25: Koz

1K 135 5
                                    


Ross bilmiş bir tavırla gülümsüyordu. "Andrew'e de hak vermek lazım. Gerçekten güzelmiş." Dedi Ross kafasını evet anlamında sallayarak. Vanya kaşlarını çattı. "Omzunu sevdiğini sanmıştım!" Dedi yumruğunu göstererek. Ross biraz geri çekildi.

"Ne? Sence de öyle değil mi?" Dedi Ross sırıtarak. Vanya Ross'un gözlerine baktı. "O kadını mahvedeceğim." Dedi emin bir şekilde. Ross ciddi bir hale büründü. "Ne yapacaksın?" Vanya sinsice gülümsedi. "Neler neler..." Dedi. Ross kafasını yana eğdi ve fotoğrafı gösterdi. "Bu adamın kim olduğunu merak etmiyor musun?" Vanya fotoğrafı tekrar eline aldı ve adamın yüzünü inceledi.

Siyah gözlere ve uzun siyah saçlara sahipti. Yüzünde keskin ve korkunç bir ifade gizliydi. Bu adamın önemli biri olduğundan emindi neredeyse. "Kimmiş?" Dedi Vanya. Ross derin bir nefes aldı. "O adam cadı üssünde yaşıyor." Dediğinde Vanya hayretler içinde ona baktı. Demek cadı üssü?

"Dünyalıların deyimiyle avukat gibi bir şey. Ama çok tanınır. Önemli biri, bir çok suçlu cadıyı akladı. "Vanya lanet okudu. "Öyleyse onu mahkemeye şikayet etsem bile aklanacak. "  Ross sessiz kaldı ve onu dinledi. "Kendine iyi bir avukat bulmuş demek ki başına bunların geleceğini biliyordu. "

Vanya kendi kendine konuşur gibiydi daha çok. Ama Ross onu pür dikkat dinliyordu. "Tabi zeki olduğu belli. Ona yenildim işte." Dedi Vanya. Ross kafasını olumsuz yönde sallayınca Vanya durdu. "Hayır Vanya. Laura bunu avukatlık için saklıyor olamaz." Vanya anlamsızca gözlerine baktı. Sanki çok saçma bir şey söylemiş gibi bakıyordu. "Bence bu işin altında farklı bir sebep var." Vanya önüne döndü ve "Hayır Ross. Başka bir amacı olamaz. Bir cadı neden ünlü ve suçluları aklayan bir Cadı-Adam tutar ki? Suçlarına bakacak olursak eninde sonunda yakalanacağını biliyor ve bunun için uğraşıyor. Peki sen neden böyle düşündün?"

Ross derin bir nefes aldı. "Anlattıkların yüzünden... Laura'nın güzelliğine düşkün biri olduğunu anladım Andrew ile uzun süre takılıp bırakmasının nedeni güzellik. Neden bir cadı sırf güzelliği için suç işlesin ki? Cadılar kibirlidir ama bu şekilde değil. Bunun altında yatan farklı sebepler var. Andrew'in sürekli üzgünlüğü Laura'nın güzelliğini koruyor." Dedi ve durdu. Derin bir nefes daha aldı.

"Bence Laura o adamı seviyor." Dediğinde Vanya gözlerini sonuna kadar açtı. "Saçmalama!" Dedi hemen. Ross'un ona olan bakışları haklı olduğunu gösteriyordu. Vanya da düşündükçe bunun daha mantıklı olduğunu fark etti. "Adamın adı ne?" Dedi Vanya uzun bir süre sessiz kaldıktan sonra. Ross gülümsedi. "Patrick Archi." Vanya gözlerini bir fotoğrafa bir Ross'a çevirip duruyordu. "Gitmemiz gerek Ross. Fotoğraf ne olacak?" Ross biraz durdu ve "Biz de kalacak. Gerektiğinde koz olarak kullanacağız. " Vanya bu fikri sevdi. Fotoğraf daha emniyette olması için Ross'da duracaktı. "İyi ki her şeyi sana anlatmışım." Dedi Vanya rahat bir nefes alarak. Ross ona baktı. Vanya'nın gözlerinde minnet vardı. "İyi ki..." Dedi Ross ve ardından da arabayı çalıştırdı.

     *

Vanya yine uyumak istiyordu. Gözleri neredeyse kapanacaktı. "Dün gece uyuduğumuz kulübeye gidelim Ross. Çok uykum var." Ross ona hak verdi. Baya ilerledikten sonra sınırı geçmişlerdi ve kulübenin yakınlarındaydılar. Ross arabayı park etti. Vanya ile beraber arabadan indiler.

    Kulübeye girdiler ve etrafa baktılar. "Wiz ile gelirken de burada kalmıştık. Burası bizim gizli mekanımız gibi bir şey oldu." Dedi Vanya sedire bakarken. Ross gülümsedi. "Sevgilimle beraber bütün gün  baş başa kaldığım ilk yer." Dedi Ross. Vanya ona baktı ve kafasını salladı. "Evet..." diyebildi sadece. Ross ile aynı yerde uyumak tuhaf bir histi. Geçen gece uykuları olduğu için önemsememişlerdi beraber uyumalarını ama bu defa ikisi de ayakta bekliyor ve çekiniyordu. Vanya'nın gözleri kaçamak bir şekilde Ross'a kaydı. Ross oldukça gergin görünüyordu ama yansıtmamak için uğraşıyor gibiydi.

    Sonunda ilk atağı yapan Ross oldu. Sedire gitti ve duvara dayandı. Vanya da kararsız adımlarla onu takip etti. Yanına oturdu ve ellerini kucağında birleştirdi. "Uyusak iyi olur." Dedi. Ross ona baktı ve bir kahkaha attı. "Şu halimize bak. Gel buraya." Dedi ve kollarını açtı.

   Beraber sedire uzandılar ve Ross kollarını ona doladı. "Ben sadece senden... Yani senin beni istememenden korkuyorum Vanya. Sanki tek bir hareketim senin elimden kaymana neden olacak gibi..." Dedi sesinde ki üzgün ifadeyi gizli tutamayarak. Vanya kafasını kaldırıp ona baktı. Ross'un gözlerinde ki o korkuyu daha önce hiç görmemişti. "Korkmana gerek yok. Gördüğün gibi yaptığın şeylere rağmen yanındayım." Dedi güven vermek istercesine. Ross kaşlarını çatarak baktı Vanya'nın gözlerine. "Ne yaptım ki?" Dedi. Vanya kafasını Ross'un göğsüne koydu ve kalp atışlarını hissetti tekrar. "Beni takip ettin falan. Çok kavga ettik?" Ross sustu ve kollarında duran Vanya'nın varlığını hissetti. Onu tekrar kaybetmek istemiyordu. "Uykum var." Dedi Ross konuyu bir çırpıda kapatarak. Sonra da gözlerini kapadı hemen. Vanya da kapadı kurcalamak zarar veriyordu.

   Gözlerini açtığında yanında Ross yoktu. Süpürgesi de yoktu pelerini de. Vanya afallamış bir vaziyette ayağa fırladı. Neredeydi? Hemen üstünü başını düzeltti ve kulübeden çıktı. Araba yoktu!

    Vanya büyük bir endişeyle kaldırıma oturdu ve kafasını ellerinin arasına aldı. Ross!

    "Lanet olası nere gittin!" Diye bağırdı Vanya. Ağlamak istiyordu neredeydi bu? Sinirle taşa elini vurdu. Taşta çatlaklar oluşmuştu ve Vanya'nın da eli acımıştı. Lanet olsun!

   Vanya ayaklandı. Nereye gideceğini bilemeden bakındı. Süpürgesi de yanında değildi parası da yoktu. Ross'a bunun bedelini ödetecekti. Yürümeye başladı. Büyük bir curcunanın ortasına doğru gitti. İnsanlar birinin başına toplanmıştı. İnsanları ite kaka ilerledi. Ross'u gördü insanların arasında şaşkınca bakıyordu. Yerde yatan insana bakıyordu hepsi Ross dahil. Vanya yerde yatana baktı.

Cansız bir şekilde yatıyordu. Boğazında hissettiği yumru nefes almasını engelledi. Kan duruyordu her tarafta. Neden müdehale etmediklerini anlamıyordu. Çok üzülmüştü bu çocuk için. Ross'un gözleri cesedden ayrıldığında Vanya'yı fark etti. Vanya hem kızgın hem üzgün duruyordu. Aslında mideside doluyordu farkında değildi. Birazdan duydukları ambulans sesiyle dağıldılar. Ross Vanya'nın yanına gitti.

    Vanya bir köşeye gidene kadar sesini çıkarmadı. Sonunda köşe bir yer bulduklarında Vanya bağırmaya başladı. "Ne kadar korktum biliyor musun? Beni nasıl orada bırakırsın! Beni terk ettiğini sandım. Bir de süpürgeyi almışsın!" Vanya yumruklarını Ross'un göğsüne vurmaya başladı. Ross Vanya'nın yumruklarını tuttu. "Vanya dur." Vanya elini çekti. "Sen beni orada bırak olaylar peşinde koştur." Ross güldü ve "Amacım ne olduğuna bakmak değildi. Amacım biraz beslenmekti, açım... Nasıl bu kadar karizmatik görünüyorum sandın?" Dedi ve poz verdi. Vanya onu süzdü. Yapılı vücudu daha da belli oluyordu ve çok iyi görünüyordu. Vanya mest olmuş bir şekilde baktı. "Affettin herhalde." Dedi Ross umursamaz bir ifadeyle. Vanya gülmemek için kendini zor tuttu ve dudağını ısırdı. "Tamam neyse. Gitmemiz gerek. Annemle babam merak eder." Dedi.

   Ross tekrar ciddi bir hal aldı. "Tamam gidelim." Beraber arabaya yürüdüler.

   Ross arabayı uygun bir yere bıraktı. "Nerden emin olacağız Ross? Laura ile tekrar buluşmak için Andrew'i mutlu etmeliyim ki gelsin..." dediğinde Ross yumruğunu arabaya geçirdi. Vanya sıçradı.  "Arabaya zarar verdin!" Dedi Vanya. Ross sinirle baktı. "Ya bırak şimdi arabayı! Araba mı düşüneceğim ben!" Dedi kızgın bir ses tonuyla. Vanya dudaklarını büzdü. "Birisi Bernard'a zarar verse üzülmez miydin?" Der demez Ross işaret parmağını tehdit edercesine kaldırdı. "Üzülmeyi bırak onu bulur cehenneme yollardım." Dediğinde oldukça ciddi görünüyordu. "Bunları yarın tartışacağız anneme Wiz ile olduğumu söyledim. Yarın seninle buluşup Patrick hakkında bir şeyler öğreneceğiz." Dedi ve noktayı koydu Vanya.

**
Oy vermeyi unutmayın :)

Vanya Kristie (Tamamlandı)Where stories live. Discover now