Bazen bir bütünü görebilmek için onu parçalara ayırmak gerekir.
Ve şimdi ben; elime aldığım her parça beni derinden kessede, bütüne yaklaştıkça gerçekler beni yaralasada yılmadan özenle koruduğum bütünü parçalara ayıracağım.
Bütünümün en büyük parç...
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
(Bölüm Şarkısı/1: Rampa-Necessity)
"Kim olabilir, aklım almıyor!"dedi Aslı sitemle. Yemek masasının üstünde bağdaş kurmuş oturuyordu.
"Seçkin'i öldürmek için tutulmuş bir kiralık katil ya da direkt doktorlardan biri olabilir mi? Tayfun olayını hatırlatmak istemem ama Seçkin'i daha iyi korumaya almalıyız."dedi Emre. Bir dirseğini masaya koymuş, çenesin elinin üstüne yaslamıştı.
"Hey çocuklar, daha fazla tahmin kaldıramayacağım. Haluk'u duydunuz. Seçkin için tehlikeli bir durum olduğunu düşünmüyorum dedi."dedi Uğur. Ocağın başında elinde tahta bir spatulayla durmuş, masada evreninn sırrını çözmeye çalışan insanları izliyordu. Hemen ardından ocaktaki tavaya geri döndü ve omletini katladı.
Önümdeki tabağın içinde duran omletin yarısını bile yiyememiştim. Aç değildim, acıkmak aklıma gelmiyordu. Bütün gece uyuyamamıştım. Erim herkesi uyandırmıştı. Herkes sırasıyla ormanda bulduğumuz eşyaları inceledikten sonra Haluk'la bir telefon konuşması yapmıştık. Sonrasında hep birlikte salonda oturmuştuk. Sessizlik içinde geçen birkaç saat sonra güneş doğmuştu. Bir kişi eksilmiştik zira Seçkin kanepede uyuya kalmıştı. Güneşin doğuşuyla birlikte koltuklarda geçen sessizlik seyansı mutfak masasına taşınmış ve kısa bir süre içinde bir beyin fırtınası etkinliğine evrilmişti. Herkesin bir fikri vardı. Herkes bir uydurma senaryoyla olasılık hesabı yapıyordu. Sadece ben ve Erim hiç konuşmamıştık. Erim'in sessizliği beni düşündürmüştü.
Haluk sabah burada olacağını söylemiş ve endişelenmememiz gerektiğini vurgulamıştı. Çantada bir silah bulmamıştık, sadece bir insanın birkaç saatini geçirmesine yetecek kadar erzak vardı. Haluk'un bu olayı garip bulmaması beni daha çok düşündürmüştü.
Jenna'dan gelen mesajı onlarca kez okumuştum. Kimseye söyleyip söylemem konusunda hala emin değildim ama ilk söyleyeceğim kişi kesinlikle Haluk olacaktı. Ondan günler önce Jenna'nın konumunu incelemesini istediğim için bunu tuhaf bulmayacağını ve beni daha kolay ve daha hızlı anlayacağını umuyordum.
"Omleti beğenmedin mi?"diye sordu Uğur. Son omleti de kendi için yapmış ve elindeki tabakla birlikte masadaki yerini almıştı. Sorunun bana geldiğini anladığımda diğer tabaklara baktım. Hepsi yenmişti.
"Beğendim, sadece iştahım pek yok bugün."dedim. Uğur başıyla onayladı ve mantarlı omletinin ucundan bir parça kesip ağzına attı.
"Kankan ne zaman geliyor?"diye sordu Uğur ağzındaki lokmayı çiğnerken. Erim'e baktığına göre Haluk'tan bahsediyor olmalıydı. Gülümsedim. Herkesin Erim ve Haluk arasında aniden gelişen ilişkiyi tiye alması komiğime gidiyordu.
Erim kolundaki saate baktı ve ardından gülümsedi.
"Dün saat yedide burada olacağını söylemişti. Saat yediye bir var. Dışarda olmalı."dedi Erim ayaklanırken. Uğur'un kaşları çatıldı.
