11: 31 Ekim

1.7K 170 2
                                    

Vanya bunu öyle bir şekilde söylemişti ki Ross saydamlığı kaybetti. Tam karşısında duruyordu. Vanya onun gözlerine baktı. Ross pişmanlık dolu bir ifadeyle gözlerine bakıyordu.

Vanya yutkundu. O kadar sinirlenmişti ki... Yumruğunu sıktı ve "Neden? Neden beni takip ettin?" Dedi Ross'a inanamayarak. Daha dün ona güvenle bakarken yanında huzurlu hissederken şimdi onun bütün güvenini kırmıştı. Bunu telafi edebilecek miydi?

Ross ağzını açtı ve tam bir şey diyecekken Vanya'nın o yıkıcı bir şekilde bakan gözleri onu susturdu. Vanya tek kaşını kaldırdı ve "Sana bir soru sordum bilmem farkında mısın?" Dedi ses tonunu yükselterek. Görevli uyuklayan gözlerle onlara baktı. Vanya onu fark etmemişti.

Ross derin bir nefes aldı ve konuştu. "Çünkü başına bela almandan korkuyorum." Vanya yine de sakin kalamadı. "Neden beni anlamıyorsunuz. Ben küçük bir çocuk değilim Ross! Neden insanlar beni yönetmeye beni takip etmeye hakkımda endişelenmeye başladı neden?" Ross gözlerini kaçırdı. "Çünkü sen çok dengesizsin Vanya. Yaptıklarının sonuçlarını düşünmüyorsun. Benim için ne anlam ifade ettiğini bilmiyorsun. Seni korumak istiyorum." Ross sözlerini bitirdiğinde Vanya sinirle mırıldandı. "Git buradan. " Ross kaşlarını çattı ve onun bileğinden tuttu. " Bu evde ne var da sürekli buraya geliyorsun?"

Vanya bileğini kurtardı ondan. Ross sinirlenmişti artık. Birden kapıdan Andrew çıktı. Ross onu gördüğünde Vanya'ya baktı soru sorarcasına. Vanya Ross'dan başka hiç bir şeye bakmıyordu. Andrew onları izliyordu sessizce. Ross tıslar gibi konuştu. "Endişelenmekte sonuna kadar haklıymışım meğer..." Vanya ona tekrar git dedi. Ross sinirlenmişti, kendine hakim olamayıp Andrew'e bir şey yapabilirdi. Gitmek zorundaydı yoksa birazdan curcuna çıkacaktı.

Ross ilerlemeye başladı Andrew'e bakarak. Vanya ona bir soru daha sordu gitmeden."Ne zamandan beri beni takip ediyorsun?" Ross bir an duraksadı ve hiç düşünmeden cevapladı. "Kendimi bildim bileli."

Vanya bu cevap karşısında afallamıştı. Bu ne biçim cevaptı. Ross koşar adım kaçtı kendine hakim olması gittikçe zorlaşıyordu.

Vanya arkasını döndüğünde Andrew'in kollarını kavuşturmuş ona baktığını gördü. Vanya huzursuz olmuştu şimdi. Ya Ross ona adıyla hitap ettiyse. Etmiş miydi? En önemlisi şu anda Ross bu konuda ne düşünüyordu?

Vanya fütursuzca içeri girdi. " Belki genç biri olsaydın şu oğlanı buradan gönderebilirdin." Dedi Greyson'a bakarak. Greyson homurdandı. Vanya Andrew'e el salladı ama Andrew ona el sallamadı. Vanya yanına gittiğinde "Geçen gün için özür dilerim Andrew. O günden sonra düşündüm de aptallık eden benmişim." Dedi. Andrew'in suratında herhangi bir kıpırdanma olmamıştı. Kaşlarını çattı en sonunda. Vanya'ya evi işaret etti. Vanya içeri girdi ve sevimli görünmeye çalıştı. "Bana kızgın mısın Andrew? Hey sırdaşım..." Andrew bir kaç dakika onu süzdü.

Daha sonra yanına gidip ona tekrar sarıldı. Vanya ona hemen karşılık verdi ve kollarını sırtına doladı. Bu iyi bir histi. Yaptığı şeyin yanlışlığının farkındaydı ama Ross'a olan sinirini yatıştırmaya ihtiyacı vardı.

Şu anda Ross değil Andrew daha güven verici gelmişti. Andrew'in o insan kokusu onu rahatlatmıştı. Temiz ve saf kokuyordu. Ne kadar masumdu yaşadıklarını hak etmiyordu. Vanya ne yaptığını sanıyordu. Onu sonunda üzecekti farkındaydı. Belki de hayatının doyumu olacaktı. Bu düşünceyi kafasından attı. En azından bir kaç gününü mutlu geçirmek onunda hakkıydı. Vanya kollarını daha sıkı sardı ve kulağına fısıldadı. " Affetin mi?" Andrew güldü. " Affetmemiş olsam sana sarılır mıydım Valeria?" Vanya da güldü bu defa. Andrew onu bıraktı ve Vanya'nın yüzüne baktı. "Sen gittikten sonra ben de düşündüm. Hiç kimse kendisinden başka kimseye değer vermemeli. Ben kendim için yaşıyorum onun için değil. Neden kendimi aptal bir kadın için mahvedeyim ki. Geçen gün yine düşündüm. Geçmişe değil geleceğe bakacağım."

Vanya Kristie (Tamamlandı)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ