Bazen bir bütünü görebilmek için onu parçalara ayırmak gerekir.
Ve şimdi ben; elime aldığım her parça beni derinden kessede, bütüne yaklaştıkça gerçekler beni yaralasada yılmadan özenle koruduğum bütünü parçalara ayıracağım.
Bütünümün en büyük parç...
Hızlı adımlarla ilerliyordu. Paniklemiş miydi? Bir yere mi yetişiyordu yoksa birilerinden mi kaçıyordu? Adımları birbirine dolaşacak kadar paniklemişti. Peşine düştüğümü sezmiş olabilir miydi? Hayır, bu imkansızdı. Çünkü takip ettiğim kimse takip edildiğini anlamazdı. Bir gölge olabilirdim ve gerektiğinde bir rüzgar. Beni istese de bulamazdı ama ben onu bulmuştum. Çünkü o sadece bendeyken ben her yerdeydim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(Bölüm Şarkısı/1: Taha Gürbüz,Ceren Kaan- Öldür Beni)
Bir süredir arkasına gizlendiğim duvardan sıyrıldım. Başımı yere eğerek ilerliyordum. Hemen önümden ilerleyen Seçkin onu takip ettiğimin farkında bile değildi. Çoğunlukla sessiz kaldığımız on dakika sonrasında bandajımı değiştirmiş ve neredeyse panik içinde yanımdan ayrılmıştı. Giydiğim hırkanın kapüşonunu başıma geçirip ellerimi cebime koydum. Seçkin onu soru sormak için durduran birkaç stajyerden hızlıca kurtulup kendini dışarı atmıştı. O, otoparktaki arabasına doğru ilerlerken ben de çevirebileceğim bir taksi arıyordum. Seçkin gözden kaybolduğunda adımlarımı hızlandırdım.
Sokağı döndüğümde onu yeniden görmüştüm. Etrafına bakındıktan hemen sonra arabasına bindi. Seçkin'in arabayı çalıştırıp uzaklaşmasını izlerken hemen sokağın sonunda bir yolu indiren taksiye doğru koştum. Taksici adam arabasına doğru koşan bu karaltıdan hiç hazetmemişti. Tam beni almadan gidecekken arka kapıyı açtım ve kendimi arka koltuğa atıp hızla kapıyı kapadım.
"Şu siyah arabayı takip eder misin?"dedim taksici çocuğa. Çocuk beni baştan aşağı süzdü, korkmuş olmalıydı. Hayatı boyunca hep dizi ve filmlerde gördüğü 'öndeki aracı takip et' sahnesini hep yaşamak istemiş ama aynı zamanda bundan da oldukça çekiniyor gibi bir hali vardı. Öte yandan başına geçirdiği kapüşonla neredeyse duvarlara sinerek koşan bir adamla ve hatta neredeyse bir karaltıyla muhattap olmayı kimse istemezdi.
"Arkadaşıma sürpriz yapacağım."dedim biraz olsun onu rahatlatmak için. Açıklamam adamın yüzündeki tedirgin ifadenin eritmeye yetmişti.
"Tamam ağabey."dedi ve Seçkin'in arabasının gittiği sokağa doğru ilerledi. Cebimdeki telefonu çıkardım.
GÖNDERİLEN: SELİN
Bir sorunumuz var. Seçkin denen adamda bir haller var. Kim olduğunu araştır. Takip ediyorum.
Mesajı yolladıktan sonra arkama yaslandım. Kendimi oldukça yorgun ve halsiz hissediyordum. Baş ağrıma bir de elimin tatlı sızısı eşlik ediyordu. Bir şeyler yiyip uyumam gerektiğini biliyordum ama Seçkin'i öylece bırakıp gidemezdim. Emre'nin sözlerinden sonra kendimi günler sonra ilk defa bir işe adanmış hissediyordum. Sanki yaşamak için yeniden bir amacım vardı. Ahmet'in öldüğünü herkes duymamıştı ama benim günler içinde öldüğüme herkes şahit olmuştu. Şimdiyse intikam fikri derin bir uykuya dalmış duygularımı birer birer uyandırıyordu.
