4.BÖLÜM: BABA

635 89 125
                                    

Merhaba! Nasılsınız? Bir sorununuz sıkıntınız var mı?

Bölümü okurken duygu ve düşüncelerinizi satır aralarına bırakmayı lütfen unutmayın. Sizlerle konuşmak için sabırsızlanıyorum!

İyi okumalar dilerim! xx

(Bölüm Şarkısı/1: Leyla Blue- What A Shame)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Bölüm Şarkısı/1: Leyla Blue- What A Shame)

Anka'yı kaybetmek yaşadığım en büyük hayal kırıklığıydı. Öz güvenimle birlikte benden ayrılan öz saygım beni bir hiç yapmıştı. Bilmediğim bir ülkenin hiç bilmediğim sokaklarında gezinmiştim aylarca. Önceleri Anka'yı sonrasında da kendimi aramıştım her ücra köşede. Sürekli yürüyordum, nerede olduğumu, kim olduğumu, ne yapacağımı bilmiyor ve sadece yürüyordum. Birçok şehri boydan boya yürümüştüm. Sürekli yanımdan insanlar gelip geçiyordu, bazıları bana çarpıyor bazılarıysa gördükleri bu hayaletten farksız adama dokunmamak için kenara çekiliyordu ama herkes geçip gidiyordu. Sadece biri durmuştu, sadece biri beni görmüştü ve anlamıştı da. Angelina...

8 YIL ÖNCE

Ellerim ceplerimde yine bilmediğim bir şehrin en ücra köşelerinde yürüyordum. Burası bir ay içinde tek başıma değiştirdiğim üçüncü yerdi. Ahmet'le uzun bir süre düzenli bir hayat sürmüştük ama artık devam edemiyordum. Dümdüz bir yolda tökezlemiştim, aklımda yeniden sadece Anka vardı. Son bir haftadır rüyalarıma giriyordu. Her gece onunla sabah uyandığımda ayrılacağımı bilerek uyuyor ve sonrasında onsuz bir güne başlıyordum. Bütün hayallerimde O vardı, bütün düşüncelerimi avcuna almış gibiydi. Kaybolmuştum, bulunmak istiyordum. Birinin beni bulması gerekiyordu.

Ahmet'le kaldığımız evden ayrıldığımda yanıma çok az bir para almış ve kalan miktarla ben dönene kadar idare edebilmesini ummuştum. Bir gece şehirde paramın yettiği tek pansiyona doğru ilerlerken hemen birkaç adım ötede yürüyen kadın dikkatimi çekmişti. Anka'ya öylesine benziyordu ki! Saçını Anka'nın ayırdığı yerden ayırmıştı, boyu Anka'nın boyuyla aynıydı, onun gibi düzgün bir yürüyüşü vardı. Yüzünü görmek istedim, yüzünü görmeliydim. Kendime engel olamamış ve adımlarımı hızlandırmıştım. Anka'yı bulmuş olduğuma inanamıyordum, o kadının Anka olabilme ihtimali kalbimin yerinden çıkacak gibi atmasını sağlıyordu. Heyecanla kadının kolunu tuttuğumda kadın korkuyla kolunu geri çekti. Bu Anka değildi. Sadece bir yabancıydı.

Kadın ağlıyordu, onu bir anda kolundan tutup kendine çeviren bir yabancı da canını daha önceden her ne sıktıysa duruma yardımcı olmamıştı. Kadın benden hızlı adımlarla uzaklaşırken bir süre gitmesine izin versem de beni meraklandırmıştı. Onu ürkütmemek için yanına yanaşmadan önce bağırdım.

"Hey sen dursana! Beklesene!"dedim, adımlarımı da hızlandırmıştım. Genç kadın ona seslendiğimi anlamıştı, adımlarını yavaşlatmasa bile bana cevap verdi.

"Neyin peşindesin?" Afallamıştım. Sesi hayatımda duyduğum en güzel sesti. Konuşmuyor, şarkı söylüyor gibiydi. Ya da her an söyleyebilecek gibi.

MODEL-2Where stories live. Discover now