Yılan (30. Bölüm)

355 74 41
                                    

İyi Okumalar.

Eve yaklaştıkça üzerime daha çok yorgunluk çöküyordu. Yatağıma girip saatlerce yatmak istiyordum. Yapamacağımı biliyordum. Ders çalışmam gerekiyordu. Namazlarım vardı. Dinlenmek yoktu. Bahçemizin çimlerine bastığımda gülümsedim. Ayakkabımın mükemmel kesilmiş çimde bıraktığı izlere bakarak verandaya yürüyordum. Merdiveni çıkarken kafamı kaldırmamıştım. Kafam bir göğse çarpana kadar. Kafamı kaldırdığımda Chen merdivenin en üst basamağında durmuş bana bakıyordu. Arkasındaki ellerinden birini önüne getirdiğinde elinde çiçek vardı. Papatya. Ona bakışlarımı geri kaldırdım. Elimde olmadan alaycı bir gülüş dudaklarıma yerleşmişti. Papatya. Temiz sevgi anlamına gelen papatyayı pisliğine alet ediyordu.

''Ben papatya sevmem. Papatyayı Veronica sever.'' Demiştim. Bunu bilmemek için aptal olmak gerekiyordu. Kız papatya desenli sırt çantası takıyordu. Stiline hiç uymadığı halde.

''Anlamı evrensel. Özür dilerim.'' Dediğinde gözlerimi kıstım. Ona dikkatlice baktım. Yüzündeki saf pişmanlık neden kalbimi acıtıyordu. Beynim ise kalbimi tokatlıyordu. Beynim kontrolü bırakmadı.

''Çiçeği al ve Veronica'nın kapısına dayan.'' Dedikten sonra Chen'in yanından geçmek için bir basamak çıkmıştım ama o yana kaydı ve engel oldu.

''Veronica beni ilgilendirmiyor. Benim için önemli olan sensin.''

''Dün öyle söylemiyordun. Ben senin istediklerine sahip değilim. Veronica ile mutlu olursun.'' Dedim ama Chen umursamadı. Yüzüne ciddi bir ifade takındı. Ne kadar ciddi olabilirdi!?

''Anlamıyor musun? Sana olan sevgim neler yaptırıyor. Veronica'yı hayatıma sokmamın sebebi bile bu. Steven'ın uzaktan uzağa seni izlediğini fark etmiyor muyum? Ferd ablanla neden sevgili? Naomi bu kadar aptal olamazsın.'' Dediğinde kaşlarım kendiliğinden çatıldı. Steven ne yaparsa yapsın. Ferd'e nasıl böyle bir ithamda bulunurdu. Kendi terbiyesizliğini başkasına atmaya çalışıyordu. Elindeki papatyayı alıp bahçeye attım.

''Aptal? Düşündüğünden daha zekiyim. Sadece aptal gibi gözükmeyi seviyorum. Kendini zeki olduğuna inandırki gerçek yüzünü göreyim. Şimdi olduğun gibi... Neyse. Hem Veronica'yı nasıl öylece ortada bırakabilirsin. İkinizde sağlıklı yetişkinlersiniz belki.... Belki... Bir bebeğiniz olur.'' Demiştim. Şu saatten sonra olmazdı. Veronica'nın yanında olup ona destek olurdu. Yanımdan ayrılırken gerçekten kötüydü. Bu cümlem Chen'in gülmesine neden olmuştu.

''Naomi bu işleri bilmediğin o kadar belli ki. Böyle bir şey imkansız.''

''Nasıl emin olabilirsin?'' dediğimde aramızda kalan son basamağı o indi. Benden zaten uzundu bir basamak yukarımda olunca daha uzun olmuştu. Hafifçe öne eğildi.

''Eminim. İmkansız tecrübem ile biliyorum.'' Bu benim için fazlaydı. Bir adım geri indim. Kafamı olumsuz anlamda salladım.

''İşte tüm mesele bu Chen. Sen tüm yaptıklarını tecrübe olarak basitçe adlandırdıkça hepsini tekrarlayacaksın. Benim kendimi üzecek ne vaktim var ne gücüm var. Şimdi bahçemdeki çöpünü al ve git.'' Bunları sakinlik ve kibarlık çerçevesinde söylemiştim. Bahsettiği insanların hayatlarıydı. İş kurup iş hayatında başarısız olmamıştı. 18 yaşındaki insanların hayatını karartmıştı. Chen ağzını açmak istediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım. ''Lütfen git.'' Dedim. Konuşmasına izin vermedim. Bu onun karakteriydi. Sessizce yanımdan indi. Olduğum yerde döndüm. Ona baktım. Yerden eğilip papatya demetini aldı. Bir süre elinde tuttuğu demete baktı. Sonra bana döndü. Olduğu yere benim konumumdan bakınca ne kadar aşağıda görünüyordu.

''Şunu unutma saatler, günler,aylar, yıllarda geçse seninle her karşılaştığımda gözlerin yerine dudaklarına bakıyorsam hala seni seviyorumdur. Sana şerefsiz biri olarak gelebilirim ama bu sevgiminde şerefsiz olduğu anlamına gelmez.'' Bunu dedikten sonra bir daha bana dönüp bakmadı. Sessizce arabasına ilerledi. Ben ona bakarken derin bir nefes aldım. Onu şuan affetsem kendime olan saygımı hiçe sayardım. Dünyadaki son erkek o değildi. Benim için o son erkekti ama ben bugüne kadar ona olan hislerimi içimde yaşamıştım bundan sonrasını da içimde yaşardım. Bakışlarımı Chen'in arabasından çekince caddenin karşısında çöp bidonun önünde duran Veronica ile gözgöze geldim. Ne kadardır oradaydı? Hala kötü görünüyordu. İkimizde bir süre birbirimize baktık. İlk hamleyi o yaptı. Selam vermeden arkasını dönüp evine girdi. Verandada tek başıma kalmıştım. Herkes gitmişti. Ben orada gidenlerin arkasından bakmıştım. Hayat tekerrürden ibaretti.

Not:Cezalısın!Where stories live. Discover now