20: Virüs

1.3K 135 8
                                    

Vanya süpürgesinin hakimiyetini iyice şaşırmıştı artık. Rüzgar onu bir o yana bir bu yana savuruyordu. Şu lanet olası cadı şehrine ne zaman varacaktı. Aniden başlayan yağmur Vanya'nın sinirlerini bir kez daha bozmaya yetmişti.

Ürpererek ilerlemeye çalıştı. Sonunda eve varmıştı ama sırılsıklamdı. Babası onu o halde görünce hemen yanına gidip ıslak pelerini çıkarmaya yardım etti. Vanya hapşırdı. "Olamaz gerçekten hasta oldun." Dedi Babası Vanya'ya kaşlarını çatarak. "Bu saatte dünyada ne işin var? Bu saatlerde fırtına kopuyor ve güvenli değil. Bir daha bu saatte dönmeyeceksin." Dedi emin sözlerle. Vanya kafasını salladı zor güç. Babası ona yardım ederek odasına götürdü."Sen üzerini değiştir." dedi ve onu odasında yalnız bıraktı. Vanya titrek ellerle dolaptan temiz giysi çıkardı. Üzerini değiştirirken kendini çok halsiz hissediyordu. Üzerini değiştikten hemen sonra yatağına kıvrıldı ve yorganı üzerine çekti. Sıcak...

"Vanya? Hasta mı oldun?" Dedi Cadı Sue içeri girerek. Elinde tuttuğu iksiri salladı. "Bu seni iyileştirir." Dedi ve Vanya'nın yanına oturdu.

Vanya anlamıyordu daha önce yolculukta o kadar yağmur ve soğuk yemesine rağmen böyle olmamıştı. Annesinin elinde tuttuğu iksiri eline aldı. "Titriyorsun." Dedi Cadı Sue endişeyle. Elini Vanya'nın alnına koydu ve koyduğu anda geri çekti. "Üstelik yanıyorsun!" Vanya yutkundu ve yatakta dogruldu. İksire baktı. Yeşil sıvı hiç de iç açıcı görünmüyordu. Aldı ve içti sonuna kadar.

Biraz sonra vücudunun titremesi geçmişti. Cadı Sue ona gülümsedi. "Demiştim." Dedi ve Vanya'nın yorganını üzerine çekti. "Şimdi uyu ve dinlen." Deyip alnından öptü. Ona güzel bir şekilde gülümsedi ve odadan ayrıldı.

Vanya gözlerini pencereye çevirdi. Hala fırtına vardı. Anlayamadığı bir his girmişti vücuduna. Karnına feci bir ağrı saplandı. Midesinden yukarıya doğru yol almış bir şeyler vardı.

Hemen kendini yatağından attı. Nereye gideceğini bilemeden odasından çıktı ve kilere ilerledi. Elini ağzına götürdü ve mide bulantısını çekemez hale geldi. Kilerde bulduğu kovaya kustu.

Her defasında nefessiz kalıyor öleceğini düşünüyordu. Hayatında ilk defa bunu yapıyordu ve bu hissi bir kez daha yaşamayı istemiyordu. En sonunda durduğunu düşünerek rahat bir nefes aldı. Ağzında kalan tat iğrençti.

Eline aldığı peçeteyi ağzına sürdü. Odasına gitti ve dolabının kapağını açtı. Üzerine kapüşonlu pelerini giydi. Bacaklarına geçirdiği uzun çizmelerle yağmurdan korunmayı düşünüyordu. Halsizdi ve karnı acıyordu. Bir daha kim ısrar ederse etsin insan yemeği yemeyecekti!

Evden çıktı ve şemsiye açtı. Gideceği rotayı belirlemişti. Ağzında ki bu tattan hemen kurtulmalıydı. Geçen gece parti yapılan mekana girdi ve etrafta göz gezdirdi. Bugün burası sakindi. Bar tarafına geçti ve kapüşonunu kafasından indirdi "Aman Tanrım!" Dedi barmen.

Endişeli gözlerle Vanya'ya baktı. "Gözlerin korkunç görünüyor Cadı Vanya!" Dedi çocuk afallamış bir halde. Vanya sahte bir şekilde gülümsedi "Ağzımın tadını yerine getirecek bir şeyler ver bana." Dedi umursamazca. Çocuk kaşlarını kaldırdı ve itiraz etmedi. Vanya'ya geçen gece içtiğinin aynısını verdi. Vanya hiç tereddüt etmeden tepesine dikti. Bardağı bitirdiğinde harika hissediyordu. "Sağ ol." Dedi ağzında ki tata gülümseyerek. "Hey para?" Dedi çocuk. Vanya elini cebine daldırdı ve bir kağıdı ona uzattı. Çocuk parayı aldı. "Görüşürüz tekrar beklerim." Dedikten sonra bardağı aldı. Vanya mekandan çıktı ve eve doğru uçtu.

Eve çaktırmadan odasına girdi hemen. Üzerindekilerden bir çırpıda kurtuldu. Kendini yatağına attı.

Uykusu hemen baş göstermişti.

Vanya Kristie (Tamamlandı)Where stories live. Discover now