Hedefini Unutma! (27. Bölüm)

346 76 19
                                    

İyi okumalar.

'Sen olanları Tracy'e mi anlattın?'' sorumla bakışlarını kaçırdı. ''Olivia insanlara bu dedikoduyu sen yaymış olsaydın inan bana sana kızmazdım ama Tracy'e anlatman ve onun insanlara anlatması... Üzgünüm. Bir süre konuşmayalım olur mu?'' duvardan sırtımı ayırıp koşmaya başladım. İnsanlar neden böyleydi. Beni kendi hayatlarına çekip şimdi de sırtımdan bıçaklıyorlardı. Ben onların arasına karışmak istememiştim. Onlar onlardan biri olmam için çaba harcamıştı. Şimdi ise hayatlarına girişimin cezasını çektiriyorlardı.

*

Abimin yanında oturmuş akşam haberleri izliyordum. Aslında izlemiyordum. Tüm gün chen'i görmemiştim. Mesaj atmamıştı, gelip kahve almamıştı, aramamıştı, evime gelmemişti. Veronica da yoktu. Ferd ablamla dışarı çıkmıştı. Suzy Anderson ile akşam yemeğe çıkacaktı. Kimseye başımdan geçenleri anlatamamıştım. Tümgün okulda dedikoduları dinlemiş, Suzy'nin heyecanına ortak olmaya çalışmıştım. Mary ile eve geliş yolunda Mary'nin hakkımda duyduğu dedikoduları dinlemiştim. Eve gelmiş hiçbir şey yokmuş gibi yemek yemeye çalışmış yapay zekamla konuşmuştum. Şimdi öylece oturuyordum. Boş boş televizyona bakıyordum.

''İnanamıyorum insanların bu kadar bencil, saldırgan olmalarına.'' Diyen babamın sesiyle irkildim. Kafasını desteklemeyen bir ifade ile sallayıp ekrana bakıyordu.

''Birde bunu İslam için yaptıklarını söylüyorlar.'' Abim bunu söyleyince televizyon ekranına odaklanmıştım. Ohio da bir gece klubüne silahlı saldırı düzenlenmişti. Suçu sözde kendini İslam örgütü diyen bir grup üstlenmişti.islamı bilmeyenlerde inanıyordu. İslam da birinin canını almak neredeydi? Öldürülen insanların ailelerine ne diyeceklerdi? İslam için yaptık? Suçu işleyip suçlusu Allah'mış gibi gösteriyorlardı. Kendilerine İslam'ı paravan yapmışlardı.

''Bunlar yüzünden suçsuz bizler yargılanıyoruz.'' Diyen anneme baktım. Haklıydı. Kime ne anlatabilirdik. Ben evimde oturmuş ergence dertlerimle boğuşuyordum. Orada işlenen suçun sebebi gerçek teröristti. Ben değildim. O suç Allah'ın değildi. Özgür iradesiyle birinin canını almıştı. Bunun Allah katında kabulü yoktu.

''... Saldırıda hayatını kaybedenlerin aileleri için yardım kampanyası başlatıldı.'' Diyen spiker ile abim kıpırdandı ve cebinden telefonunu çıkardı.

''Yardım etmek gerekiyor. Gerçek İslam zorda kalana yardım etmek bu şerefsizler gibi kendi halinde takılan insanları öldürmek değil.'' Derken ekrandaki iban numarasını yazıyordu.

''Ben de destek olayım.'' Annem telefonunu eline aldığında ben de hemen telefonumu aldım. Hesabıma girdim. Bana bakan 45 bin dolarıma baktım. Eğitimim için ayırdığım paraydı. Ne yapmalıydım? Bağış yapmalıydım. Ben o parayı kazanabilirdim. Ölenlerin ailesi yas tutacaktı verimli çalışamayacaktı, belki çalışacak durumları yoktu. Allah bana rızkımı geri gönderirdi. Az bir bağışta yapmayacaktım. Allah'ın gerçek müslümandan istediği gibi davranacak ve bonkör olacaktım. Beş bin dolarını bağışlamıştım. Para hesabımdan gittiğinde gülümsedim. Hayallerimi tanımadığım insanlarla paylaşmak nedense mutlu etmişti. İnşallah Allah'ı paravan olarak kullanan Müslümanlar yüzünden bizlerden nefret etmezlerdi. Benim ne suçum vardı? Ergence dertlerimle uğraşmaktan başka.

''Biraz konuşalım mı?'' abimin sorusuyla ona baktım kafamı olumlu anlamda salladım. İkimiz kalkarken yengemin kucağındaki oğlunun başını okşamıştı. Önce onun odadan çıkmasını bekledim. Peşine takıldım. Arka bahçeye çıktığında arkasındaydım. Verandanın merdivenine oturduğunda üzerindeki hırkasına sarıldı. Hava esiyordu. Eliyle yanını işaret etti. Sessizce yanına gidip oturdum.

Not:Cezalısın!Where stories live. Discover now