Vanya Kristie (Tamamlandı)

8:Ross

Gecenin karanlığı çökmüştü soğuk vadiye. Etraf öyle sisli öyle soğuk bir hal almıştı ki Ross daha fazla dayanamadı ve Bernard'a atladı. Her ne kadar o eve gitmek istemese de gitmek zorundaydı. Son sürat sürüyordu. Eski taş binaya geldiğinde yavaşladı ve atik bir hareketle atladı Bernard'dan. Annesi kapıda karşılamıştı onu. "Yine hangi cehennemdeydin sen!" Dedi sinirle. Ross' un annesi çabuk kızan tiplerdendi ve sürekli Ross'u emri altında tutmaya çabalıyordu ne yazık ki bu imkansızdı. Ross kafası dik bir kişiliğe sahipti hiç bir zaman annesine kolay kolay boyun eğmezdi. Ross'un babası ölmüştü. Çok kötü bir kazaydı.

Ross ve babası bir gün dünyaya gidiyordu. Babası ona nasıl uçması gerektiğini gösteriyordu. Birden çıkan hortumla babası dengeyi kaybetti ve son sürat dünyaya doğru düştü. Ross şaşkındı ve küçüktü. Hızlı bir şekilde süpürgesini babasına doğru sürdü ama onu yakalayamadan babası kaldırıma sert bir şekilde çarptı ve orada öldü. Ross o olaydan sonra iyice kötü olmuştu. Annesi babasının ölümünden neredeyse Ross'u sorumlu tutuyordu. Ross çocukluğun vermiş olduğu bu hüzünle sert bir yapıya sahip olmuştu. O günden sonra annesine ve kız kardeşi Rosa'ya hep sert davranmıştı. Rosa çok masum bir cadıydı Ross bunun farkındaydı ama yine de engel olamıyordu kendine. Ona iyi gelen tek şey Vanya'nın varlığıydı. O küçüklüğünden beri Vanya'ya aşıktı ama Vanya'nın ona olan ilgisizliğinden dolayı ona açılmıyordu. Ross annesini umursamadan içeri girdi. "Sana soru sordum Ross Wild!" Ross hiddetle geri döndü. "Dolaştım Cadı Helen tamam mı?" Dedi. Annesi bir şey diyememişti daha fazla. Sus pus oldu. Ross merdivenlere koştu ve odasına çıktı. Kapıyı sertçe kapattı. Yatağına attı kendini. Düşünmek istiyordu Vanya'yı.

Siyah uzun saçları ve koyu yeşil gözleri... Ama ona çok kızgındı, ona babasının ölümünü hatırlatmıştı. Vanya dünyadan habersizdi resmen. Bilmiyor muydu Ross'un babasının başına gelenleri. Ross yumruklarını sıktı ve yastığını fırlattı duvara. Vanya çok hata yapıyordu hem de çok.

Düşündü durdu geçen günü. Vanya'nın ona söylediği yalanların farkındaydı çünkü onu takip etmişti. Dünyaya gittiği günü ve geceyi orada geçirmesini izlemişti bir bir. Kolunu demirlere vurduğunda anlamsızca bakmıştı ona. Neden mutsuz etmek için saçma yollara başvurduğunu anlamamıştı ama içi ezilmişti onu öyle görünce. Bir an saydamlığını kaybetmişti hatta, engel olmak istemişti ama yapamamıştı. Vanya onu takip ettiğini anlamamalıydı.

Vanya içeri girdikten sonra beklemişti Ross, başkalarının evlerine saydam bir halde girmek yasaktı. Ross gece yarılarına kadar oturmuştu bir ağacın gölgesinde. Saat gece on iki olduğunda gitmek zorundaydı ne yazık ki...

Ross ayağa kalktı ve pencereden dışarıyı izledi. Huzursuzdu yine her gece olduğu gibi. Vanya ona neden böyle yapmıştı? Neden yalan söyleme gereği hissetmişti? Onu yalana sürükleyen şey neydi? Kafasından atmak için çok uğraştı onun hatalarını ama yapamıyordu. Ross'a karşı tamamen boş muydu?

Ross gergince geri yattı yatağına. Yorganını üzerine çekti ve gözlerini kapadı. Uyuması neredeyse imkansızdı kafasında dönüp duran binlerce soru vardı. Vanya...

Ya o kaldırıma çarpsaydı ve oracıkta tıpkı babası gibi can verseydi... Vanya tamamen düşüncesizdi, hiç bir şeyin farkında değildi. Ross ona yardım etmeliydi. Karar vermişti şu anda. Vanya'ya dünyayı öğretecekti.

Vanya ve saf düşünceleri...

**
Ross hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Vanya hangisini seçmeli?

Oy vermeyi unutmayın...