6.BÖLÜM: PARS

526 80 227
                                    

Merhaba!

Son görüşmemizin arasından biraz zaman geçti biliyorum ama oldukça uzun bir bölümle arayı kapatırız diye umuyorum...

Hayatın nasıl gidiyor? Bugün nasıl hissediyorsun?

Satır aralarında sohbet edelim lütfen. Seni merakla bekliyor olacağım.

İyi okumalar dilerim! xx

(Bölüm Şarkısı/1: Riles-Against The Clock)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Bölüm Şarkısı/1: Riles-Against The Clock)

Hayatta çok nadiren rastlanan bazı anlar vardı. Sadece birkaç saniyeyle önüne geçebildiğimiz anlar. Bunlardan pek çoğunda geride kalmıştım ve kalmaya da devam ediyordum. Yetişemiyordum ve bu yarışta öne geçmek için elimden hiçbir şey gelmiyordu. Bütün bu olanlar bahanesiz bir yenilgiden fazlası değildi çünkü başarmanın bir yolu olmalıydı.

Yıllarca bana kalan her şeyi bir cam kutunun içinde saklamaya çalışmıştım. Bir tarihi eser eskiliğinde ve kırılganlığındaydım. Çok şey görüp geçirmiş ama hiçbir şey öğrenmemiş gibi hissediyordum.

Bir yol arıyordum. Kendimi kurtarmanın bir yolunu, saniyelerle öne geçebilmenin bir yolunu. Başarmanın bir yolunu. Öyle bir yol var mıydı?

Yenildikçe başa sarıyordum. Yenildikçe her şey başa sarıyordu. Bu teyipte çalan her şarkıyı yeniden dinlemiştim. Belki de yenilen herkes tam da bunu yapıyordu. Aynı şarkıları yüzlerce kez dinliyor ve hala bir çıkış yolumun olduğuna inanıyordum. Söylesene bana, başka türlü nasıl yaşanırdı?

Bacaklarım titriyordu. Aldığım her nefes ciğerlerimi keserek ruhumdan oluk oluk kan boşaltıyordu. Vücudum tüm dünyada hayatta kalmayı başarmış son canlı parçası gibiydi.

Aralık kalan ağzımı kapattım. Ağzım kurumuştu, dudaklarım kurumuştu, ciğerlerim kurumuştu. Düşüncelerim ve düşlerim kurumuştu. Dişlerimi sımsıkı sıkmaya başladım. Çenemi öylesine birbirine bastırıyordum ki sadece bir anlığına bütün dişlerimin ufalanıp döküldüğünü hayal ettim. Gözlerim bulanıyordu. Zihnim bulanıyordu. Yaşanan her şeyi sırasıyla düşündüm.

Çark dönmüştü ve dönmeye başlayan her çarkın sonu gibi durmuştu. Bütün oklar Angelina'yı gösteriyordu. Dışarı çıktığımdan beri girişini izlediğim evden gelen bir silah sesi geceyi bölmüştü. Bölünen gece beni yutmuştu. Ben kapının dışında ona söylediğim her ağır sözün pişmanlığıyla öylece dikilirken Angelina ölmüştü.

Merdivenlerin korkuluğuna sıkıca sarılmış ellerim korkuluğu daha sıkı tutmaya başladı. Düşmekten korkuyordum. Göğün en yüksek tepesinden aşağı bırakılmıştım ve hala düşmekten korkuyordum. Eğer hali hazırda düşüyorsan düşmekten korkmanın bir anlamı var mıydı?

Bir beden çürümüş et yığınından farksız kalan bedenime çarptığında uzun süredir hemen birkaç adım ötemdeki kapıya bakan gözlerimi kırpıştırdım. Bu Erim'di. Beni kenara ittirdi ve içeri girmek için kapının kulpunu zorladı. Kapıyı açamayan adam geri çekilip ayağıyla kapıya vurdu. Yeniden ve yeniden kapıya vurdu.

MODEL-2Where stories live. Discover now