#16;" ağlayan pasta "

3.7K 309 81
                                    

Selamün aleyküm ♥

Dalın! Sksksksk

Odamda edebiyat sorusu çözüyordum. Sıcak basınca başıma tülbent takıp penceremin önündeki koltuğa çıktım, pencereyi açıp kafamı dışarı uzattım. Mis gibi sıcak hava vardı ama sınav da vardı. O yüzden mis gibi havayı es geçip derse odaklandım Meliste ders çalışıyordu. Aşağı baktığımda; çocukları çimenlikler de oynayanlar, piknik yapanlar, eşi yada nişanlısı ile vakit geçiren felan filan insanlar havanın tadını çıkarıyorlardı. Yan apartmanın penceresi açılınca oraya baktım.

Aramızda mesafe vardı ama yinede fazla uzak olmadığı için, rahatlıkla görüyordum. Kafasını dışarı uzatan kız ile gözlerimi kıstım daha detaylı bakınca, " yudum" diye cırladım. Yudum korkuyla irkilince güldüm.

Tabi hanzo gibi bağırırsam korkar kız.

" N'aber kız?" Kendine gelmiş olmalı ki bu halime güldü.

" İyi senden?" Ah! gardaşım sınav stresi.

Örümcek adam gel beni kurtar!

" Sınava çalışıyorum YKS" bana sende mi 'brütüs' bakışlarını attı.

" Bende ya inşallah sonuçlar da güzel olur."

" İnşallah canım. Vay be yan apartmanın aynı penceresi tesadüfe bak" gülümsedim.

" Tevafuk... tesadüf diye bir şey yoktur." Dedim tebessüm ederek.

" Haklısın, yanlış anlamazsan numaranı isteyeceğim." Bu utangaç tavrı onu çok tatlı yapıyordu.

" Tabi, yaz kızım" dediğimde ikimizde kıkırdadık. Numaramı ona söyleyince hızlıca telefonuna kayıt edip beni aradı bende kayıt etmiştim.

" Çok tatlı birisin" bana hayranlıkla bakması utanmama neden olmuştu. Pembeleşmiş olduğunu düşündüğüm yanaklarımı avuç içime gömdüm.

" Utandırdın beni." dedim dudaklarımı dişleyip " teşekkürler, güzel bakan güzel görür" yüzündeki tebessüm daha da genişledi.

" Sende pamuk şeker gibisin" kıkırdadı. Biraz farklıydı.

" Sevdim bunu! kahveli" bir süre daha onunla sohbet etmiştik. Ardından ağrıyan vücudumu içeri koymak üzere konuştum.

" Dirseklerim acıdı, içeri giriyorum ben artık dışarı çıkınca sanada mesaj atarım." kafa sallayınca içeri girdim.
Oh be kolarım uyuşmuş. Kollarımı ovup masama geçtim. Biraz da coğrafya çalışıp, bana seslenen teyzem ile odadan çıktım.

" Efendim teyzoşum"

"gel bakalım bende çay yaptım içeriz." Koltuğa yayılıp bana da getirdiği kupadaki çayı avuçlarımın arasına aldım. Sıcak buharı yüzüme gelince genişçe gülümsedim. Çayı severdim, en çok da çikolata ile.

" Çikolata var mı teyzoş?" Biraz düşünerek baktı yüzüme.

" Deli kız homini gırtlak yedin ya hepsini" kahkaha atınca bende güldüm akşam canım çekince dayanamayıp hepsini yemiştim. Üşengeç olduğum için de markete gitmek çok zor geliyordu. Ona masum çizmeli kedi bakışlarımı atıp dudak büzdüm. Bir anda gelen hamaratlık ile teyzeme gözlerim parlayarak baktım.

" Ne oldu?" Teyzem şüpheyle bana bakıyordu.

" Markete gidip malzeme alacağım ve bize kek yapacağım. İlk deneme" Annem evde denememe izin vermiyordu. Malzemeleri ziyan ediyormuşum, ama teyzem bana asla kıyamaz.

" Deneme yapabilirmiyim?" Gülümseyerek kafasını salladı.

" Gazamız mübarek olsun!" Dediğinde güldüm. Çayımı hızlıca içip şalımı yaptım. Cebime telefonumu ve biraz para koyduktan sonra evden çıktım. Hızlıca gidip gelecektim canım pasta çekiyordu, 'ağlayan pasta' yapmayı düşünüyordum. Apartmandan çıkıp yola giriş yaptım.

Kimsenin kafamı karıştırmasına izin vermiyordum. Aşk felan... Yani ben dokuzuncu sınıftan beri aşka kapalı yaşıyordum. Ama tâbi rabbim karşıma birini çıkarırsa ayrıydı. O yüzden boş şeylerle aklımı meşgul etmek istemiyordum. Bilinmeyeni yazmasa hatırlamıyordum bile. Çünkü ben böyle şeyleri istemiyordum telefondan yazan birine de hiç aşık falan olmazdım.
Seviyorsa karşıma çıksın kendini sevdirsin bana arkadaş!

Bim yazısını görünce, kapıyı iterek içeri girdim. Almam gereken; kabartma tozu, vanilya vb. Şeylerdi evde süt ve yumurta zaten vardı. Köşede duran mavi sepetlerden birini alıp içine lazım olan malzemeleri doldurmaya başladım. Aklımda da akşam dinlediğim şarkının sözleri dolaşıyordu.

Bi yanım git diyor, bi yanım kal

Bi yanım ölüm, bi yanım can...

Geri kalanı aklıma gelmeyince kendi kendime güldüm. Şarkı ezberlemek de kolay değildi benim için. Malzemelerin tamam olduğuna emin olduktan sonra ödemeyi yapıp çıktım. Üşengeç ben nasıl oldu da pasta yapmak istedim. Denemek bedava abi! İnşallah güzel gelir. Hadi hayırlısı...

Yolun yarısında bana doğru gelen geçen ki korkutucu artı sapık çocuk ile geri geri kaçmak istesem de bana yaklaşmıştı. Ama ben daha çok gençim. Yanıma geldiğinde yüzüme bakmıyordu. Tövbe bismillah! Kim çarptı buna da, geçenki sapıklığı yok olmuş.

" Özür dilerim Mahur" dediğinde öküzün tirene baktığı gibi ağzım açık ona baktım.

" Sen iyi misin?" Dediğimde gerilmişti. Bunu kaçıran gözlerinden ve sıklaşan nefsinden anlamıştım.

" Lütfen beni affet yaptığım yanlıştı."

" Hemde çok" dedim hiddetle nasıl öyle konuşurdu ya sinirlenmiştim. ona yumruk atmak istiyordum!

" Özür dilerim gerçekten bir daha asla karşına çıkmam. Dünya ahiret bacımsın" dediğinde gözlerim daha ne kadar açılabiliriz adlı temayı yaptı.

Bir şey demedim oda daha fazla durmadı ve ilerledi. Giderken yanağında gördüğüm kızarıklık ile şaşırdım. Bana ne ya, en azından hatasını anladı bu da birşey.

Eve gelince kolları sıvayıp işe koyuldum hemen. Teyzem bu halime ilk şaşırsada sonda tebessüm ederek, "birşey gerekirse oturma odasındayım."dediğinde Kafamı hızlıca salladım. Telefonumdan, YouTube'dan açtığım tarif ile başladım.

____________________ Bölüm sonu ♥

Bence de mahur beliki o çocuğa biri çarpmış böyle U dönüşü görülmemiş Aga! Skskskkskskk

Şu sonda kalan koca beyaz sayafadan gıcık kapıyorum! :/

Yorum yapın! Kitabı beğendin ise öneri de bulun kankine veya başka birine okurcum.

Bir iki kelime de olsa yorum olsun.

Karakterler hakkında neler düşünüyorsunuz?

Mahur?

Bilinmeyen?

Melis?

Mısra?

Yudum?

Neyse elveda gideyrum 🎯

*
*
*
*
*

*
*
*
*
*

Bu boş kısmı nasıl doldursam düşüncesi artı çıldırmak üzere olan Ezgi 😑

Buldum seni! | TextingWhere stories live. Discover now