileri de mi çağırsak?'' diye fikir önermiştim.

''Olabilir aslında gidip güzelce eğleniriz, hem de şu düğünü konuşabiliriz.'' deyip Kutay ve Çağla'ya bakmıştı Yağmur.

''Tamam o zaman ben haber veriyorum.'' dedikten sonra hemen telefonumu çıkarıp hepsine mesaj attım.

***

Boğaza karşı püfür püfür esen rüzgar eşliğinde çaylarımızı yudumlarken havada tatlı bir sohbetimiz vardı. Kutay ve Çağla sonunda evleneceklerdi ve oldukça heyecanlılardı.

"Ee her şey hazır mı ki? Aceleye gelmesin" dedi masal.

"Fazlasıyla beklediğimizi düşünüyorum sadece bir kaç yapılacak şey kaldı.Onları da halledince geriye sadece imzaları atmak kalıyor." diye yanıtladı Kutay.

"Peki nasıl bir düğün düşünüyorsunuz? Nerede olcak? Balayını nerede yapıcaksınız? Ya şimdi elbise de lazım. Ne giysem? Siz ne giyeceksiniz? Öf sorduğum soruya bak tabiki gelinlik ve damatlık"

"O kadar sorunun içinde en saçması oydu dime haklsın ama yeter bence değil mi masalcım rahat bıraksan çocukları. Benimle ilgilen hem sanane onlardan"

"Berkayım ya ilgi mi istiyon sen" deyip yanaklarını sıkmıştı.

"Neşen yerinde bakıyorum da bugün Masal hanım."

"Bilmem öyle mi ki. Ya doğa alışverişe mi gitsek. Hadi kalkın" deyip ayağa kalkmış hatta kolumu bile tutmuştu. Beni ayağa kaldırmaya çalışıyordu.

"Masal saçmalama otur oturduğun yere."

"Berkay haklı bu saatte hangi dükkanı açık bulacaksın ki hem."

"Kızlar işte abicim" demiş gülmüştün Kutay.

"Kalkalım mı artık hem yarın okul var. Bolca konuşursunuz."

"Kızlar yarın çıkışta buluşsak benimle gelinlik bakmaya gelir misiniz?"

"Ay seve seve çağlacım."

"Annemler ile gitmek istemiyorum da tahmin edebilirsiniz az çok." dediğinde bir burukluk olmuştu içimde. Ama artık alıştığım için çok üstünde durmadım ve hesabı ödeyip dışarı çıktık.

Hepimiz sevdiklerimize sarılmış yürüyorduk. Hepimiz arabalara geçtik ve sahile gitmeye karar verdik.
Buğra ile kayalara oturduk. Aramızda bir sessizlik vardı. Buğra hızlıca ayağa kalkıp geliceğini söyledi. Bir kaç dakika sonra yanıma elindeki 2 pamuk şeker ile dönmüştü.

"Hangisi?"

"İkiside" diyip elinden kalktım ve açtım. Ben yerken o da beni izliyordu. Bir parça koparıp yanına daha çok yaklaştım. Ve ağzına götürdüm o da hemen kapmıştı zaten. Yaklaşıp dudağımın her bir kenarını öptü.

"Böyle yemek daha tatlı oluyormuş ya" deyip sırıttı. Bende gülümsedim bu haline.

Doğu'nun "Doğa buğra hadi kalkın iyice geç oldu eve dönüyoruz." demesiyle hemen ayaklandık arabalara doğru geçtik.

Eve geldiğimizde Buğraya sıkıca sarılıp iki yanağını öptüm. O yolda kaybolurken Doğu'nun yanına geçip eve doğru yürüdük.

"Korktuğun gibi bir gün değildi değil mi?"

"Kesinlikle. Çok eğlendim hatta. Zaten çok iyi insanlar." derken kapının klidini de açmıştım. Ki kafamı gelen seslere çevirdiğimde küçük çaplı bir şaşkınlık geçirdim..

İKİZLERWhere stories live. Discover now